On | Güzelim, Lütfen Ağlama

1.7K 172 81
                                    


On | Güzelim, Lütfen Ağlama

"Tamam, sen odana geç. Ben Lalisa'yı yatıracağım." Jungkook kucağındaki bedenle beraber merdivenleri çıkarken arkasından gelen kardeşine ithafen konuştu. Jennie ise onu onaylayarak abisinin arkasından merdivenleri çıkmaya devam etti.

"Şey... umarım kızmamışsındır. Yani ben sadece onun güvenini biraz kazanmak içi-"

"Jennie, iyi geceler"

Merdivenlerden çıkmayı bitirdiklerinde Jennie ağzını daha fazla açmayarak hızla odasına çekildi. Jungkook ise Lisa'nın odasına doğru ilerledi. Kucağındaki Lisa ile beraber...

"Kokteyli kafasına geçirmek istiyorum!" Lisa sağ elini onu taşıyan bedenin göğsüne doğru vurarak yarı baygın bir şekilde sayıklamaya başladığında, Jungkook ona cevap vermeyerek odasının kapısını açtı. Lisa ise kucağında olduğu adamın göğsüne kafasını sanki daha olabilirmişçesine soktu. Jungkook'ta kapıyı aralık bırakarak içeriye adımladı.

"Korkak piç..."

Lisa'nın tükürürcesine söylediği şey üzerine Jungkook dudaklarını aralayarak gözleri kapalı kıza doğru konuştu "Ben mi?"

"İşte böyle korkarsın bir isimden!"

Jungkook denilenlerden hiçbir şey anlamazken Lisa'nın sarhoş olduğunu bilerek onu daha fazla dinlememeye karar verdi ve kızı sakince yatağa bıraktı.

"Kafana o masayı geçirmediğim için kendini şanslı kabul et!"

"Lalisa, hadi uyu..." Jungkook kızın sayıklamasını durdurmak adına sakince mırıldandığında, Lisa gözlerini aralayarak karşısındaki bedeni süzdü. Ardından gülümseyerek Jungkook'un yüzüne karşı konuştu "Gelmişsin. Senin gücün sayesinde o pislik salağa döndü!" Lisa sağ elini havaya kaldırarak güç gösterisi yapmaya çalıştığında Jungkook kendini tutamayarak kıkırdadı ve Lisa'nın üstünü örttü.

"Benim gücüm mü? Bana kızgınsın sanıyordum..." Jungkook hafif heyecanlı sesiyle üstünü örttüğü kıza karşı konuşurken Lisa araya girdi "Sana kızgın mı olmalıydım? Ah, doğru..." Lisa yutkunarak zorla açık tuttuğu gözlerini kapadı ve uykunun içine çekilmeden önce son sözlerini söyledi "Sen beni kaçıran gizemli yakışıklı adamsın..."

Cümlesinin ardından ona doğru eğilmiş olan adamın boynuna sağ kolunu atarak onu kendine çekti. Sızmadan önce yaptığı son hareketti bu Lisa'nın. Jungkook, Lisa'nın bu ani hareketiyle düşecek gibi olsa bile hemen kendine gelerek sol elini Lisa'nın kolunun üzerine attı. Ardından adeta onu sarmalamaya çalışan eli kendinden uzaklaştırarak pikeyi biraz daha sardı kızın bedenine.

Odadan çıkmadan önce birkaç saniye her şeyden habersiz uyuyan kumral tenli kadını izledi. Ardından kadının bukle bukle yaptığı saçlarının tutamlarını yüzünü rahatsız etmemesi için bir bir teninden ayırdı. "Az kaldı Lalisa... Çok az kaldı."

Kadının yüzüne sıcak nefesini vererek fısıldadıktan sonra daha fazla rahatsızlık vermemek adına sakin adımlarıyla odadan çıktı ve kapıyı sessizce kapattı. Onun için tehlike dışarıdaydı. Lalisa bu evden korkuyordu ama en güvenli olduğu yer burasıydı. Hayatının en yalansız köşesi bu ev olacaktı...

****

Midemden ağzıma doğru gelen sıcaklıkla yanan gözlerimi aralamaya çalıştım. Burnumu buram buram viski kokusu doldururken yanan gözlerimi açabilmek adına ellerimle ovuşturdum. Tanrım, kusacaktım!

Hızla göz kapaklarımı aralayıp sağ elimle dudaklarıma baskı uygulamaya başladım. Ne zaman geri gelmiş olduğumu bilmediğim odada hızla ayağa kalkmaya çalıştım. Üzerimdeki pikeyi ayaklarım ve sol elim yardımıyla ittirdikten sonra, gece olduğundan doğru düzgün etrafımı göremediğim için temkinle ayaklarımı yere bastırdım. Ardından öğürmemek için kendimi tutarak yerini az çok ezberlediğim ve odanın içinde bulunan lavaboya doğru hızlıca koştum.

Comatose, liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin