"Bu da senin yüzünden Ateş al istemiyorum seni de senin bana giderken bıraktığın şirketinide.." derken akşamki toplantı için hazırladığım belgeleri bir bir çantadan çıkarıp göğsüne fırlattım. " neden geldin ha neden? Keşke o gün o adam beni öldürseydi neden hayatımı kurtardın Vuralkan, bana bunu neden yaptın?"
...Yapmalıydım... gitmeliydim.. Evet evet hayatıma girip mahvolmuş hayatıma siyahlar eklemeye devam ediyordu sadece.. Ateş Vuralkan buydu.. bende ondan farksız değildim.
Siyah ayakkabıları ile bir adım atıp tam karşıma gelerek sinirle savurduğum kollarımı tuttu. Refleks olarak sustuğumda gözlerinin içine bakmaya devam ettim.
"İyi misin" ağzından çıkan bir kelime beni bu kadar etkilememeliydi yine mağlup olmuştum.
Vücudumda ki sinir gitmişti, ellerinin arasında gevşekçe tuttuğu kollarımı bir adım geriye giderek düşürdüm ve gözlerinin içine bakmaya devam ettim.Bir sis perdesi gözlerimin dolup içimin akarsu misali akacağının habercisi olduğundan hızımla gözlerimi gözlerinden çekerek arkamı döndüm.
"gayet iyiyim ben""Sanki bilmiyorsun nasıl olduğumu" diye sessizce mırıldanıp göz yaşlarımı gönderdiğimde tekrar önüme döndüm.
Yanıma daha çok yaklaşıp yüzüme dökülen saçları bi kenara nazikçe iterken konuştu
"Biliyorum.. biliyorum neler yaşadığını ve neler hissettiğini.." derin bir nefes aldı
"Biliyorum ne acılar çektiğini... elimde olsaydı senin bunların hiçbirini yaşamana izin vermezdim.. Senin iyiliğini düşünmeseydim gitmezdim.."Hayır Afra kanma, inanma bir kere giden yine gider affetmeyeceksin diyen iç sesimi dinleyerek hala saçlarımda gezinen parmaklarını itip gözlerimi kaçırdım
"Bana dokunmanı istemiyorum Ateş" diyerek tekrar geriye gittim ve oda kayıtsız kalmayarak tekrar bir adım yaklaştı.
"Böyle mi olacak Afra benden kaçacak mısın artık" diye bağırdı. Etraftaki insanların gözleri tekrar bize döndü ve benim gözlerimde şokla Ateş'in gözlerine baktı..
Yaptıkları... ağzından çıkanı kulağının duymaması hiçbir yaptığının birbirine uymaması. Dengesiz birisi olduğunu kanıtlardı değil mi?
"Evet Ateş senden uzak duracağım benim için gittiğin gün bittin çünkü." Diye Bağırarak karşılık verdim..
Peki benim Yaptıklarım... hissettiklerimle ağzımdan çıkanların bir olmaması.. benim de dengesiz biri olduğumu kanıtlarmıydı,
"En küçük sorunda hislerin bitmişse bana karşı.. Keşke gelmeseydim. "
Bağırışı kulağımda çınlamaya devam ederken sözler kafamda yankılandı.. ellerim sinirden uyuşmaya başlarken kendime sinirliydim daha çok. artık karşısında o Afra'nın olmadığının farkındamıydı bilmiyordum ama artık o Afra yoktu ben farkındaydım bilmiyordu ki gittiğinde ne umutlarımı yok edip gitmişti.. beni ne hallerde bırakmıştı...duygularımı artık hissetmeyeceğim bir hale sokmuştu... kırılmıştı biliyordum.. dilimin kemiğini tutamamıştım ama benden uzak durması için en iyi yol bu olabilirdi.
"Merak etme bir kez giden yine gider. O zaman dönmezsin." Diye bende bağırarak karşık verdiğimde tam cevap verecekti ki lafını kesen benim çalan telefonum olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ZAAFI
ChickLitAteş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına... Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol... Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcakl...