10

325 36 9
                                    

Görünüşe göre Atsumu bir şeyle uğraşmak zorunda değildi. Hinata halletmişti her şeyi.

Antrenman sürecinin tam ortasında olmalarına ve gerçekçi bir şekilde o kadar uzun süre uzakta olmasına imkan olmamasına rağmen, Hinata gerekli bütün aramaları yapmış, trafiği kontrol ederek şehir dışına koyuldukları yolda Hirano Ward'dan Osamu'yu almadan önce, Atsumu'nun evine gidip bir hafta yetecek kıyafetleri hazırlamasına yardım etmişti. 

Hiçbiri yol boyu konuşkan değildiler, ve bu Atsumu'ya uymuştu. Ona panikleyecek, düşünecek daha çok zaman vermişti. Bir pasör olarak işler kontrolünden çıktığında bundan hoşlanmaması normaldi. Çocukken bile boğuştuğu şeylerden biriydi bu: herkesin yaptığı her şeyi dikte etmeden nasıl grup projelerinde çalışılır; işler onun imkansız standartlarına yükselmediğinde şiddetle eleştirmeden nasıl bir takımın parçası olabilir.

O inatçıydı; bağnazdı. Başkalarının hatalarına asla, asla boyun eğmezdi.

Peki ilişkileri gerçek bile değilken dizginleri Hinata'ya vermek neden bu kadar kolaydı?

Sayou'ya vardıklarında geldikleri yer, Hyougo'nun dağlarına gömülü kalmıştı. Beklendik bir şekilde gece yarısı olmak üzereydi, Hinata çok dikkatli sürüyordu artık.

Mantıken, Atsumu kendisinin ya da Osamu'nun direksiyon başında olmak için daha donanımlı olduklarını biliyordu. Son birkaç yıl içinde düzinelerce kez aynı yolu gidip gelmişlerdi, sokaklar ve kırsal alanlara daha alışkınlardı, ama bundan ötesi, sürüş konusunda daha deneyimlilerdi. Ehliyetlerini 18 oldukları gibi almışlardı ancak Hinata daha geçen sene Jackal'lara katıldığı zaman öğrenmişti araba sürmeyi. Bundan önce ya otobüs kullanırdı ya bisiklet sürerdi.

Şimdi bile araba kontrolünde güçlük çekiyordu Hinata. Her gün antrenmana gelmek için Sakusa ile ortak arabalarını sırayla kullanıyor ve kelimenin tam anlamıyla her yere bisikletle gidiyordu. Eğer Atsumu dikkat ediyor olsaydı araba kullanmaktan kaçınmasının bir nedeninin olduğunu fark edebilirdi.

Şimdi hâlâ başka bir prefektörlüğe, tek bir şikayet etmeden sürüyordu. Hâlâ, Atsumu da Osamu da yerine geçmeyi teklif etmemişti.

Kyouritsu Hastanesi Miya ikizlerinin alışkın oldukları, Kouzaki istasyonunun yakınlarında büyüdükleri yere en yakın hastaneydi, eski bir binaydı; büyükannelerinin evine on dakikadan daha kısa bir mesafedeydi. Çatıdan sarkan tanıdık mavi kanji blokları, Atsumu'yu iyice tanımaya başladığı suçluluk duygusuyla karışık bir nostalji hissiyle sakat bırakıyordu.

En son ne zaman gelmişti? Sürekli geri dönerdi, özellikle de takıma yeni katılmış olduğu zamanlarda o kadar sık ev hasreti çekerdi ki büyükannesi her günü geçirmek için yaşlı bir cadıya yapışmak zorunda kalan koca bir bebek olduğu için onunla dalga geçerdi.

Ama bir buçuk yıldan fazladır, takımının olduğu yerde, Hinata ve Sakusa ile, diğerleriyle içtiği her seferinde büründüğü rahatsız edici kişilik ile rahat edebilmişken ev ziyaretleri giderek azalmıştı. Sayou'ya neden bir hafta için bile geri dönemediğine dair şimdi bile hatırlayamadığı mazeretler öne sürerek o yıl sezon dışındaki tüm zamanını Osaka'da geçirdiği noktaya bile gelmişti.

Berbat bir torundu. Osamu'nun yüzündeki ifadeye bakınca, onun da benzer duygular içerisinde olduğu anlaşılıyordu.

Sessizce ve hızlıca park ettiler. Çok göz atmadan içeriye girdiler. Sahte ilişkisinin çok fazla kuralı vardı ve Atsumu şuanda bütün kurallarından nefret ediyordu; ama Hinata zaman ayırıp parmaklarını hafifçe Atsumu'nun elinin arkasına sürterek kelimeleri kullanmadan "ben buradayım. arkandayım, artık yalnız değilsin" mesajı vererek onu şaşırtmıştı.

AtsuHina | Ampersand ✔çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin