Hyunjin'den
Sabah kalktığımda Jeongin yanımda yoktu. Bende oyalanmayıp aşağı indim. Mutfakta bir şeyler hazırlıyor daha doğrusu hazırlamaya çalışıyordu.
Hyunjin: Günaydın Ginnie.
Jeongin: Günaydın Hyunjin
Hyunjin: Neden beni kaldırmadın? Kendim diye demiyorum ama çok güzel yemek yaparım.
Jeongin: Ona şüphem yok. Ancak tek başıma yemek yapmak daha zevkli.
Hyunjin: Yalnızlığı bu kadar sevme Jeongin. Sonra insanlar seni gerçekten yalnız bıraktığında onlara yalvarırsın.
Jeongin: ABARTMA
Hyunjin: Neden bağırıyorsun? Sıktı artık.
Jeongin: Masaya geç. Geliyorum beş dakikaya.
Bir şey demeden ayrıldım. Ardından Jisung mesaj attı.
Jisung:
Hyunjin görüşme şansımız var mı?
Hyunjin:
Bilemiyorum Jisung.
Hyunjin:
Neden bu kadar tedirginsin ben Jeongin'leyken
Jisung:
Bilmediğin şeyler var
Hyunjin:
Bak Jisung. İster bunları Jeongin'ne söyle ister söyleme sana kalsın. Ben onu seviyorum ve emin ol onun hakkında olumsuz şeyler duymak istemiyorum. Şimdi izninle kahvaltı yapacağız.
Jisung:
Peki Hyunjin...
*mesajlaşma bitti*
Jeongin hazırladıklarını masaya koydu ve karşımdaki sandalyeye oturdu.
Jeongin: Omlet seversin diye düşündüm.
Hyunjin: Doğru düşünmüşsün.
Jeongin: Afiyet olsun o zaman
Hyunjin: Sana da Ginnie
telefonuma gelen mesajla çığlık atmıştım. Evet gerçekle çığlık attım.
Jeongin: Ne oldu?
Hyunjin: KAR YAĞMIŞ
Jeongin: Ee yani?
Hyunjin: GİNNİE KAR YAĞMIŞ DİYORUM! BİRLİKTE İLK KARIMIZ!
Jeongin: Hâlâ bu kadar tepki vermem gerektiğini düşünmüyorum ama sen bilirsin.
Hyunjin: Bütün hevesimi kaçırdın. Birlikte kardan adam yaparız sanmıştım.
Jeongin: Üzülme koca bebek. Kahvaltını bitir, çıkarız.
Hyunjin: Tamam hemen bitiriyorum yemeğimi.
jeongin'den
Hyunjin çok tatlıydı ve bir o kadar da etkileyici. Bence etkileyici olduğunun farkında değil. Öyle olsaydı karşımda kardan adam yapmak için yalvarmazdı. Ama bende en çok onun bu halini seviyorum zaten. Bebeksi, masum halini. Dün gidecek diye çok korkmuştum ve bugün de istemsizce bağırmıştım. Ama o yine de sesini yükseltmeyip yanımda kalmıştı. Ama bir yandan da içimden bir ses beni huzursuz ediyordu. Sanki ileride hoşuma gitmeyecek şeyler olacaktı. Hyunjin ben bunları düşünürken çoktan tabağındakileri bitirmiş, odaya çıkmıştı bile. Ben de masayı toparlayıp onun yanına çıkmıştım. Odanın kapısı açıktı. Bu yüzden onu kazağını giyerken görmüştüm. Tam odadan ayrılacakken bana seslendi.
Hyunjin: Gitmene gerek yok.
Jeongin: Nasıl istersen.
Jeongin: Göğüsün nasıl?
Hyunjin: Ne?
Jeongin: Hani dün kendini yaktın ya bugün nasılsın diyorum.
Hyunjin: Düne göre daha iyiyim. Ama hala acıyor.
Jeongin: Neden söylemedin? Bekle krem süreceğim.
Yatakta oturmuş ayaklarını sallayarak beni bekliyordu. Şu an onu öpmek doya doya sarılmak istiyorum ama yapamam.
Kremi yavaşça sürmeye başladım. Soğuk olduğu için hafif bir titreme gelmişti.
Jeongin: Sık dişini biraz.
Sanki üstüne buz atmışcasına titriyordu.
Jeongin: Abartma Hyun. Ayrıca bu kadar üşüyorsan seni dışarı çıkarmam.
Hyunjin: Tamam üşümüyorum artık
Jeongin: Çok tatlısın Hyunjin.
Hyunjin: Ne?
Jeongin: Hiç
Hyunjin: Bana az önce tatlısın dedin
Jeongin: Eğer hoşuna gittiyse-
Hyunjin: Evet gitti
Jeongin: Sorun yok o zaman. Kazağını giyebilirsin artık.
Tek hamlede kazağını giyip odadan ayrıldı.
Hyunjin: Aşağıda bekliyorum
hyunjin'den
Nihayet aşağı inmiştik. Jeongin'le kardan adam yapmıştık. Şimdi kartopu savaşı yapacaktık. Kocaman ağaçların arasında sadece biz vardık. Ben ve aşık olduğum çocuk.. Birden kafama kartopu gelmesiyle Jeongin'e döndüm.
Jeongin: E hadi. Çok oynamak istiyordun
Hyunjin: Bunu sen istedin
En az 1 saat olmuştu biz aramızda oynayalı. Henüz sıkılmamıştık bu yüzden devam ediyorduk. Sonra ne olduğunu anlamadım Jeongin'e kartopu atmamla yere düştü. Sert de atmamıştım oysaki. Hâlâ yerden kalkmıyordu ve endişelenmiştim.
Hyunjin: Jeongin kalk lütfen
Hyunjin: GİNNİE UYAN LÜTFEN
bir yandan ağlıyor bir yandan da onu uyandırmaya çalışıyordum. Telefonumu almış ambulansı arayacakken birden "SÜRPRİZ" diye bağırdı ve korkuyla geri düştüm.
Jeongin: Ben ölmem Hyunjin
Hyunjin: Niye? Sen insan değil misin?
Jeongin: Öyleyim. Ama ben onca şeyi atlattıktan sonra bir kar tanesiyle ölmem.
Hyunjin: Lütfen sen ve ölmek kelimesi aynı cümlede geçmesin. Üzülüyorum
Jeongin: Üzülmene gerek yok Hyun. Gel içeri geçelim hasta olacaksın.yang_jeongin: Güzel çıkmaya çalışırken bebek oldu :)
hwang_hyunjin: güzel bir gündü. (korkunç şakası hariç)
*************************************************
20.12.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad idea
FanfictionHyunjin, hakkında kötü şeyler söylenen çocukla yakın olur.Ancak Felix, Hyunjin'e karşı olan hislerini içinde tutamaz.. 181221-210122 ficin povu:@skzenayisiolmusumm'a aittir. tt hesabina bakabilirsiniz. kendinisin haberi vardir.