9. Dna Testi

17.2K 906 24
                                    

Foto:Jane

John anlam veremediği bir şekilde Kevin'a baktıktan sonra "Dışarı çıkıyorum, biraz hava alacağım. Sen de gelmek ister misin?" diye sordu. 

Kevin başını sallayarak onunla dışarı çıktı. Bir yandan da annesinin söylediklerinin gerçek olup olamayacağını düşünmeden edemiyordu. Yıllar önce sperm bankasına sperm bağışında bulunmuştu ve bir yerlerde bir çocuğu mutlaka olmalıydı. Belki de daha fazla. Bunu neden daha önce düşünmediğini bilmiyordu ama aklına geldiği için mutluydu. Bu belki de kızı için kurtuluş olabilirdi. En yakın zamanda sperm bankasına gidip bilgi almalıydı.

John arabaya doğru ilerlerken Kevin  "Yürüsek olmaz mı?" diye sordu. 

John anlamsız bir şekilde ona baktıktan sonra başını salladı. "Annem durumu görmezden gelip çocuğa kafayı takmış durumda. Stresli olduğu zaman kafayı hep bir şeye takar bilirsin. Duyma, boş ver." 

Kevin annesinin bu huyunu sevmezdi ama ilk defa bunun için minnettardı. Bir süre sessizce yürüdükten sonra iç geçirdi. "Aslında annem haklı olabilir." dediğinde John duyduğu şeyin etkisiyle durup kardeşine baktı.

 "Yıllar önce sperm bağışında bulundum." diye devam etti Kevin. 

 John'un kızmasını bekliyordu. John bir süre sessiz kaldıktan sonra gülmeye başladı. "Normal bir zamanda olsa buna kızardım ama şu an bu demek oluyor ki Mila'yı kurtaracak bir çocuk yaşıyor olabilir." diyerek Kevin'a mutlulukla sarıldı.

Kevin bu tepkiyi hiç beklemese de o da mutluydu. Hiç bilmediği bir yerde çocuğu olabilirdi ama onu bulması gerekiyordu. John ile tekrar yürümeye başladıklarında "Ama çocuk varsa bile nasıl bulacağımı bilmiyorum." diye mırıldandı. 

"Sperm bankasına gider sorarız ya da annemin hislerine güvenerek Derin'e sorarız." 

Kevin Derin ile çok önceden tanıştığını ve ondan etkilendiğini hatırlıyordu. Sonrasında ise hiç  karşılaşmamışlardı. Sadece arada ismini duyuyordu o kadar. Eğer gerçekten sperm bankasına gidip o kadar kişinin içinde onun spermleriyle hamile kaldıysa büyük bir mucizeydi bu. Belki de her şey kızı için çoktan ayarlanmıştı büyük bir güç tarafından. 

"Derin izin verecek mi peki?" diye sorduğunda John omuz silkti. 

"Bugün o da test için hastaneye geldi. Eğer öyle bir şey varsa yardım edecektir ama o çocuk senin oğlunsa... bilmiyorum. Derin oğlunu çok fazla koruyor."

Kevin iç geçirdikten sonra bir çocuğu kabullenmek istemediğini düşündü. Sadece kızının kurtulmasını istiyordu. Başka hiçbir şey umrunda değildi şu an. Çocuğunun annesi izin verirse çocukla ilgilenir istemezse ortalıklarda görünmezdi. Yeter ki kızı kurtulsundu. Daha fazlasında asla göz yoktu.

***

Jane uyanıp kendine kahve hazırlamak için mutfağa girdiğinde Derin ve Pamir'in kahvaltı ettiğini görünce gülümsedi. Derin Pamir'e yemek yedirirken Pamir de minik elleriyle annesine yemek yediriyordu. O an öyle büyülü bir andı ki gören herkesin yüzünde kocaman gülümseme belirmesine neden olurdu. 

"Günaydın." diyerek Pamir'i öptü. Pamir elinin tersiyle yanağını silerken Derin ve Jane göz göze geldi. Ve o anda Pamir'in şaşkın bakışları altında iki kadın kahkaha attı. Hayatlarının televizyonu gibiydi Pamir. Onun yaptığı her şeyi izliyorlardı. Ve hayatlarındaki en güzel renkti bu çocuk. Saçının teline zarar gelse iki kadının da kalbinde koca yarık oluşurdu. Öyle özel, öyle değerliydi onlar için.

Jane kahvesini hazırladıktan sonra masaya oturdu. "İyi ki erken uyanmışım." dediği sırada Derin'in alarmı çaldı. 

Derin alarmı kapatırken "Uyanmasaydın şimdi uyandırmaya geliyordum." dedi.

Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin