"Kolay gelsin. Hizmetiniz için çok teşekkür ederiz küçük hanım." Saygıyla eğilip ufak bir tebessüm yolladım.
"Afiyet olsun. Yine bekleriz."
Son misafir de gittiğinde sandalyelere yığılmış bir üçlü ve yüzünden gülüşü eksik olmayan Mustafa amca kalmıştık."Baba Allah aşkına sen bizden ne istiyorsun ya. Canımızı mı verelim, ne uyuz bir müşteriymişsin sen ya."
Mustafa amca yanımdaki sandalyeye oturmuş, masadan kürdan kapmış, onları gülerek Oğuz'a atıyordu."Sus eşek sıpası. Müşteriyim ben istediğimi yapmak zorundasın."
Akşam boyunca Mustafa amca, Oğuz önüne ne koysa itiraz etmiş, eğlene eğlene hepsini yeniden yaptırmıştı. Oğuz da babasının tanıdıkları olduğu için tepki verememiş, sadece gülümsemek zorunda kalmıştı.
Kesin dün Oğuz bi boklar yedi. Yoksa bu intikamın başka bir açıklaması olamaz."Ne haltlar çevirdin yine Oğuz? Pamuk kalpli adam bile seninle uğraşıyorsa, kesin hak etmişsindir."
"Nesli'm haklı ne yaptın yine sen kardeşim? Mutfakta bile söylenmeye devam ediyordun Mustafa amcaya."Oğuz satılmışlığın verdiği ihanet duygusuyla, öyle olsun der gibi kafasını salladı.
" Dost dedik,kardeş dedik. Öyle satışla olmaaaaz birer kürdan da siz fırlatın kalbime." Mustafa amca arkasına yaslanmış bu durumdan oldukça keyif alıyor gibi duruyordu."Ne var yani dün babamın arabasını çaldıysam?" Mustafa amca devamı varmış gibi tek kaşını kaldırdı. Oğuz sesini alçaltıp
"Veee birazcık sürttüysem?" Mustafa amca bu sefer iki kaşını kaldırdı. Oğuz iyice kısılmış sesiyle
"Tamam ya biraz da tamponunu düşürmüş olabilirim." Adım adım itiraflar gelirken Burak her seferinde biraz daha yüksek sesli kahkaha atıyordu. Ben de gülerek ona eşlik edince Oğuz'un suratı iyice düşmüştü.
" Hani hızlı ve öfkeli sana iş teklif etmişti de sen kabul etmemiştin?" Gülüşlerim kahkahaya dönüşürken oğuz savunmaya geçmişti bile.
" Kediye çarpmamak için duvara doğru kırdım ne yapayım? Küçücük cana mı çarpsaydım? " Yüksek oyunculuk yetenekleriyle bize tam bir dramatik an yaşatan Oğuz'un bu halleri Mustafa amcanın gülüşüyle kesildi.
" Tabi oğlum anlat anlat. Eksik kısımları atladın ama. Mesela araba çalmak dediğinin sadece evin bahçesinden dış kapıya kadar çıkmak olduğunu, kedi dediğin şeyin kardeşinin oyuncak kedisi olduğunu , duvara kırdım diyerek bodoslama bahçe kapısına girmek olduğunu hep unuttun tabi. "
Oğuz ifşalanınca elleriyle yüzünü kapattı. Boğuk sesiyle mırıldanıyordu."Sen nerden gördün onu baba ya .."
" Odandan çıkıp garip garip hareketlerle dışarı doğru çıkmaya başladığın andan beri seni izliyordum çünkü zevzek herif. hayır bir de güya gizli gizli hareket ediyorsun. Arkandan geldiğimi bile göremedin. Neyi eksik ettik anlamıyorum ki bu hale geldi bu çocuk?" Sonlara doğru mırıldansa bile ben duyup kahkahayı patlatmıştım. Akşamki işkencenin sebebi anlaşılmıştı .
Oğuz yenilgiyle az önce kalktığı sandalyeye oturmuştu. Gözlerim saate kayınca eve geç kaldığımı fark ettim. Tam kalkacaktım ki kapı açılmış içeri valizimle amcam girmişti. Bir dakika, valizim mi? Onda ne işi vardı valizimin? Amcam fırlatırcasına önüme bırakmış yüzündeki iğrenir ifadeyle bana bakıyordu.
" Baban aradı daha fazla uğraşamayacakmış. Kendi çaresine bakar o dedi. Yengen de seni daha fazla istemiyor. Babasının bile istemediği kızı biz ne yapalım dedi haklı olarak. Hadi eyvallah." Geldiği gibi geri gitmiş,ne konuşmamı ne de tepki vermemi beklememişti. Hâlâ olduğum yerde valizime bakarken aklımdan binbir düşünce geçiyordu. Ne oluyor anasını satayım. Babam aradı ne demek? Yıllarca konuşmadığım babam mı aramıştı? Daha fazla uğraşamam dediği şey neydi ? Zaten 2 senedir uğraşmıyordu ki salak herif!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aile Hikayesi (Neslişah Ver. 1.7)
Teen FictionKendi halimde aksiyonsuz bir hayat yaşadığımı zannederken aslında hayata direkt aksiyonlu olarak giriş yapmışım. Aslında işin güzel yanına bakacak olursak 17 sene boyunca iyi hayatta kalmışım...