the most unlucky person in the world

4K 325 456
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.










"yeter şunlara baktığın amına koyayım. alışveriş merkezini kapatacaksın artık." beomgyu derin bir nefes alıp süslü beyaz şapkasından gözüne düşen saçlarına hafifçe üfleyerek alnından çekti. ardından önünde duran ince beyaz ele tokat attı. el hemen çekildi. şımarık bir bakışla yanındaki çocuğa döndü.

"geri bas, huening kai." gözlerinde nasıl bir bakış vardı emin değildi. ama huening kai onun yüzünün kıyısındaki yüze bakınca boğazını temizleyerek hızla gözlerini kaçırdı. beomgyu istediğini elde eden bir tavır takınıp memnun bir bakışla kar kürelerini incelemeye geri döndü.

yılbaşı gelmişti.

seul'a ilk kar düşmüş, her taraf sisle beraber beomgyu'nun baktıkça içini açan bir renge boyanmıştı. okul çıkışı alışveriş merkezi yolundayken huening kai ile tutuldukları kapalı havalar açık havalardan daha güzeldir tartışmasını hatırlayınca gülümsedi. en yakın arkadaşıyla tartışmayı her zaman sevmişti.

annesine almak istediği küreyi elinde çevirdi. doğum günü yaklaşıyordu ve beomgyu ve annesi yılbaşını çok seviyordu.

mesela her tarafın yeşil ve kırmızı rengine dönmesine bayılıyordu. okullarının girişine konulmuş öğrencilerin süslediği koca yılbaşı ağacının önünde fotoğraflarını çeksin diye huening kai'ye daha bu sabah saatlerce dil dökmüş ve yalvarmıştı. gerçekten de aralık ona iyi geliyordu. spotifyda yılbaşı listelerinden ayrılamıyor, içtiği bir bardak sıcak çikolatalı sütle saatlerce penceresinin kenarında sıcak yumuşak koltuğuna kurulup evlerinin koca arazisine yağan karı izlemeyi seviyordu.

evlerinin koca arazisi. beomgyu çaktırmadan kabanının üstünden arkasına baktı. oradaydılar.

"onlardan nefret ediyorum." huening kai kırmızı bir atkıyı boğazına sararken söylendi. beomgyu aniden sinirlendiğini hissetti. her zaman çok çabuk sinirlenirdi ve tabii ki en yakın arkadaşı huening kai'nin bunun için de bir açıklaması vardı. çocuğun boyu kısa olduğu için sinirlerinin ayak uçlarından tepesine çıkmasının çok daha hızlı olduğunu düşünüyordu. beomgyu bunu duyup sinirden kıpkırmızı olduğu günden beridir geceleri yatmadan önce koca bir bardak sütü kafasına diktiğini ona itiraf edememişti.

stockholm sendromu • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin