23. Bana Ellerini Ver

13.1K 711 11
                                    

Foto:Kevin

Kevin karşısında perişan halde duran abisine baktı. Onu daha önce böyle görmüş müydü bilmiyordu. "Dışarıda konuşalım mı biraz?" diye sordu. 

John bitkin bir halde başını salladı. Sanki konuşunca bir şeyler değişecekti. Jane gitmişti işte. Bir rüya gibi hayatına girip kabus gibi gitmişti.

Bahçede otururlarken Kevin bir süre John'un anlatmasını bekledi ama anlatmayınca dayanamadı. "Söyle artık ne oldu?" 

John ona bakmadan "Terk etti işte." dedi. Aklında olan tek şey buydu. Geri kalan her şey yok olup gitmişti sanki.  

Kevin bunu zaten söylediğini düşünmeden edemedi. "Neden?" 

 "Derdimin onu yatağa atmak olduğunu söyledi." 

"Peki senin niyetin bu muydu?" Buna inanmıyordu ama abisi de olsa bazen insanları tanımak oldukça güç oluyordu.

John inanmayan bakışlarla bir süre kardeşine baktı.  "Bir kadını yatağa atmak için neden evleneyim ki Kevin? Sana da saçma gelmiyor mu?" 

Kevin istemsizce başını salladı. Doğru söylüyordu John asla bunun için evlenecek bir adam değildi. "O zaman neden ona bunu söylemiyorsun?" 

"Denemedim mi sanıyorsun? Gitti işte." Dinleme gereği bile duymamıştı üstelik. Her zamanki inadı tutmuştu. 

Kevin düşünceli bir şekilde başını salladıktan sonra John'un dizine vurdu. "Hadi içeri gel, çocuklar amcalarıyla oynasın biraz. Sonra da ben Pamir'i bırakmak için Derin'e gideceğim. Jane büyük olasılıkla oradadır, orada değilse bile Derin'e durumu anlatırız. Jane ilk onunla iletişime geçecektir." 

John başını salladı. Derin'in yardım edeceğine güvenmekten başka çaresi yoktu şimdi. Jane'in birden delirmiş gibi kaçmasına hala anlam veremiyordu.

John içeri girdiğinde Pamir'in ona koşması ya da Mila'nın kollarını kucağına alsın diye uzatmasını pek de algılıyor gibi değildi.  Aklı Jane'de kalmıştı. Tam mutlu olacakları zamanda olacak şey miydi bu?  Pantolonunu çekiştiren Pamir'e eğilip "Bugün amca iyi hissetmiyor." dediğinde Pamir dudaklarını büzdü. Çocuklar ne anlardı iyi hissetmemekten? 

"Çikolat? Jane teyzem hep öyyyle yapıoo" dediğinde John başını iki yana salladı. Çikolatanın mutluluk veremeyeceği zamanlar vardı bazen. İşte şimdi o anlardan birini yaşıyordu.

Bir süre evde durduktan sonra Pamir gözlerini ovuşturmaya başladı. Kevin "Uykusu geldi sanırım, gitsek iyi olacak." dediğinde John başını salladı.

Yolda sessizce ilerlerken Jane'in gidecek başka bir yeri olmadığını bilse de Derin'in yanında olup olmayacağını bilmiyordu. Bunun huzursuzluğu ona yetiyordu. Derin'in evine geldiklerinde Kevin uyumak üzere olan oğlunu kucağına aldı. Birlikte yukarı çıkarlarken John içinden bu saçmalığın bitmesini ve bu gece Jane ile uyumayı diliyordu.

Derin kapıyı açtığında oğlunu görünce bir an gülümsedi. Kevin'a bakınca "Yatağa yatırır mısın?" diye sordu. Kevin içeri girdiğinde Derin John ile göz göze geldi. Derin iç geçirerek "Jane uyuyor." dedi. John'un sormasına fırsat vermeden.

"Burada yani?" diye içi rahatlarken Derin başını salladı. 

"Çok üzülmüş." diye açıkladı sıkıntıyla. 

John iç geçirdi yardım isteyen bakışlarla. "Yanlış anladı her şeyi." dediğinde Derin başını salladı. Yıllardır aynı evde yaşadığı arkadaşını tanıyordu tabi ki. Olmadık yerden olay çıkarabilirdi Jane. Olmamış şeyler olmuş gibi de davranabilirdi. 

Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin