AydemirlerHer hafta mutlaka yapılan rutin yine yapılmıştı. Aydemir kuzenleri bir araya gelmiş,kendi aralarında oyunlar oynayıp kaybedenlere yemek ısmarlatmışlardı.
Her zamanki yerden tantuni söyleyen Efe, Kaan, Sinan üçlüsü parayı ödemeyi bile akıllarına getirmeden aylardır aç kalmışlar gibi koşup yemeği de alarak içeri kaçmışlardı.
Hakan Aydemir'in en büyük oğlu Kadir, aklı ermeye başladığından bu yana kardeşlerinin arkasını toplamayı kendine görev edinmişti. İlk çocuk olduğu için otoriter yetişse de sevgisini göstermekte zorlanmaz, her bakımdan yanlarında olurdu kardeşlerinin ve kuzenlerinin.
Kapının hâlâ açık olduğunu gören Kadir sabır dilenerek kalkmış, dışardan gelen tatlı sese doğru yürüdü.
Karşısında kuryeci olarak elinde,
stickerlarla dolu kaskı olan, neredeyse annesinin kopyası diyebileceği bir kız beklemiyordu tabi ki.Kıza bakmaktan kendini alamayan Kadir kaşlarının çatıldığını gördü. Annesi Özüm de nerdeyse 48 olmasına rağmen onlara kızmadan hemen önce aynı mimikleri yapıyordu.
Ne kadar çıkardığını bile bilmeden bir kaç banknot çıkarıp kıza verdi. Aslında hiç vermek istemiyor,kıza daha uzun bakabilmek için vakit yaratmaya çalışıyordu.
Bir an için keşke dedi. Aralarını iyi tutmaya çalışıp hiç birinde başarılı olamadığı öz kardeşi Eylem yerine keşke kardeşim o olsaymış dedi.
İkisi için de uzun gibi gelen ama saniyeler alan bu bakışmada aklından bir sürü düşünce geçti. Her bir santimi annesinin genç halinden fırlamış gibiydi. İnsan insana benzerdi tabi ki ama karşısında tesadüfün böylesinin durması Kadir'in kafasını oldukça karıştırmıştı.
Kız arkasını dönüp giderken Kadir'i düşüncelerle bırakmıştı. En azından nerede çalıştığını biliyordu. Daha sonra tekrar bakmaya gidebilirdi.
"Abi hadi gelmiyor musun soğumasın yemeğin iyice." Hakan Aydemir'in üçüncüsü olan Batuhan'ın salon girişinden bağırmasıyla kendine gelip kardeşlerinin ve kuzenlerinin yanına adımladı. Yerde oturmuş neredeyse koca bir tantuni dürümü ağzına sokmaya çalışan kardeşi Efe'ye baktı.
Garipseyemiyordu artık. Batuhan'dan yalnızca 1 yaş küçük olan 22 yaşındaki bu çocuk evin şebeği durumundaydı.
" Bu tantunide bir şey var. Aşırı güzel yapıyorlar abi ya. Bağımlılık yapıyor nerdeyse. Keşke bir de sıcak sıcak yiyebilsek..." Efeyle yaşıt kuzeni Sinan'ın gözleri kapalı dedikleriyle onayladı herkes onu.
Evleri bazı durumlardan dolayı merkeze uzak bir konumdaydı. O yüzden her lokanta yemek getirmiyordu. Hoş
, sadece tantuni gelse bile sonsuza kadar tantuniyle beslenebilirdi Efe.Oturduğu koltuğun hafiften çökmesiyle irkildi Kadir. Kendisiyle yaşıt kuzeni Mert, onun siparişten beri oluşan garipliğini fark etmişti .
"Hayırdır oğlum kapıda cin mi gördün? Ne bu haller?" Kadir kafasını salladı belli belirsiz. Nasıl anlatılırdı ki? Annesinin aynısını gördüğünü nasıl anlatacaktı? O kadar mühim bir mevzu değildi tabi ama yine de garip gelmişti bir anlık.
Tam anlatmaya karar vermişti ki kapı tekrar çaldı. İçeri, gördüğüne neredeyse hiç sevinmediği kardeşi Eylem girdi.
Evdeki tek kız olmanın avantajını fazlasıyla kullanan Eylem malesef ki oldukça şımarık bir kız çocuğu olmuştu.
Bunun yanında kaostan beslenen bir kişiliği vardı. Öyle ki eğer ortamda kaos yoksa kendi yaratırdı, daha sonra köşesine çekilir ve yarattığı kaosu zevkle izlemeye başlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aile Hikayesi (Neslişah Ver. 1.7)
Teen FictionKendi halimde aksiyonsuz bir hayat yaşadığımı zannederken aslında hayata direkt aksiyonlu olarak giriş yapmışım. Aslında işin güzel yanına bakacak olursak 17 sene boyunca iyi hayatta kalmışım...