Bölüm 8: "Pişmanlık"
"Dünyanın en büyük olayları insan zihninde geçer derler. Zihnimi ateşe vermeye ihtiyacım var. Delirmek. Tertemiz delirmek, bir ihtiyaç. Belki de harekete geçmek. Herkesi pişman etmek."
🍁
Nöbetçi öğrencinin gösterdiği kütüphaneye baktığımda sıkıntıyla ofladım. Kitap okumayı severdim ama dağınıklığı toplamayı asla sevmiyordum. Benimle birlikte iki kız daha görevlendirdiklerini söyleseler de ortalıkta kimsenin olmayışından gelmeyeceklerini az buçuk anlamıştım.
Üç dersimi benden götürecek dağınıklığa bakmayı keserek düzenlenmesi için yere koyulmuş, pardon saçılmış kitaplardan birkaçını elime aldım. Alfabenin sırasına göre hepsini tek tek ayırırken her zaman boynumda asılı duran kulaklığı kulaklarıma takarak oynatma tuşuna bastım. Sezen Aksu'nun sesi kulaklarıma dolarken keyifle mırıldanarak başımı omzuma sürttüm, kitapları ayırmaya devam ettim.
Birkaç dakikanın ardından omzumdan tutulup çekilmemle dengemi kaybederken kendimi yerde bulmam bir olmuştu. Kulaklık kulağımdan firar edip yere düştüğünde şaşkınlıkla başımı kaldırarak beni itene baktım. Tanımadığım üç kız karşımda dikilmiş bana alaylı bakışlar atarken şaşkınlığım giderek artıyordu.
Sarışın kız yanındaki kumral kızı hafifçe dürtükleyerek gözleriyle beni gösterdi. "Buna mı bakmış eniştem cidden? Neyse, işimizi halledelim de bir daha sevgilisi olanlarla cilveleşmemesi gerektiğini anlasın." Kumral kız nefeslenir gibi güldüğünde kurdukları cümleden hiçbir anlam çıkaramamıştım. Okula mı gelmiştim yoksa eşkıyaların arasına mı düşmüştüm bilmiyordum.
Sarışın olan anlamadığım bir hızla saçlarımdan tutup kafamı arkamdaki kitaplığın kenarına hızla vurduğunda ani gelen acıyla ağzımdan bir inleme kaçtı. Saçlarım büyük bir hırsla çekilirken şaşkınlığımdan kurtularak üstüme çıkmış kızı itmeye çalıştım. Arkadan bir kahkaha sesi geldiğinde gözlerim masaya oturmuş fıstık yiyen kıza kaydı. Sinirden ellerim titremeye başlayınca hırsla üstümdeki kızın boğazını sıkmaya başladım. Kızın saçımı çektiği parmakları hafiflediğinde tırnaklarımı boğazına geçirerek olanca gücümle onu üstümden ittim.
Hızla ayağa kalkıp saçımı geri attığımda hepsi görüş açıma girmişti. Kumral saçları olan kız sarışına kaşları çatık bir şekilde bakıp üstüme doğru yürüdü. Elini havaya kaldırıp tokat atacakken birkaç adım geriye çıkıp darbeden kurtuldum. Eli boşluğa düşen kızın afallamasından faydalanarak saçlarını elime doladığım gibi başını tüm gücümle aşağı çektiğimde burnuna dizimi geçirdim. Sessiz kütüphanede çığlığı yankı yaparak kulaklarıma doldu. Fıstık yiyen kız fıstığını masaya bırakıp yüzünde garip bir ifadeyle bana doğru gelmeye başladığında yerden kitap alarak sağ tarafımda saçlarıma atılan kızın yüzüne kitabı geçirdim. Neyse ki bu konularda reflekslerim iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müphem Hayatlar
Novela JuvenilBazen kurduğun hayallerden de zarar gelir. Unutma. Öz ailesine yıllar sonra kavuşan genç bir kızın hikayesi. Yıllarca bir çok acıdan muzdarip olan Sancak ailesinin öz kızlarını bulmasıyla bir araya gelen bir aile... Kızlarının bir anda yaşadığı hab...