14. Bölüm: "Değişim"

15.2K 1.1K 127
                                    

14. Bölüm: "Değişim"

🌙

Gürültülü bir şekilde çalan kapı beni korkutmuştu. Farkındaydım ki, çalan bu kapının çalma nedeni kesinlikle kötüydü. Altay'la birbirimizden uzaklaşırken şaşkındık. Altay'ın kaşları alacaklı gibi çalan kapı yüzünden çatılırken yaşadığı şaşkınlığı kısa sürede atlattı. Beni kucağından indirip koltuğa oturttu.

"Kim olabilir ki?" Diye sordum endişe ile. Daha sonra aklıma geçen gün kapıda konuştuğu kişiler geldi. "Arkadaşların olabilir mi?"

Altay'ın yüzünde daha önce görmediğim sert bir ifade vardı. Çatık kaşlarının altında ki gözleri bir şeyleri sorguluyor gibiydi. Sanki şu an buradaydı ama aklı başka yerde gibiydi. Kolunu tutup onu sarstım. "Altay?"

Silkelenip kendine geldiğinde, odaksız siyah bakışları beni buldu. "Zeynep burada kal ben bakıp geleceğim."

Altay benim bir şey dememi beklemeden odadan çıktı. Alacaklı gibi çalan kapıyı açtığında geçen gün ki kadının sesini duydum. Tam olarak ne dediğini anlamasam bile sesinin hararetli olduğunu duyumsuyordum. Gergince oturduğum yerden kalktım. Koridora çıktığımda sesler daha net geliyordu.

"-Önce beni öldürmeleri gerek." Diye tıslarcasına konuştu Altay. Sözleri kanımı dondurdu. Neler oluyordu?

"Her şey için çok geç sürü buraya geliyor." Bir adım atıp tamamen koridora çıktığımda saçları kısa kızın gözleri Altay'ın omzunun üzerinden beni buldu. "Onu öldürmeden gitmeyecekler."

Geçen günde benimle ve ölümle ilgili bu şekilde konuşmuştu. Ne olduğunu anlamasam bile korkmaya başladım.

"Böyle bir şey olmayacak!" Diye bağırdı Altay. Sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki, olduğum yerde sıçradım ve duvara tutundum. Kısa saçlı kız ona bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı ama Altay onu dinlemedi. Koridorda öylece duran bana baktı. Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyordum ama Altay'ın bana bakan bakışlarında endişeyi net bir şekilde görmüştüm.

"Ne kadar sürede burada olurlar?" Altay bunu gözlerini benden ayırmadan o kıza sormuştu. Kapı kulpunu kavrayan eli sıkılaştı.

"Birazdan." Kısa saçlı kız gözlerini ondan ayırmadan yutkundu. "Her şey için çok geç-"

"Gidiyoruz!" Altay bir anda bana doğru yürümeye başladı ve olduğum yerde donmuş bir heykel gibi duran beni, elimden tutarak çekiştirdi. Koridorun sonunda ki yatak odasına girdiğimizde, "Eşyalarını al buradan gidiyoruz."

"Bu ne demek?" Beni yatak odasının ortasında bırakıp dolabın kapağını açtı ve içinde ki kıyafetlerimi hızlıca yatağın üzerine atmaya başladı.

"Kar fırtınası dindi gidebiliriz artık. Önce köye uğrar birinden bize yardım etmesini isteriz. Daha sonra şehre iner güve-"

"Onu sormuyorum o kızın söyledikleri ne demek!? Benimle ve ölümle ilgili konuşmanız ne demek!? Bana her şeyi anlatıyorsun hemen şimdi!" Yüksek çıkan sesim onu durdurdu. Elinde ki kıyafetleri yatağın üzerine bıraktıktan sonra bana baktı. Bakışlarında ki ifadenin ne olduğunu anlamıyordum ama o siyah bakışları tam içime işliyordu.

Alfa | Kurt AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin