Comatose, liskook

Yirmi Üç | Son Değil, Aşk...

Son kez, iyi okumalar...

Yirmi Üç | Son Değil, Aşk...

"Koması az bir süre değildi. Biliyorsunuz ki, komadaki insanların beyinleri, hayatındaki insanları farklı konumlara koyarak, o kişi komadayken ona küçük çaplı bir oyun oynayabilir. Beyninin oyun oynadığı biri de Lalisa Manoban, küçük ya da büyük hafıza kayıpları veya karışıklıkları olabilir. Eski hafızası geri gelene kadar beklemeli ve sabretmeliyiz..."

Lalisa, uyuyordu.

Krizinin ardından bir sakinleştirici alıp uyurken, diğer tüm ailesi, arkadaşları ve yakınları; doktorun başına toplanmış, diyeceği her bir sözü merakla dinliyorlardı.

Jeongguk, endişeliydi.

Lalisa'nın krizi esnasından eli ayağına karışmış, henüz yeni uyananan sevgilisini yeniden kaybetme korkusuyla çığlık çığlığa doktorlara haber vermişti.
Aylardır yorgun bakan gözleri, Lalisa'nın haberiyle canlanmış, kriz esnasındaysa yeniden eski kırmızılıklarına ve yorgunluklarına dönmüşlerdi.

Çökmüştü.

Jeon Jungkook, tüm arkadaşları, ailesi, fanları ve şirketinin gözü önünde çökmüştü.

İlişkileri medyaya gizli olduğu için ise, bu yorgunluğunun bahanesini bir depresif bozukluk ile geçiştirmişti.

Geceleri uyuyamıyor, her gece Lisa'nın şirketi önünden arabasıyla gizlice aldığı sevgilisini, bu sefer gelmeyeceğini bilerek o arabanın içinde yorgunlukla bekliyordu her akşam.
İlk romantik anlarını, ilk buluşmalarını, ilk öpücüklerini, ilk güzel sohbetlerini o arabada yapmışlardı.

Çünkü onlar ünlülerdi.
Ne rahat olabiliyorlardı, ne de göstererek birbirlerini sevebiliyorlardı...

İlk karşılaşmaları bir araba karışıklığıyla olmuşken, bir araba kazasıyla da sevgilisi elinden kayıp gitmişti.

Sevgilisiyle tek buluşabildiği yer arabası olurken ve bu yüzden arabaları ayrı bir içtenlikle severken, bir araba, sevgilisinin ve kendisinin hayatını mahvettiği için ise arabalardan nefret ediyordu.

Çok zordu.

Ailesi de Lalisa'yı aylardır beklese bile, bencil olduğunu bilse bile ailesinden daha çok özlüyordu Jeongguk...

Lalisa ise komaya girdiğinde, komada gördüğü olaylar ile kendini çok değişik hissediyordu. Çok saçma bir koma rüyasıydı onun için bu...

Ancak, öyle değildi, olmamalıydı.
Lalisa, komasındayken bile arabada tanışmıştı Jeon ile.

Gerçek hayatta olduğu gibi.

Beyni çoğu şeyi çarpıtmış olabilirdi.
Ancak, Lalisa için asla unutamayacağı şeyler küçük kesitlerle komasında karşısına çıkmıştı zaten.

Gerçek hayatta Jeon tarafından ona verilen kelebek kolyesinin, komasında da karşısına çıktığı gibi.

İlk karşılaşmalarının, farklı olaylar ile gelişse bile yine de aynı konumda olduğu gibi.

Gerçek hayattan onu uzun bir süreliğine alıkoyan araba kazasının, aynı şekilde komadan onu çekip alması gibi...

Yine arabada, herkesten uzak bir yerde Jeon ile olan ilk cinsel ve duygusal yaklaşımları gibi...

Birkaç şey hala gerçek hayatındaki gibi gerçekleşmişti Lalisa'nın.

Jeon'a olan aşkı gibi.