Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-

35.Final

Göz yaşlarının yanaklarını ıslatmasına izin verirken oğluna ne diyeceğini düşünmeden edemiyordu. Çocuk zaten çok uzun zaman sonra bir baba sahibi olmuştu. Şimdi onu kaybetmesi... Hıçkırıklara boğulurken canının çok fazla yandığını hissetti. Ryan onu terk edip gittiğinde bile canı böylesine yanmamıştı. Şimdi gerçek aşkı Kevin'da bulduğunu anlıyordu. O yüzden canı böyle yanıyordu.

Toparlandığında hızla banktan kalkarak arabasına ilerledi. Arabaya bindiğinde ıslak yanaklarını sildikten sonra oğluna gitmesi gerektiğini düşündü. Bu zamana kadar tüm yaralarının ilacını onda bulmamış mıydı sanki? Şimdi de onda bulacaktı. Ona sarılacak ve hiçbir şey olmamış her şey yolundaymış gibi davranacaktı.

Eve geldiğinde Anna'nın oğluyla uyuyor olduğunu gördü. Yanlarına sığamazdı. O yüzden yatağına ilerledi. Kevin'ın yastığına sarılarak ağladı. Ve ağlamaktan güçsüz kaldığında uyudu.

Sabah çalan telefonuyla uyandı. "Neredesin sen? Çekimler başlamak üzere." 

Derin elini saçlarının arasından geçirerek "Gelemeyeceğim." dedi.

"Bu ne demek?" dedi adam sinirlendiğini gizlemeye çalışarak.

"Çocuğumun babası trafik kazası geçirdi. Ben... iyi hissetmiyorum." Bir süre sessizlik oldu. Sonunda adam "Tamam, bugün iptal edelim öyleyse." dedikten sonra telefonu kapattı.

Derin iç geçirdikten sonra telefonu koltuğa bırakıp gözlerini kapattı. Gözlerinin ağlamaktan acıdığını yeni hissediyordu. Kevin'ın gülümseyişi aklına geldiğinde iç geçirdi. Acaba onun yanına girse iyileşir miydi gerçekten Kevin? Ne yapıyordu böyle? Onun yanında olmalıydı. 

Ne kadar süre  öylece oturduğunu bilmiyordu. Kapının çalışıyla yerinden zıpladı. Bir süre kendine gelmeye çalıştıktan sonra oflayarak yerinden kalkıp kapıya ilerledi.

Kapıyı açtığında karşısında Ryan'ı görünce iç geçirdi. "Seni çekemeyeceğim şu an." dedi yorgunlukla.

Ryan başını salladı anlayışla. "Yönetmen Kevin'ın kaza geçirdiğini söyledi." 

Derin gözlerini devirdi. "Bunu sana söylemesi gerekmiyordu."

"Derin..." dedi Ryan rahatlatıcı sesiyle. "Bırak da yanında olayım."  Derin onunla savaşacak gücü olmadığını düşünerek kenara çekildi.

Derin salona geçip oturduğunda Ryan da yanına oturdu. Bir süre sessiz sessiz oturduktan sonra Derin alayla "Son zamanların en çok konuşulan oyuncunun yanımda olması ne garip değil mi?" dedi.

Ryan başını iki yana salladı. "Bu adamın yanında olmak istediği kişi hep sensin." 

"Bırak saçmalamayı. Evliyim ben! Bugün konuşacak havamda değilim Ryan." diyerek ayağa kalktığında Ryan gitmesi gerektiğini anladı. Derin oğlunu uyandırarak hızlıca hazırlandı ve hastaneye döndü.

***

Jane uyandığında mahmur gözlerle John'a baktı. "Bir haber var mı?" diye mırıldandığında John başını iki yana salladı. "Uyu sen." dediğinde Jane başını John'un omzundan kaldırdı. John'un yüzüne bakınca gözlerinin altında çizgi olduğunu görüyordu. Elini kocasının yüzüne koyduktan sonra "Çok yorgun görünüyorsun." diye fısıldadı.

John yorgun gözlerini karısının yüzüne çevirdiğinde Jane onun tüm hüznünü alabilmeyi diledi. "Hala uyanmadı." derken Jane onun üzüntüsünü anlayabiliyordu.

"Uyanacak sevgilim, uyanacak."  Jane John'un elini tuttuktan sonra "Hadi eve gidelim biraz dinlen." dediğinde John başını iki yana salladı. "Gidemem Jane."  Jane onun üzüntüsünü yüzünden okuyabiliyordu. Keşke onun için yapabileceği bir şeyler olsaydı. Keşke...