Marinette'le en son görüştüğümüz de birden kötüleşmişti ve bu beni deli gibi korkutmuştu. Bunun üzerine birkaç gündür deli gibi araştırma yapıyordum.
İlk öğrendiğim şey bunun bir tramva sonucu oluştuğuydu ve bu tramvanın nedeni genelde bir aile üyesi olduğuydu. Sonra bu farklı kişiliklere alter kişilikleri dendiğini de öğrendim ve bu alter kişiliklerinin en az on tane olabileceğini de.
Şimdi gördüğüm alter kişiliklerini gözden geçirirsem: bir kpop fangirl, iki bad girl, üç benim fanım olan fangirl hâli. Üç tane mi? Yani en azından yedi tane daha farklı kişilik var.
İlgimi çeken bir başka unsur da bu alter kişiliklerinin iyi veya kötü olabilecekleriydi. Mesela bir alter kişiliği kişiye yardım etmeye çalışırken diğeri tam zittini yapabiliyor. Bazı alter kişilikleri çocuk olabiliyor. Marinette'i çocuk gibi davranırken hayal edin yada durun etmeyin kalp krizi falan geçirirsiniz yoksa.
Şimdi en kotu ve beni en çok korkutan şeye geçelim: hastaneye yatırılma.
Bu cidden çok korkutucu geliyor kulağa ve benim biriciğimin şu an istediği gibi dolaşmasını da bir mucize olduğunu gösteriyor.
Hastaneye yatırılma nedenleri özellikle kendilerine zarar vermemeleri ve tedavileri için yapılan bir şey. Marinette'i o hastane odasında düşünmek bile istemiyorum doğrusu. Ama bu onun için iyi olacaksa buna izin vermeliyim. Ki şu an da yaptığım da bu.
Marinette dün kollarında derin sayılabilecek jilet izleriyle okula geldi. Hemen Mark'ı aradım. O da anne ve babasına haber verdi ve bu gün bir tanemi bir daha göremeyebileceğim bir yere gönderiyorum. İçim acıyor, kalbim paramparça oldu ve sanki ölüyormuşum gibi hissediyorum. Kollarında ki sargılar adeta kabimi sıkıyordu. Sadece izleyebiliyordum. Hiç bir şeyi fark edemiyordum, onun dışında.
O gün karar verdim. Marinette'i iyileştirecek doktor olmalıydım belki de. Kendimi buna adamaliydim. Kimseye yaramayan modellik gibi popülerite bazlı bir meslek istemiyorudum. Psikolog olmalıydım. Onun gibi insanlara yardım etmek için.
Veya sadece onun için, gerçek benliği için, onu bir araya toplamak için...
Elimde tuttuğum bana umursamazca verdiği kırmızı kalp şeklindeki peluşu ellerimin arasında sıktım. Onun bindiği araba gözden kaybolana kadar sadece izledim, ardından da o kokan peluşu koklamakla yetindim. Kim bilebilirdi ki beş yıl boyunca yatağımda bana eşlik edecek şeyin sadece bu kırmızı renkli peluş olacağını...
(Orta boyutu)
~342 kelime~
Evet sürekli mutlu olamazlar değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
More & More [Adrinette]
FanfictionÇoklu kişilik bozukluğu olan Marinette ve Hasta bir kıza aşık olan Adrian'ın hikayesi. ~~~ "Onu ölüme terk edersin yada anlaşmayı kabul edersin." "..."