16. Bölüm: "Ressim"
🌙
Onlarca fantastik kitap okumuş film izlemiştim. Her zaman doğa üstü varlıklara inanıyorum derdim ama şimdi bunu gerçekten yaşamayı bir türlü aklım kabul etmiyordu.
Bir yanım kaçıp gitmek istiyordu ama bir yanımsa sanki buraya aitmiş gibi hissediyordum.
Altay'ın getirdiği suyu içtikten sonra önümüzde bulunan sephaya bardağı bıraktım. Aklımı kurcalayan onlarca soru vardı. Gözlerim yanan şömine ateşini izlerken düşünce denizimin hırçın dalgalarında boğuluyordum. Altay'ın bakışları üzerimdeydi. Bakışlarında ki o derin anlamı artık biliyordum. O anlam mührün etkisiydi. Gerçekten bana ve bende ona mühürlüydüm. Mühür şu kısa zamanda birbirimize hisettiğimiz yoğun çekimi ve hisleri açıklıyordu. Ama hala açıklanmayan bir çok şey vardı.
"Sen şimdi kurt adamsın ve bana mühürlüsün?" Diye sordum doğru anlayıp anlamadığımı teyit etmek için. Altay hızlıca kafasını salladı. "Evet."
"O siyah kurtta sendin o yüzden bana saldırmıyordun." Duraksadım. "Hatta beni koruyordun." Aklıma siyah kurt geldiğinde yavaşça yutkundum. Şimdi o kurt neden bana saldırmıyor ve beni koruyordu bunu anlıyordum. "Peki bana, hatta bize saldıran kurtlar?"
"Onlar eskiden alfası olduğum sürüydü. Bizde kurtlar aynı kana sahip kişilerle mühürlenir. Yabancı birine, yani bizden olmayan saf bir insana mühürlenilmez.-"
"Ama sen bana mühürlendin, ben sizden değilim."
Altay kara bakışlarını benden çekmeden kafasını salladı. "Evet saf bir insan olduğunu düşündükleri için sürü seni öldürecekti. Bende buna karşı çıkarak sürünün alfalığını red ettim. Benim yerime alfalığa beta geçti."
Karışmış düşümcelerimle ona bakakaldım. "Ne demek saf bir insan olduğunu düşündükleri için? Ben zaten insanım."
"Zaten bir insansın ama bizden birinin sütünü içmişsin. Bu seni bizim için dokunulmaz yapar."
Altay'ın sözleri aklıma süt annem olan Ayşe yengeyi getirdi. Ben bebekken annemin sütü olmadığı için beni o dönem köyden arka mahallemize taşınan Ayşe yenge emzirmişti. Yani kendisi benim süt annemdi. Hala daha İstanbul'da hemen arka sokağımızda oturuyordu. Onunla her zaman görüşür ziyaret ederdim. Kendisi tek başına yaşar falcılık yaparak geçimini sağlardı. Zihnimde ki boşluklar yavaş yavaş dolarken ögrendiğim gerçekler bana fazla geliyordu.
"Benim bir süt annem var. İstanbul'da ama ben doğduğum zamanlarda köyden gelmiş İstanbul'a." Diye mırıldandım. Sesim şaşkındı.
"Muhtemelen bizden biri o."
"Şimdi bende sizin gibi kurda mı dönüşebilirim?" Şaşkın ifademe karşın Altay güldü.
"Hayır sadece bizden birinin sütünü içmen seni bizim için kutsal yapar. Bu sana bizden birileri istesede zarar veremeyecek anlamına geliyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alfa | Kurt Adam
FantasyZeynep 22 yaşında genç bir yazardır. Yeni kitabını yazmak için, artık onu yoran İstanbul gürültüsünden uzakta yazmaya karar verir. İstanbul dışında ormanın arasında gürültüden epey uzakta olan bir eve taşınır. Lakin huzur içinde yaşayacağını tahmin...