11. Bölüm: "Ziyaretçiler"
🌙
Sanki tüm vücudum bir sobanın içindeydi.Aşırı sıcaktı. Uzun süre soğuğa maruz kalan bedenim bu sıcaklık karşısında mayışmıştı. Bilimcim açıktı ama sıcaktan mayışan bedenim hala uykunun kollarındaydı. Sıcak ve yumuşak bir şey tarafından sarmalanmıştım. Bacaklarımın üzerinde olan bir ağırlık vardı. Karnımdan ve göğsümden sıkıca sarmalanmıştım. Sırtım yumuşak ve aşırı sıcak bir yere yaslanmış gibiydi.
Kirpiklerimi aralamaya çalıştım ama uzun süredir bu kadar rahat yatmamanın nedeni olsa gerek bir türlü uyanamıyordum.
Bir süre sonra göğüsümü sarmalayan şeyin saçlarımda dolandığını hissettim. Hafif bir meltem rüzgârı esintisi saç diplerime vurdu. Uyanmak için kıpırdanmaya başladığımda saçlarımda dolaşan dokunuşlar kesildi. Kirpiklerim titreyerek aralandığında görüş açım ilk olarak bulanıktı. Yavaş yavaş görüş açım düzelirken, kendimi tamamen uykunun kollarından sıyırdım.
Kendi odamda yatağımda yatıyordum. Ama tek değildim. Biri bana arkamdan sıkıca sarılmıştı. Bunu idrak ettiğimde gözlerim irice açıldı. Bir an şaşkınlıkla kalakaldım. Altay bacaklarını bacaklarımın üstüne atmış, üst gövdemi tek koluyla sıkıca sarmıştı. Olduğumuz konumu kavradığımda, hızla Altay'ın kollarından çıkarak yataktan kalktım. Benim ani kalkışımdan olsa gerek Altay yüzünde uyku mahruru bir ifade ile uykulu bir şekilde gözlerini araladı. "Ne oldu ya?" Sesi boğuktu.
"Ne demek ne oldu! Biz nasıl aynı yatakta yatarız!" Diye çığırdım adeta. Benim yüksek sesimle Altay yüzünü buruşturup uzandığı yerden dirsekleri üzerinde doğruldu. O sırada omuzlarında olan battaniye kayarak karnına doğru düştü ve çıplak gövdesini gözler önüne serdi. "Allah'ım birde çıplak!"
"Ne olmuş?" Altay'ın rahat tavrı beni iyice sinirlendirirken, kaşlarım derince çatıldı.
Saçlarımı hırçın bir tavırla kulağımın arkasına sıkıştırdım ve keskin bakışlarımı Altaya'a diktim. "Sence bizim aynı yatakta yatmamız normal mi?"
Altay alt dudağını sarkıtıp düşünüyormuş gibi yaptığında kısa bir an gözlerim dudağına takıldı ama hızla kendimi toparlayarak gözlerine çevirdim bakışlarımı. "Değil mi?"
"Değil tabiki!"
Aslında bakarsanız dün gece buraya geldiğimden beri deliksiz uyuduğum ilk geceydi. Normalde geceleri sürekli uyanır dururdum ama dün gece öyle olmamıştı. Bunun sebebinin Altay olması canımı sıkmıştı... Onun sıcaklığından olsa gerek aşırı terlemiştim, kahkülkerim alnıma yapışmış beni rahatsız ediyordu.
"Ama dün gece seni yatağına yatırmak istediğimden sen beni bırakmadın. Yoksa ben yine salonda ki yerimde yatacaktım."
"Ne? Ben mi!?" Altay benim yüksek sesli şaşkın tepkime karşın sadece başını usulca aşağı yukarı doğru salladı. Yaşadığım şaşkınlığın yanına birde utanç duygusu eklenince yanaklarım kızardı. Bakışlarımı ondan çekerken az önce ki yüksek tepkime nazaran içime kaçan sesimle, "Üzgünüm." Diye mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alfa | Kurt Adam
FantasyZeynep 22 yaşında genç bir yazardır. Yeni kitabını yazmak için, artık onu yoran İstanbul gürültüsünden uzakta yazmaya karar verir. İstanbul dışında ormanın arasında gürültüden epey uzakta olan bir eve taşınır. Lakin huzur içinde yaşayacağını tahmin...