Bölüm 26

11.3K 726 176
                                    


Yazardan ..

Hakan Bey şirkete uğramadan önce dostu Akif Bey'in yanına uğrayıp hipnoz işini konuşmak istemişti.

Hastaneye gidene kadar birtanecik kızını düşündü. Kendi ailesinden önce psikoloğa anlatmasına ilk öğrendiğinde üzülmüştü.

Ona yeterli güveni veremedik mi diye bir düşünceye kapılsa bile kızını da anlıyordu. Aile sorunları yaşayan 17 yaşında bir çocuğa bir gün kalabalık bir grup gidip biz senin aileniz diyordu ve onlarla yaşamasını istiyorlardı. 

Hakan Bey biliyordu ki Nesli her ne kadar rahat davransa da hâlâ kendini oranın bir parçasıymış gibi hissetmiyordu. Önce bazı şeyleri aşmaları gerekiyordu. 17 yıllık farkı kapatmaları gerekiyordu.

Haftasonu geldiğinde tüm zamanını kızlarını daha iyi tanımak için bir sürü şey yaparak geçirmeye karar verdi. Böylece birbirleri hakkında daha çok bilgi sahibi olup eve alışmasını hızlandırabilirlerdi.

Çoğu ilklerini kaçırmıştı belki ama kızına bir aileye dair tüm ilklerini yaşatacaktı. Baba huzuru, anne sevgisi, abi güveni, kardeş eğlencesi... Nesli bunların hepsinden uzakta büyümüş bir kızdı ve gerçek bir ailenin ne demek olduğunu bilmiyordu.  Hepsini öğretecekti bir tanecik kızına.

Hastaneye geldiğinde Akif Bey'in odasına yöneldi. Kapıyı çalmadan açtığında 30 yıllık dostunu hararetli bir konuşma yaparken buldu. Telefonu o kadar sert sıkıyordu ki elinde parçalanacaktı neredeyse. Akif onu görünce eliyle koltuğu gösterip konuşmasına devam etti.

"Neyse kapat! Sonra anlatırsın bahanelerini."

Telefonu fırlatırcasına masaya attığında Hakan bey şaşırmadan edemedi. Dostu Akif'in hep sakinliğiyle dalga geçerlerdi çünkü. Onun bu denli sinirli olması çok nadir görülürdü.

"Hayırdır Akif? Bir sorun yoktur umarım." Akif  bey az önce attığı telefona bakıp derin bir nefes aldı sakinleşmek için.

"Yok yok. Bizim asistanlardan birisi hastayla sorun yaşamış, ona sinirlendim." Siniri durulmuş neşeli tonuna geri dönmüştü Akif.

"Asıl sana sormalı hayırdır diye. Yolunuz düşer miydi buralara Hakan Bey? Kızını buldun bulalı hiç arayıp sormuyorsun?" Hakan bey dostunun sitemli sesine güldü.

"Valla öyle oldu biraz hakkını helal et. Alışma süreci işte. Daha yeni bu akşam Hasanları davet ettik. Amcasıyla yeni tanışacak işte sen düşün." Akif Bey sorun olmadığını belirtircesine elini salladı.

"Sizin aranız nasıl peki?" Bu soruyla aklına kızı gelen Hakan bey çocuk gibi güldü.

"Uyum sağlayan bir kız Nesli, o kadar iyi ki Akif... Çektiğimiz acılara değmiş diyorum bazen."

"Çok sevindim sizin adınıza. Kahve söylüyorum?" Hakan bey onaylayıp kahveler gelmeden yaşananlardan bahsetmeye başladı.

Kahveler geldiğinde hipnoz kısmına kadar olan her şeyi anlatmıştı. Akif bey bazen şaşırıyor bazen üzgün tepkiler veriyordu.

"Öyle işte Akif, buraya gelme sebebim de o zaten. Hipnoz eden güvendiğim bir tek sen varsın."

"Bilemedim Hakan, uygun olur mu tedaviyi yakınınızın yapması?"

"Sen dostumsun Akif, aramızda gizli saklı yok, ben senin çocukları kendi çocuğum gibi görüyorum sen de benimkileri. Neden sorun olsun." Hakan bey konuştuktan sonra dostunun sırıttığını gördü. Hoşuna gitti galiba dostluğumuz  diye düşündü.

"Pekala, pazar günleri kendi kliniğimde oluyorum. Oraya getirebilirsin." Hakan bey onayladıktan sonra kahveler bitene kadar gündelik sohbetler edildi. Bu konu da hallolduğuna göre kızının iyileşmesi için hiç bir engel kalmamıştı.

Bir Aile Hikayesi (Neslişah Ver. 1.7)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin