kang taehyun'un babasının choi beomgyu'nun babası ile dertleri vardı.
choi beomgyu ise tüm bu nefret, hırs, intikam ve sonu gelmeyen üstünlük yarışında sessiz ve depresif gözleriyle ortada kalan bir kurbandı.
kang taehyun, kızıl saçlarına tezat açık yeşil lensleriyle karşısında her dikilip babasının isteklerini yerine getirdiğinde beomgyu biliyordu. saat gece yarısına vuruyordu. kendisine ait olmayan gri boyalı odanın duvarına asılmış ve ona her seferinde 80'lerin amerikan filmlerini hatırlan guguklu saatin içinden pencelerini açıp dışarı çıkan kuşu görünce hatırlıyordu.
sonunda kulakları irite edici sesle doluyordu.
buradan nefret ediyordu.
sonra tekrardan onu görüyordu. kızıl saçlarına, tek tük parmaklarında kalan siyah ojelerine her baktığında sanki iç organlarının yeri değişiyormuş gibi nevri dönüyor, kalbi güm güm atıyordu. kendisiyle konuşurken alayla yoğrulan bakışlarını, boyuna eğilmek için ellerini dizlerine koyarken her seferinde beomgyu'nun yüzündeki korkak ifadeyi izleyen soğuk ifadesini hatırlıyordu.
pahalı parfümünü kokladığı anda beynini uyuşturduğunu bildiği gecelerin birinde tavanı izlerken ise nihayet anlıyor, yapbozun parçaları birleştirip resmi oluşturuyordu.
aslında kang taehyun'dan o kadar da nefret etmiyordu.
ahahahahah bu fic de neyin nesi😄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stockholm sendromu • taegyu
Fanfickang taehyun'un babasının choi beomgyu'nun babasıyla dertleri vardı. • tamamlandı