15

323 27 5
                                    

Bokuto sonunda göründü hikayede hehe <3

Bu arada beklediğimiz olay da yaklaşıyor, hikayenin yarısı bitmiş bile.

***

"Tsum-Tsum, düşündüğümden çok daha az kıskanç bir sevgilisin," diye şakalaştı Bokuto, Japan Railway Warriors'u ikinci roundda, tatilden önceki son maçlarında ikinci kez yendikten sonra.

Bokuto eylülden önceki o gece partide olmayan birkaç kişiden biriydi, son özgür hafta sonunu Tokyo'da birkaç lise arkadaşıyla geçirmekle meşguldü. Bu yüzden takımda iddiayı da bilmeyen o birkaç kişiye dahildi, Sakusa ve Hinata'nın kendileri dışında tabi.

 Muhtemelen iyi bir şeydi. Daha çok Bokuto bu korkunç sırrı tutamayacak kadar iyi biri olduğu içindi, ama aynı zamanda muhtemelen Atsumu'nun yürüttüğü şeyi öğrenirse t*şaklarını söker ayırırdı.

Atsumu menajerlerinin uzattığı havluyla yüzünü kurularken Bokuto'ya şaşkın bir bakış attı. "Neden kıskanayım?"

"Çünkü Hinata eski sevgilileriyle konuşurken asla çıldırmıyorsun!" diye haykırdı Bokuto. "Onları düelloya falan davet etmekten seni alıkoymak zorunda kalacağımı sanıyordum ki senin yüzün bile kızarmıyor!"

"Ne? Ne zamandır eski sevgilileriyle konuşuyor bu?" İfadesi sertleşirken Hinata'yı bulmak için başını çevirdi Atsumu, sahanın öbür ucundaki saçma derecede uzun ve saçma bir saç modeli olan bir çocukla hareketli bir şekilde konuşurken gördü. "Bekle, bana Shouyou-kun'un Hyakuzawa Yuudai ile çıktığını mı söylüyorsun?"

Bokuto düşünceli bir şekilde homurdandı şişesinin arkasından. "Çıkmak güçlü bir terim mi olur? Bayağı bir yattılar ama. Zavallı adam sonsuza dek Hinata için bir meşale tutuyordu ama senden önce Hinata hiçbir zaman ciddi bir şeyle ilgilenmedi. Sadece seks."

"Bu..." Atsumu tutuşunu sıkılaştırdı, küt tırnaklarının avuçlarına delik açmasını engelleyen tek şey elindeki havluydu.

"Ah, s*ktir," dedi Bokuto, Atsumu'nun yüzündeki ifadeyi görünce gözleri kocaman açıldı. "Bunu bilmiyordun. Daha önce kiminle yattığını hiç konuşmadınız mı?"

Hayır. Tabi ki hayır. Hinata'nın başka biriyle olmasının düşüncesi bile midesini bulandırmaya yetiyordu. Neden kendisini geçmişte Hinata'nın içine aldığı tüm erkekler hakkında detaylı bir sohbete maruz bıraksın ki? Atsumu'nun kıskanmaya hakkı yoktu ama kıskançlıktan yanıyordu yine de.

Hinata'nın ondan önce başka insanlarla birlikte olduğunu bilmek bir şeydi. Eskiden görüştüğü kişilerle Atsumu'nun yalnızca kendisine özgüymüş gibi davranmaya çalıştığı yakın etkileşimlerde bulunurken görmek başka bir şey.

İmkansız derecede yaralanan Atsumu, Hyakuzawa'nın uzanıp Hinata'nın saçlarını nazikçe karıştırmasını, sevgi dolu ifadesini izlerken içindeki bir şey kırıldı.

Anında sahanın o tarafındaydı, sahiplenici bir tavırla kolunu Hinata'nın omzuna atıp o tatlı, heyecanlı sesle ve geçmişlerine rağmen çok masum görünerek her ne diyorsa onu böldü.

"Atsumu-san?" Hinata şaşırmış görünüyordu. İçgüdüsel olarak Atsumu'nun dokunuşuna yaslanmasına rağmen muhtemelen bu kadar memnun edici hissettirmemesi gereken bir şeydi.

Kanı zehir gibi akan Atsumu yüzüne kıvrımlı, plastik bir gülümseme yerleştirirken başını kaldırıp kendisinin olana dokunmaya yeltenen devasa adama baktı. "Sadece küçük sevimli erkek arkadaşımı almaya geldim," diye öttü, sesindeki hastalıklı, tatlı ton Hinata'yı kaskatı kesti, Atsumu'nun böyle yapmasından hep nefret ediyordu.  Pasif kalpsiz olmak yerine gerçekten zalim olmaya çalışmasından. "Aradan önce son bir kutlama amaçlı hayran buluşmamız var. Ve, mümkün olduğunca çabuk bitirelim ki gerçek kutlama için onu eve götürebileyim, anlarsın ya."

AtsuHina | Ampersand ✔çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin