Arkamdan çizmelerini attığım sigaraya bastırıp söndürerek arabaya bindi. Güldüm içimden.
Bu kız tam bir takıntı hastasıydı.."Beni okula bırakıp gidebilirsin "
"Hay hay Afra hanım sizi okula bırakıyorum"Diyerek gazı kökledim.
..Afra'dan..
Bugün kendime yaşattıklarımdan sonra birilerine karşı bir şeyler hissedebilir miydim bilmiyordum. Elimizde miydi sahi Aşık olmak, ya da sevmek öylece koşulsuz şartsız güvenebilmek,elimizden alınmıştı artık güven duygusu yitirilmişti.. insan bir kaç kez güvenini yitirince artık her şeyi sorguluyordu.. bütün duygular dahildi buna..
Yanımda oturan adama çevirdim bakışlarımı, biraz sitresli, gergin ve sabırsız bir halde normalden daha hızlı bir şekilde kullandığı arabasının direksiyonunu sıkı sıkıya kavramıştı.. ona belli etmemeye çalışarak bedenimi biraz çevirip yüzüne bakmaya çalıştım. Kaşları her zamankinden farksız değildi, çatık kaşları , düz duran sabit dudaklarıyla yüz ifadesinden bir şey anlamak mümkün değildi.
Yinede bu gerginliğinin bir sebebi olduğuna emindim Ama üzerinde durmayarak kafamı yola çevirdim. Kısa bir süre sonra okulumun tabelasını görünce elimdeki çantamı daha sıkı kavrayak toparlandım.
Araba, okulumun girişinin tam önünde durduğunda kafamı teşekkür etmek için Ateş'e çevirdiğimde o benden önce davranarak konuştu."Sen in ben arabayı parkedip geliyorum seninle"
Kirpiklerimi şaşkınlıktan bir kaç kez kırpıştırıp doğru duyduğuma emin olmak için konuştum
" Efendim ? Anlamadım ne yapıyosun?"
Ellerini direksiyondan çekip bana kapıyı gösterdi
"Geliyorum...İçeride bekle beni hadi""Saçmalama ne o öyle ilkokula velisiyle gelmiş çocuk gibi... kesinlikle gelmiyosun benimle Vuralkan"
Taktığım kemeri çözüp diğer elimle de kapının kulpuna atıp bir şey demesini beklemeden, seri bir şekilde kendimi dışarı atarak kapıyı sert bir şekilde çarpıp dışarı çıktım.Havanın soğuğu açıkta kalan bacaklarımı titretirken çaktırmamaya çalışarak yaptığı bu anlamsız hale kafa yormadım ve hala önümde duran arabadan onu görmek için camına eğildim.
"Ne duruyosun gitsene " diyerek tek elimin dört parmağını açıp kapayarak ileriyi göstererek bağırdım. Hem donuyor hem de yerimde titriyordum.
Kafasını iki yana sallayarak benden bakışlarını aldı, sonra sağ elini vitese götürüp arabayı hareket ettirince daha fazla üşümemek adına arkamı dönüp koşar adımlarla okula girdim.
Sıcağı gören bedenim gevşerken Ateş' in bu konuda ısrar etmemesine şükürler ediyordum bir yandan.
Karşımdan gülerek gelen Can'ı gördüğümde çok geç olmadan sanki beni bekliyormuşçasına Hızlandı..Üzerine kot pantolon ,siyah boyunlu bir kazak onun üzerine de siyah mont giyinmişti. Ah dedim içimden erkek olmak vardı.Yanıma hızlı adımlarla geldiğinde kolunu belime sararak beni kendine çekince aniden yaptığı harekete şaşırarak hafif tepki gösterdim. Ama farketmediği için bende tedirgince biraz sarılarak çok uzatmadan geri çekildim.
Etrafımıda biri görmüşmüdür diye çaktırmadan incelerken Bir yandan yaptığımı anlamaması için Can'ı dinliyordum
"Hoşgeldin kaçak nerelerdesin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ZAAFI
ChickLitAteş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına... Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol... Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcakl...