2.Heyecan

29.9K 1K 10
                                    

Foto: Kevin :)) 

Aradan tam 6 ay geçmişti. Ryan olmadan yaşamayı başarabildiği koskoca 6 ay. Geçen günlerin onun için rakamdan başka bir anlamı yoktu. Sadece birer sayıydı, her biri ötekinin aynısı olan sayılar. Her sabah uyandığında ayrılığı dibine kadar yaşıyordu. Sanki birkaç saat önce ayrılmışlar gibi taze bir acı vardı içinde. Her an ona 'vazgeçtim' diye koşmak istiyordu ama yapamıyordu.

Bazı yollar tek gidişti, geri dönüşü  yoktu. Şimdi Derin de böyle bir yolu yürüyordu. Yolun geri dönüşü yoktu biliyordu ama bir gün ışık bulmalıydı. Çalan telefona isteksizce ilerlediğinde arayanı gördüğünde açmak zorunda olduğunu biliyordu.

"Efendim Jane." 

Jane her zamanki neşeli sesiyle "1 saat içinde burada olman gerek. Çok güzel bir iş var ve tahmin et modele ne oldu?" dediğinde Derin isteksiz bir şekilde "Ne oldu?" diye sordu. Dedikodu ile uğraşacak zamanı yoktu. Hoş çoğu zaman Jane anlatıyor, o dinliyordu.

"Bugün şanslı günündesin canım. Model rahatsızlandığı için çekimlere başka model bulmak zorundaydık. Model çok uzun zaman sonra bugüne sıkıştırdığı için çekimler bitmek zorunda ve benden birini bulmamı istediler." 

Derin "Eee" dedi sıkkın bir sesle.

Jane telefonun diğer tarafından heyecanla bağırınca Derin telefonu kulağından uzaklaştırmak zorunda kaldı. "Buraya gel dedim Derin. Hemen hazırlan, adresi mesaj atıyorum. Bu iş senin ve iyi bir iş çıkarırsan bu kariyerinde yükselmen için çok iyi bir fırsat." diyerek telefonu kapatınca Derin anlamamış bir şekilde telefona baktı bir süre. O profesyonel bir işte çalışmamıştı hiç. Jane böyle bir şey yapmış olamazdı. Sonuçta kendi işini de tehlikeye atmış olurdu. Derin aptal aptal telefona bakarken gelen mesajla Jane'in şaka yapmadığını anlayarak sevinç çığlığı attı. Sonunda bir şeyler güzel olmaya başlamıştı.

Derin şarkı söyleyerek elinden geldiğince çabuk bir şekilde hazırlandı. Bu son zamanlarda, hayır bu Ryan'dan sonra olan en güzel şeydi. Kariyer basamaklarını tırmanması için bir şans doğmuştu sonunda.

Derin çekim yapılacak yere geldiğinde Jane "15 dakika erken geldin." dedi neşeyle. Derin bazen onun rol mü yaptığını yoksa gerçekten böyle mi olduğunu merak ediyordu ama bunu ona soramazdı. Aralarında nasıl bir bağ olduğunu anlayamamıştı hiçbir zaman. Jane sanki onu kendine benzetiyordu. İçten içe ona sempati duyduğunu hissediyordu. Hiçbir zaman onu istemediği bir işte çalışmaya zorlamamış hep onun sınırlarına göre işler ayarlamıştı.

Derin ilk defa içinden gelen sesle Jane'e sarıldı. Sonra ona bakarak "Biliyorum bu hareketim hiç işe uygun değil ama sen bir tanesin Jane." 

Jane afallamış bir şekilde ona baktıktan sonra kendini toparlayarak "Hadi bu işi başar da yemeğe gidelim." dedi.

Derin ona göz kırptı. "Başaracağım." dedi kendinden emin bir sesle. Başarmak zorundaydı.

Derin gerçekten de sözünü tutmuştu. İstenilen her pozu hakkıyla verirken heyecanının verdiği başarı daha da büyüktü. Jane ise ona bakarken kendini görüyordu. Onu bu kadar sevmesinin verdiği neden buydu. Derin'in aşk acıları ona bir zamanlar yaşadıklarını hatırlatıyordu. O yüzden kendisini garip bir şekilde ona yakın hissediyordu.

Çekimler bittiğinde Jane yanına gelen adama gülümsedi. "Nasıl, başarılı olacağını söylemiştim değil mi?" dediğinde adamın yüzünde gülümseme belirdi. 

"Harikasın Jane, günü kurtardın." diyerek omzuna hafifçe dokununca Jane  gülümsedi. Daha sonra birileri "John." diye seslenince adam "Gitmeliyim." diyerek ayrıldı. Jane içinden 'Her zamanki gibi.' diye düşündü. 

Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin