Bölüm 20

12.7K 965 36
                                    


"Ablam niye yukarı gitti o şekilde?" Odasından çıkıp salona bakmaya gelen  Gökmen gergin bir ortamla karşılaşınca şaşırmıştı. Daha bir kaç dakika önce gülüşme sesleri gelirken ne olmuştu birden?

Herkes Batuhan'a o kadar odaklıydı ki Gökmen'in sorusu es geçilmişti.

"Bir saat önce konuşmadık mı bunları oğlum? Niye öyle davrandın şimdi?" Babasının sitemli sesiyle Batuhan derin bir nefes alıp arkasına yaslandı elindeki mumla.

"Yetmez mi kötü davrandığın Batuhan? Daha ne kadar devam edecek bu güvensizliğin?"  Batuhan sadece annesinin söylenmelerinin bitmesini bekliyordu. Kaç yaşına gelmişti ama hala çocuk gibi azarlanıyordu. Sinirleri gerilmişti artık.

Kadir kardeşinin gerilmeye başladığını anlayarak araya girme ihtiyacı hissetti. Kardeşini tanıyordu ve annesi söylenmeye devam ederse ters tepecekti. Boğazını temizleyip hala salon girişinde dikilen Gökmen'i çağırdı içeri.

"Gel aslanım, ablan sana da hediye almış ama ders çalıştığın için bölmek istememişti." Gökmen Kadir abisinin yanına oturduğunda, yerde etrafa dağılmış bir dolu poşet olduğunu gördü.

"Anne yine durduramamışsın kendini?" Yağız kardeşinin tepkisine kahkaha atınca diğerleri de ona eşlik etti.

"Bu sefer o değil, daha beter versiyonu da varmış." Gökmen şaşırmış bir halde abisine döndü kaşlarını kaldırıp.

"Annemi bile bezdirmiş yani sen düşün ne kadar fena olduğunu."  poşetlerin içindekilere sırayla bakıp değişik tepkiler verirken, Batuhan da gerginliğin dağıldığını fark edip kenardan sıyrılarak bahçeye çıktı.

Hala elindeki mumu incelerken bir sigara yaktı. Nesli eve geldiği günden beri ona hep ters gitmişti. Ağır cümleler kursa bile Nesli kendinden ödün vermeyerek hiç bir karşılık vermemişti Batuhan'a. Bu durum onun kendinden utanmasına bile sebep olmuş bile olsa Nesli'yle arasındaki uyuz ilişkiyi hep korumuştu.

Son iki gündür ufak çekişmelerle her ne kadar gitmesini istediğini belli etmeye devam etse de, Nesli'yle vakit geçirdiği zamanlar onu rahatsız etmiyor aksine eğlendiriyordu. Havuza atma olayını da aralarındaki o çekişmeye güvenerek yapmıştı. Ters teptiği dakikadan beri, yaptığı uyuzluklara rağmen kendisine aldığı bu hediyeyi tutuyordu.

Ona doğru yaklaşan adım sesleriyle kafasını kaldırdı. Kadir abisiyle Ali abisi  gelip iki yanına oturdular. Onlar da sigaralarını yaktılar.

" Bu sefer ileri gittim sanırım." Kadir kafasıyla onaylarken Ali tepkisiz kalmıştı. Uzun bir of çekti Batuhan. Haksız olduğunu kabul etmek kadar zor bir iş yoktu onun için.

"Özür dileyemem ki ben. Alışamıyorum abi. Kabullenemiyorum bir türlü." Ali elindeki mumu alıp incelemeye başladı.

"Hayır, sadece ördüğün duvarı yıkmak istemiyorsun. Abisin sen Batuhan, onun da abisisin. Neslişah'ın bu aileden olduğunun gayet iyi farkındasın. Ona, dışardaki herhangi birine davrandığın gibi davranamazsın." Kadir girdi devreye bu sefer. Çocukken de böylelerdi. Ali kötü polis, Kadir iyi polis olurdu. Daha yumuşak bir tona geçti.

"Annemin yaptığının doğru olduğunu söylemiyorum ama yeni kavuştuğu kızının iyi olmadığını öğrendiği saatten beri endişeli bir halde, onu biraz daha yumuşak karşıla. Ayrıca özür dilemek seni güçsüz yapmaz unutma. Nesli, Eylem  gibi bir kız değil. Ona duygularını açtığın zaman seninle oynamaz." Kardeşi onu onayladığında, ona karşı kurdukları taktiğin işe yaradığını gören Kadir tebessüm etti.

"Benim aklıma takılan bir şey var. Nesli sinirlense bile bu şekilde çekip gidecek bir kız değil, her türlü karşılık vermenin bir yolunu bulur. Bu sefer niye öyle davrandı? Batuhan bilmediğimiz bir şeyler oldu mu?" Ali abisinin sorusuyla o anı tekrar düşündü Batuhan. Gerçekten de havuzdan çıktığı andan beri garipti.

Bir Aile Hikayesi (Neslişah Ver. 1.7)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin