6. Bölüm: "Yaralı Adam"

19.9K 1.5K 242
                                    

6. Bölüm: "Yaralı Adam"

🌙

Kimdi, nasıl böyle yaralanmıştı, buraya nasıl gelmişti? Aklımda dönüp duran sorulara ve şaşkınlığıma rağmen ona yardım ettim.

Kapımın önünde yaralı olarak bulduğum adam kan revan içindeydi. Yaralıydı. Nasıl bu hale gelmişti bilmiyordum. Onu kapımın önünde bulmak beni şaşırtmıştı ama beni şaşırtan diğer bir detay ise adamın çırılçıplak olmasıydı.

Kapıyı tamamen açmıştım. Yaralı ve çıplak adamın koltuk altlarından kavrayıp içeriye doğru çekmeye çalıştım. Ama bu nerede ise imkansızdı. O kadar ağırdı ki ilk denememde bir kaç santim haricinde onu çekememiştim. Daha sonra tüm gücümü kullanarak onu içeriye doğru çektim. Ve bunu yaparken asla çıplak vücudunun alt kısmına bakmadım. Ben adamı yerde sürükleyerek içeriye çekmeye çalışırken dudaklarından acı dolu iniltiler yükseliyordu. Nasıl bir yarası vardı henüz bilmiyordum belki benim onu sürükleyerek içeriye çekmem yarasını acıtıyordu ama başka türlü ona asla yardım edemezdim, gücüm yetmezdi. Biraz dayanmalıydı.

Adamı koridor boyunca çektim ve salonun kapısına geldiğimde nefes nefese güçlükle durdum. Kollarımda ki tüm güç tükendiğini için kendime bir kaç dakika dinlenme süresi tanıdım. Bir kaç dakikalık dinlenmenin ardından adamı tekrar sürüklemeye başladım. Onu en sonunda bin bir güçlükle salonda ki koltuğa yatırdığımda direkt olarak koltuğun başında ki battaniyeyi almış üzerine örtmüştüm.

Açık kalan dış kapıyı kapatıp tekrardan salona geçtim. Salonla bir olan mutfağa geçerken gözlerim diğer yandan koltukta kıpırtısızca yatan adamdaydı. Alt dolapların birinden mavi bir leğen çıkardım ve içini su ile doldurdum. Ardından çekmecelerin birinde beyaz bir bez bularak koltukta yatan yaralı adama doğru ilerledim.

Sabah yaşadığım vahşet dolu anların üzerine, gecenin bir köründe kapımın önünde yaralı bir adamın olması oldukça tuhaf ve ürkünçtü. Aslında bakılacak olursak bu dağ başına geleli neredeyse bir haftam bile olmamışken gördüğüm ve yaşadığım her şey oldukça tuhaftı.

Koltuğun hemen dibinde dizlerimin üzerine çöktüm. Bezi leğenin içine bastırıp ıslaktıktan sonra sıktım. Islak bezi yaralı adamın kandan ve çamurdan görünmeyen yüzüne sürmeye başladım. Aslında vücudunda kandan çok çamur vardı. Yüzünü kandan ve çamurdan arındırdıktan sonra bir kaç dakika öylece yüzüne bakakaldım. O çok güzeldi... Kalın ve şekilli kaşları vardı. Gözlerini göremiyordum ama kirpikleri bir kızı kıskandıracak kadar uzun ve gürlerdi. Düzgün bir burnu ve kalın etli dudakları vardı. Yüzü o kadar güzeldi ki dakiklar boyunca hayranlıkla onu izledim.

Güzelliği tıpkı dipsiz bir kuyu gibiydi ve ben o kuyuya düştüm.

Kendime gelmeye çalışarak sertçe yutkundum ve zorlanarakta olsa bakışlarımı güzel yüzünden ayırarak bezi tekrar leğendeki suya batırıp çıkardım. Üst vücudunu temizlemeye başladığımda yaralı olan adamın dudaklarından iniltiler dökülmeye başladı. O an yarasının üst vücudunda olduğunu anladım ve canını yakmamak için oldukça yavaş bir şekilde vücudunu kandan ve kirden arındırdım. Karnının sol kısmında bir yara vardı ve oradan kan akıyordu, onun haricinde kanın aktığı bir yara görünürde yoktu. Evde bulduğum ilk yardım çantasından çıkardığım malzemeler ile yarasına pansuman yapıp sardım. Muhtemel olarak adamın kaburgaları kırılmıştı ve acısı bu yüzdendi.

Alfa | Kurt AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin