5 SEMENDERİN GÜNAHI

410 26 25
                                    

Ruelle - The Other Side

Ruelle - The Other Side

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SEMENDERİN GÜNAHI

Zamansızlığın bağrından akan her şeyi zaman önüne katıp sürükler, diye mırıldanırdı babam gözlerimin içine bakarak. 'Seni aldı sanırsın ama sevdiklerini alır, senden.' Diye devam ederdi sözlerine sürekli, başta kulak asmadığım sözlerin büyüdükçe anlamlaştığına şahit oldum, küçükken ve acısızken anlamadığın her şey acıyla anlam kazanıyordu.

Küçükken ve acısızken...

"Daha dün annemizin kollarında yaşarken..." diye mırıldandığımı anımsadım, su beni yutup gitmek üzereydi ama bu sorun değildi, yitip gidenlerin bağrında büyümüştüm zaten. Ardından gözlerimin önüne düşen Mahzar'ın yaralı yüzüyle birbirine yapışmış kirpiklerimi zorla araladım ve kolumun acısını umursamadan kendimi yukarıya çekmeye çalıştım, görüş açım tamamen kararmıştı lakin yitip gidenlerin bağrı hep yanlış kalacaktı çünkü kalbimin bu dünyada yalnız bırakmaması gereken bir adam vardı. O sırada belime uygulanan baskı ile neye uğradığımı şaşırırken, ciğerlerim saniyeler içinde oksijene kavuştu. Derin bir nefesin ardından, soluduğum hava boğazıma takıldı kaldı. Nefes alamıyordum ve algılayamadığım bir gürültü yavaş yavaş volümünü kaybediyordu. Bedenim soğuk bir yüzeye yatırıldığında, nefes alış verişlerimin yavaşladığını hissettim.

Lakin gitmek, bir süre daha ertelediğim bir eylemden fazlası değildi.

Elimi hafifçe kaldırdığımda, direndiğimi bilsinler istedim. Öksürmek istedim ama bedenim suyu içine kabul etmiş gibiydi, kalp atışlarımın sesini duydum, yavaştı. Zaman biraz daha aksa duracaktı çünkü zaman durmazdı. Dudaklarımın üstünde hissettiğim dudakların ılık nefesi tenimi ürpertti, ılık nefesi soluk boruma kadar iniyordu ama ilerisi, bilmiyordum, belki de sadece baskıya ihtiyacı vardı. Kısa süre sonra bedenime can verilmişçesine dudaklarıma dokunan dudakların sahibini tüm gücümle ittim ve yana eğilip öksürerek tüm suyun bedenimi terk etmesini sağladım, belki de buna inanmak istedim. Yaslandığım kolumun yaralı kolum olması, soğuk tenimdeki sıcak kan akışını arttırdığında dudaklarımdan bir sızı döküldü. "Rahel," diyen kırık sesin hemen ardından İs'in sıcak parmakları koluma değdi ve ardından eğilip ıslak saçlarımı öptü. Gözlerimi aralama gücünü hala kendimde bulamazken kolumu daha fazla zorlamamak adına kendimi geriye çekip tekrar mermerin üzerine yattım.

"İs geri çekil hadi," duyduğum kaba ses ile başımı olumsuz anlamda sallasam da İs onu dinlemiş ve geriye çekilmişti. Sıcak parmakları tenimden söküldüğünde kendimi tekrar boğuluyormuş gibi hissetmiştim. Korkuyla elimi havaya aldırıp "Mahzar'ı istiyorum," diye mırıldandım. Sanki göğsüne yatsam her şey geçerdi. Kimse bana cevap vermezken, birinin kolları belimi ve bacaklarımı sarıp beni hızla kaldırdı. Bedenimi sıcak göğsüne yaslayıp adımlamaya başladığında, soluduğum kokuyu tanıdığımdan biraz daha sokuldum ona. "Karan," diye mırıldandığımda bana cevap vermedi. Bir süre susup ardından tekrar "Karan," diye mırıldandım, bana cevap vermeyeceğini hissetmiştim ama karşı koyacağını düşünmemiştim.

NEKROZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin