Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-

13.Hamile

Foto: Jane

Derin şaşkınlıkla Melanie'ye bakarken Kevin da aynı şaşkınlığı yaşıyordu. Kevin, Pamir'i Derin'e verdikten sonra Melanie'yi diğer odaya çekti. Kapıyı hızla kapattıktan sonra  gözlerini Melanie'ye dikmişti. Melanie ise bunu pek de umursuyor gibi görünmüyordu. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"  

Melanie kızan bakışlarla ona bakıyordu. "Ne yapıyormuşum?" dedi aynı ses tonuyla.

"Görmüyor musun? Derin zaten korkuyor. Pamir'e neden öyle söyledin?" 

Melanie omuz silkti. "Babası değil misin? Hem hala söylemediğinizi nereden bilebilirdim ki?" 

Kevin derin bir nefes alıp verdi. Kardeşinin bunu pat diye söylemesi hoşuna gitmemişti. Ama bir gerçeği dile getirdiği için ona kızmak da içinden gelmiyordu. Sonuçta kardeşini iyi tanıyordu. Daha düne kadar Mila için savaşıyordu kardeşi. Onun kötülüğünü istemediğine emindi. Üstelik her şey yeterince karışıktı. Bir de kardeşiyle arasını bozarak daha da karıştırmak istemiyordu.

"Melanie her şey çok hızlı ilerliyor, hem de çok. Lütfen biraz anlayışlı ol. Bu kadar çok şeye alışmak gerçekten zor benim için." 

Melanie başını salladı yaptığının verdiği utançla. "Tamam daha dikkatli olacağım." 

Kevin kardeşine sarıldı. Bu zor dönemlerinde kardeşleri olmasaydı ne yapardı bilmiyordu. Onlar en büyük destekçisi olmuştu.

***

Derin oğlunu kucağına alıp öptü. Zor günler onları bekliyordu. Ve bu onu delicesine korkutuyordu. Pamir sıkılarak kucağından aşağı indiğinde Mila'nın yanına ilerledi. Mila yerde serili olan örtüde kendi kendine oynamaya çalışıyordu. Derin Pamir bir şey yapacak korkusuyla yanlarına gittiğinde Pamir'in Mila'ya oyuncak verdiğini görünce gülümsemeden edemedi. Bir süre sonra Pamir annesine dönüp "Baba" diyerek parmağıyla arkayı gösterdiğinde Derin onun gösterdiği yere baktı. 

Kevin ile göz göze gelerek iç geçirdi. "Evet tatlım." Herkes Pamir'in ne yapacağını izliyordu. Pamir elindeki oyuncağı Mila'ya uzatınca Mila ağlamaya başladı. 

"Ağlıo" dediğinde Derin başını sallayarak Mila'yı kucağına aldı. 

Mila birden susunca güldü. "Kucak istiyormuş." diyerek ayağa kalktı. 

Pamir ona kollarını uzatıp kucağına gelmek istediğinde Derin oğlunun kıskandığını anladı. Derin yardım isteyen bir şekilde Kevin'a bakınca Kevin Pamir'in elinden tuttu. "Gel bakalım Mila'nın nasıl oyuncakları varmış." diyerek odadan çıkardığında Derin ve Melanie odada yalnız kalmıştı. 

"Kusura bakma, oğluna söylemediğinizi bilmiyordum." dedi Melanie. 

"Önemli değil." diye mırıldandı. Aslında ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Oğlunu buna hazırlaması gereken süre aniden yok olmuştu.

"Seni sevdi." dediğinde Derin anlamamış bir şekilde baktı. 

"Mila." dedi Melanie. 

Derin gülümseyerek "Ben de onu sevdim." dedi.  Mila'ya dönerek "Sen çok güzelsin." dediğinde Mila gülümseyince Derin Pamir'in çok çabuk büyüdüğünü düşünmeden edemedi. O da bir zamanlar böyle küçüktü. Mila'nın minik ellerine bakarken Pamir biraz daha büyüdüğünde hayatına gerçekten sevebileceği bir adam girmesini diledi. O zaman yine minik bir bebeği olabilirdi. Ve belki bu sefer aşkla olurdu. Kim bilir.

Derin bunu düşünebildiğine inanamadı birden. Onca zamanın üstüne kendini bunu düşünürken bulması sevmeye tamamen açık olduğu anlamına geliyordu. Derin bunu fark ettiğinde Mila'nın kulağına "Teşekkürler." diye fısıldadı. Ona bu gerçeği göstermesini sağladığı için Mila'ya minnettardı. Bunda belki Ryan'ın ona dönmek istemesi gerçeği de vardı ama şu an bunu umursamıyordu. Şu an en önemli şey oğluydu.