17. Bölüm: "Veda"

14.2K 1K 102
                                    

17. Bölüm: "Veda"

🌙

Annem ve babam diye bahsettiği kişiler kitapta yazılana göre öldürülmüştü. Ama kitapta hiçbir şekilde öldürülen kişilerin çocukları olup olmadığından bahsedilmemişti. Altay'ın gerçeği bilip bilmediğini bilmiyordum. Eğer hikaye doğru ise burada ki atalarım diye bahsettiği kişiler tarafından anne ve babası öldürülmüştü. Ne olursa olsun Altay'ın bunu bilip sessiz kalacağını düşünmüyordum. İçimden bir ses onun bu gerçeği bilmediğini söylüyordu. Yada belki bir ihtimal yazılan kitap yalandan ibaretti.

Genel olarak hikayenin aklıma oturmayan eksik kısımları vardı ve ben o eksik kısımları nasıl öğrenip doldurabilirdim bilmiyordum. Belkide cevaplar o çatı katında giziliydi. Kesinlikle buradan gitmeden önce oraya tekrar gitmeliydim

Titreyen elimde ki fotoğrafı Altay'a uzattığımda Altay gözlerini kısarak elime ardından gözlerime bakmıştı. "Bir sorun mu var? Sen iyi misin?"

"İyiyim." Dedim tek düze bir sesle yalan söylerken. Altay bana inanmamış olacak ki konuşmak için dudaklarını araladı ama bu sırada içinde bulunduğumuz mağaraya o kısa saçlı kız geldi.

"Bu ne demek oluyor?" Kızın hırçın bakışları Altay'daydı. Hemen arkasından içeriye daha önce onunla gördüğüm iki erkek girdi. Onlarında suratı düşüktü ama kısa saçlı kız gibi hırçın bir ifade yüzlerinde yoktu. "Nasıl gidiyorum dersin?"

"Duydun işte Cemre gidiyorum. Öyle gerekti."

"Neden? Artık istediğin de oldu ona kimse zarar vermeyecek. Niye gidiyorsun?" Cemre Altay'a yaklaştı ve bir elini sıkıca tuttu. Altay Cemre'nin elini tutup yavaşça kendinden uzaklaştırdı.

"Öyle gerekti."

Cemre kimdi bilmiyordum ama şunu çok iyi anlamıştım ki Altay'a fazlasıyla bağlıydı. Ama bu bağ ne tür bir bağdı önemli olan buydu.

Cemre bir eliyle beni gösterirken hala Altay'a bakıyordu. "O ölmeyecek işte kabul edildi. Neden alfalığını geri alıp tekrar yanımıza gelmiyorsun?"

"Cemre artık bir alfanız var. Alfalığı geri almayacağım kardeşim."

Cemre inanamazmış gibi Altay'a baktı. Bir an için ne yapacağını bilemeyerek etrafına bakındı ve o an ateş gibi yanan hareleri beni buldu. "Senin yüzünden!" Diye bağırdı üzerime yürürken. Bana doğru atılacakken Altay önüme geçti ve mağarada bulunan kişilerden biri onu belinden kavrayarak kendine çekti. "Senin yüzünden bizi bırakıyor!"

"Cemre!" Diye bağırdı Altay. Sesi mağaranın taştan duvarlarına çarpmıştı. "Haddini bil, onunla böyle konuşamazsın!"

Cemre'nin bakışları benden çekilerek Altay'ı bulduğunda biraz olsun sakinleşti. Ne yapacağımı bilemeyerek bir elimle Altay'ın elini sıkıca tuttum. Cemre'yi belinden tutan kişi onu saçlarından öptü ve daha sıkı sarılarak kendine iyice çekti. "Sakin ol güzelim." Cemre'nin az önceki yakıp yıkan öfkesinin yerini sakinlik olduğunda endişeli gözlerle onu izliyordum.

Alfa | Kurt AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin