BÜYÜK GÜN🌙

239 30 16
                                    




Şimdiden söyleyeyim bu bölümün ilerleyen sayfalarında Ateş Vuralkan'nın ağzından yazdım.

Ben bu bölümü yazarken bir kaç şarkıdan ilham aldım. Sizde okudurken dinlediğiniz şarkıları yazın lütfen

Şimdiden iyi okumalar diliyorum beni destekleyen herkese teşekkürler bu kitabı yazarken tanıdığım ve beni takip eden arkaşlarımada selamlar 💋💋

Büyük gün gelmişti,  bugün hiç görmediğim ama farkında olmadan içeriye attığım insanın çıkma vaktiydi. Acaba o da Ateş kadar kötü ve nefret dolu bakışlara mı sahipti? çok merak etmiştim bu yüzden onu görmeden gitmek istememiştim.

Belki de beni ilk gördüğü yerde boğarak öldürebilirdi, ya da bana çok büyük bir ceza verip işkenceler yapardı. Kalarak doğru mu yapmıştım bilmiyordum.
Kim bilir Çok küçük ihtimal de olsa beni affederse bile ben yaptığımdan pişman değildim. Asla iflah olmazdım

Asıl onların beni getirdiği hâle akıl sır ermezdi,
Annem kaçırılmıştı, ben 1 haftadır tanımadığım insanlarla takılıyordum. Özellikle katil ve arkadaşlarıyla

Buradan kurtulduktan sonra en azından bana bir madalya takabilirlerdi. Üstelik O adamla geçen her günüm biraz daha katlanılmaz oluyor ve işin içinden çıkılmaz bir hâl alıyordu.

Ne mi olmuştu annem bütün gün yeni evlat edindiği çocuklarına yemekler ve tatlılar yapmıştı. Ben de evde yalnız olduğum için bir önlük takmış ve işe koyulmuştum. Annemin zoruyla!

Mutfakla uğraşmak az da olsa kafamı dağıtmama yetsede dudaklarımı kemirmeme sebep olan dünden kareler gözümün önüne geldikçe sinirden gözlerim dönüyordu.

"Ben kokuyorsun"

Kaşlarım çatılırken anlamadığımı ifade eden bir sesle konuştum

"Nasıl anlamadım?"

"sana eşyalarımı kullanman gerektiğini kim söyledi ?"

O da benim gibi Çatık kaşlar ve anlamlandıramadığım bir öfkeyle bağırdığında ben de aynı şekilde karşılık vermiştim.

"Sinirini benden böyle mi çıkarıyorsun Ateş yeni bahanen bu mu?

"Benim arkadaşlarımdan da hayatımdan da uzak duracaksın. bundan sonra sana soru sorulmadan ağzını açmayacaksın!

Aklıma gelen konuşmayla dolan gözlerimde ki yaşları geriye ittim anlamsız ve donuk bir şekilde gözlerimin içine bakmış o koktuğum için kızıp odasında bir daha kalmamam ve bir daha asla girmemem gerektiğini Bağırarak anlatmıştı.

Bir daha izinsiz Onun eşyalarını kullanamayacakmışım!

Bende sinirle odasından çıkıp içimden saydırarak sertçe kapıyı çarpıp çıkmıştım.

Sabah uyandığımda Annem herkesin erkenden evden çıktığını söylemişti. tam isabet olmuştu, bu evde kimsenin yüzünü görmek istemiyordum artık
Annem de Ateş'i yaralı halde gitmemesi için durdurmak için direttiğini ama onun hiçbir şekilde dinlemediğini yakınıp durmuştu.
Bütün gün bunları dinlemiştim..

Keyifsiz bir şekilde çorbayı karıştırırken tatlının şerbetini döken anneme döndüm.
" Anne burada daha fazla kalamayız yarın ilk iş buradan gidelim olur mu"

Annem kaşlarını çatarak bana baktı
"Neden gidiyoruz annem daha Ateş oğlum iyileşmedi"

"Anne gördüğün gibi ayakta o zaten kendi kendine bakabilecek durumda.
okulumu 1 haftadır aksatıyorum zaten. Hem bugün Ateş'in kardeşi gelecek buraya biz rahatsızlık vermeyelim bugün gör herkesi  yarın sabah gidelim.

KARANLIĞIN ZAAFIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin