14.Arkadaş

15.8K 785 5
                                    

Foto: Melanie

Jane beklemediği bu cevap karşısında şaşkınlıkla karşısındaki adama baktı.  "Bana acımanı istemiyorum." diye mırıldandı çatlayan sesiyle. John duvara yaslanmış olanları sindirmeye çalıştı bir süre. Bir yandan da bu durumda onu kabul ederse durumundan faydalandığı için suçlu hissedeceğini düşünmeden edemiyordu.

"Sana acımıyorum Jane, sadece bir şeye değer verince şansımı sonuna kadar deniyorum o kadar." 

Jane acıyla gözlerini yumdu. Sonra iç geçirerek "Çocuğu aldırmayı düşünüyorum." dedi.

 "Senin minicik masum bir şeye kıyabileceğini sanmıyorum." 

Jane acıyla başını salladı. Lanet adam onu nasıl da iyi tanıyordu. "Çocuğuma gerçekten baba olabilecek misin?" diye sordu kendinden emin bir sesle. 

John başını sallayıp "Evet." dediğinde Jane can alıcı soruyu sormuştu. 

"Benimle evlenmen gerekse de mi?" 

John başını salladı. "Seninle evlenmek benim için onurdur." 

 Jane ayağa kalkıp yavaş yavaş ona ilerledi. John'un yanına gelip ellerini tutarken ona gülümsemeye çalıştı. "Pekala o zaman benimle evlenir misin?" 

John dudaklarını hasret kaldığı dudaklara götürerek cevabını verdi. Bu sefer Jane de onu öpüyordu. Yılların verdiği özlemle. Bir süre sonra kapı açılıp Derin içeri girince Jane istemeyerek de olsa geri çekildi.

Derin "Affedersiniz." diyerek aceleyle çıktı.

Jane John'a bakıp gülümsedi. "Gitsem iyi olacak." dediğinde John başını salladı. Jane yanağına öpücük kondurduktan sonra hızla odadan çıktı. Yoksa sürekli onun yanında kalmak isteyeceğini ondan ayrılamayacağını biliyordu çünkü. 

Odadan çıktığında Derin ile göz göze gelince "Anlatacağım." dedi. Derin merakla bakarken Jane "Şimdi değil." dedi. Derin koridorda durup ona bakarken Jane Derin'i kolundan tutup çekiştirmek zorunda kaldı. 

Asansörde Derin "Sana bir şey oldu sanıp nasıl endişelendim, rol mü yapıyorsun yoksa?" dediğinde Jane gözlerini devirdi.

"Tabi ki rol değildi, gerçekten bayılmışım." Açıklama bekleyen Derin'e baktıktan sonra açılan asansör kapısına baktı. "Hadi bir yere gidip konuşalım." 

Derin başını iki yana salladı. "Pamir'i Kevin'da bırakmak zorunda kaldım. Sanırım pek de acelesi yok." diyerek gittiğinde Jane Derin'in alındığını anlayabiliyordu. 

Koşarak ona yetiştiğinde "Sorun ne?" diye sordu.

Derin arkadaşının gözlerine bakarak "Sorun mu?" diye sordu. "Sorun sensin Jane, ne yapmaya çalışıyorsun sen?" dedi sinirle.

"Ne mi yapıyorum, biraz önce John ile evlenme kararı almıştık ama çok teşekkür ediyorum, mutluluğumun içine ettin şu an." diyerek uzaklaşırken Derin iç geçirerek arkasından bakakaldı. 

Derin yürüyerek Kevin'ın evine doğru giderken Jane'nin de kendi gibi acı çekmesinden korktuğu için böyle davrandığını düşünmeden edemedi. "Belki de mutlu olan insanları kıskanıyorumdur." dedi acıyla. Kevin'ın evinde geldiğinde Kevin'a "Girmesem iyi olacak sanırım, Pamir'i alabilir miyim?" dedi.

Kevin sıkıntıyla ona baktı. "Melanie ve Mila ile oyun oynuyorlar ve eğleniyor. Biraz daha kalamaz mı?" diye sorduğunda Derin başını salladı. 

"O zaman sonra almaya geleyim." dedi sıkıntılı bir şekilde. Bir yandan da bu insanlara güvenip güvenemeyeceği konusunda kararsızdı.

"Bugün başka işin yok sanıyordum." 

Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin