Sibirya'ya ters bir bakış atıp babaya döndüm konuşmak için.
" Ee siz naptı-"
"Bugün başıma neler geldi inanamayacaksınız." Oflayıp kendimi geriye doğru attım. Her konuşma girişimimi başarıyla engellemişti akşamdan beri.
"Noldu oğlum?" Canım annem, fettan oğlunun sinsiliğini anlayamadığı için merakla sormuştu.
"Arabayla staja gidiyordum..." Gözleri saat, ben ve salondakiler arasında fıldır fıldır geziniyordu.
"Eee?" O an bir şey uyduramayacağını anlamış olmalı ki omuz silkti.
"Öyle yani gidiyordum işte." Alnıma vurdum. Gerizekalı. Başarısız girişiminden sonra tekrar konuşmak için boğazımı temizledim.
"Bugün noldu annem bili-" hay böyle işin ben. Bu sefer de zilin sesi susturmuştu beni. Sibirya sinsisi, ellerini birbirine sürtüp koşa koşa kapıyı açmaya gitti.
"Birini mi bekliyorduk?" Annemin reddetmesiyle merakla kapıya döndüm.
"Aman aman aman kim geliyor kral geliyor, kraliçe geliyor!" Nereden çıktığını anlamadım bir şarkı sesi ve kollarını açmış bana doğru gelen bir oğlanla, yanında oturduğum Kadir abime sokuldum iyice. Abim burun kemerini sıkmış, kınarcasına kafasını sallayıp içeri girenlere bakıyordu.
"Gerizekalılar..." Beni iyice kendine çekip kulağıma eğildi.
"Korkma fıstığım, bu zevzekler kuzenlerimiz. En önde gelen Yiğit, Efe abinle yaşıt. Her ortama uygun şarkılar açıp hareket ediyor. Dizide hissediyormuş böylece gerizekalı." O kadar duygulu, içten küfür ediyordu ki gülmeden edemedim.
"Şarkı nereden çıkıyor?" Olumsuz anlamda kafa salladı.
"Biz de senelerdir bunu düşünüyoruz ama cevabı henüz bulunamadı." Kafasıyla Sibirya'nın fısır fısır konuştuğu diğer oğlanı gösterdi. "O da Kaan. Batuhan abinle yaşıt. O ikisi ikiz gibi takılıyor. O yüzden onu da pek umursamamaya çalış."
Gözleri arkalara dolansa da aradığını bulamamış gibi bana geri döndü. "Diğerleri gelmemiş sanırım, bu iki salakla yetinmen gerekecek şimdilik." Ağzımdan küçük bir kıkırtı kaçırmamla Yiğit abinin dibimde bitmesi bir olmuştu.
"İşte buradasın! Kuzenim olma şerefine erişen mükemmel kız sen olmalısın. Ben Yiğit." Elini uzatıp kocaman gülümsemişti. Kendini beğenmiş tavırları sanırım rol icabıydı. Kötü bir enerji almıyordum. Uzattığı elini sıktım.
"Nesli. Memnun oldum Yiğit abi." Samimi gülümsemesiyle saçlarımı karıştırdı. Elinden kurtulduğumda karşımda dikilen Sibirya'nın kahverengi saçlı versiyonuyla karşılaşmıştım. Buna da Alaska desem dayak yer miyim?
"Sana da merhaba, ne güzel karşıladın kuzenlerini öyle?" Yüce rabbim, bir tanesi yetip de artıyorken ikincisine ne gerek vardı?Hata bende aslında. Sibirya'yı her gördüğümde sabır çektiğim için fazladan bir tane daha gelmişti ki sabır çekmeye devam edeyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aile Hikayesi (Neslişah Ver. 1.7)
Novela JuvenilKendi halimde aksiyonsuz bir hayat yaşadığımı zannederken aslında hayata direkt aksiyonlu olarak giriş yapmışım. Aslında işin güzel yanına bakacak olursak 17 sene boyunca iyi hayatta kalmışım...