2.2~

98 20 198
                                    

" Ya yapmasana! İki dakika yerinde duramıyor musun sen? Bozma sana saçlarımı of!"

Dersler bittiği için biraz hava alabileyim diye yürüyerek eve gitmek istemiştim sadece. Peki yanımda bu ikili varsa sesiz, sakin gidebilir miyiz? Tabiki de hayır! Yola çıkalı yaklaşık sadece on dakika olmasına rağmen dokuz dakikadır aralıksız tartışıyorlardı.

"Dur burası tam bozulmamış, şurayıda bozayım söz karışmayacağım daha, yeter bu kadar."

Gece'nin saçlarındaki elleri durduğu gibi alaz'ın koluna bir tana vurdu. Artık nasıl vurmaysa alaz ileriye doğru sendeleyip iki üç adım önlerinde olan bana çarpmıştı. Onun çarpmasıyla bende öne doğru sendelemiştim. Son anda duvara tutunmasaydım ben yere, alaz ise üzerime düşecekti. Yani kısacası hastane yolu bana gözükecekti.

"Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz allah aşkına? İki dakika sabit durun, vallaha ikinizide döverim, sonra hiç birşey olmamış gibi yoluma devam ederim, akşama da hastaneye ziyaretinize gelirim haberiniz olsun!"

Onlar bana kocaman olmuş gözleri ve açık kalmış ağızları ile bakarken bende derin bir nefes verip yürümeye devam etmiştim. Yaklaşık beş, altı adım sonra seslerinin gelmediğini fark ettiğimde omzunun üzerinden arkama baktım. Onlar hala bana oldukları yerde bakmaya devam ederlerken, tam dönüp konuştum.

"Gelmiyorsunuz herhalde?" Sesimi duydukları gibi bana doğru yürümeye başladılar. Yanıma geldiklerinde

"Hadi alaz' ın tepkime şaşırmasını anladım da, sen ne şaşıyorsun acaba gece hanım?"

"Vallaha bir anda öyle bağırınca şok olduk kumru hanım, kusurumuza bakmayın lütfen!" Her kelimesinin üzerine bastırarak konuşan geceye inat

"Tamam sorun yok, gide biliriz." Diyerek yürümeye başladım. Arkamdan homurdanmalarını duyabiliyordum. Yaklaşık on beş dakikalık ara sıra konuşmadan başka sesizce yürümeye devam ettik.

"Alaz bey?"

"Efendim gece hanım?" Onlara bakmasam da konuşmalarını sessizce yürüyerek dinlemeye devam ediyordum.

"Bu çiçek işi ne oldu?"

"Alya ile yarın çıkıp bakacaktık ama işi çıkmış, defneye soracaktım bende gelsin baksın o bilir ışıl hangilerinden hoşlanacağını"

"Eee ışıl senin seçtiklerinide beğenir genelde?"

"Evet ama bu aralar çok asabi ya! Ne desem tersliyor. En azından beğenmezse defne' nin üzerine atarım suçu."

Demesiyle gülmüştük. Gerçektende alaz doğru söylüyordu. Bu hafta ışıl regl olduğundan dolayı herşeye alınır gücenir olmuştu. Bir keresinde çikolatalı kek yapmamı istemişti bende evde havucu görünce havuclu kek yapmıştım. Neymiş efendim o çikolatalı istemiş neden havuçlu yapmışım açtı ağzını yumdu gözünü yani . İki gün önce de alaz ile sinamaya gideceklerdi. Arabanın anahtarını alaz evde unuttu diye bir sürü konuşmuştu. Yani anlayacağınız ışıl regl iken hiç ama hiç çekilmiyor.

Onlar konuşmaya devam ederken sağa doğru dönmüştük. O sırada dikkatimi çeken bir şey oldu. Karşı taraftaki duvarın dibinde bir karartı fark ettim. Tam o tarafa doğru ilerlerken birden bire sanki hiç var olmamış gibi yok oldu. Ilk başta gitmemeyi düşünsemde merak eden yardım daha ağır basmıştı. Adımlarımı hızlandırdiğım da arkamdan gece'nin sesini dudum.

"Kumru nereye?"

"Bir dakika!"

Biraz daha yürüdükten sonra duvarın dibinde siyah bir kedi görünce doğruyu söylemek gerekirse bir rahatlamıştım. Gece ve alaz yanımda bittiğinde ilk konuşan alaz olmuştu.

"Bir sorun mu var canım?" Diye sorduğunda

"Duvarın kenarında bir karartı gördüm ama, sadece siyah bir kediymiş." Dediğimde alaz

"Dur birde ben bakayım." Diyip duvarın yanına doğru gitti. Beş dakika sonra yanımıza geri döndüğünde

"Görünürde birşey yok." Demişti. Açıkçası kaandan gelen çiçekler yüzünden içimde hep bir tedirginlik var olmuştu. Böyle olması içime azda olsa şu serpmişti.

Eve geldiğimizde yemek yapıp pişmesini beklerken, televizyon izlemiştik. Yemek yedikten sonrada mısır patlatıp çay ile beraber komedi filmi izlemiştik. Çok uykumuz gelince de yatmak için odamıza çekildik.

Ben korkdukça korktuğum şeyler üzerime geliyor, korktuğum şeylerin üzerine ben gittikçe durum içinden çıkılamaz bir hal alıyordu.

Tek şansım olan şey ise ikinci seçenek yani, korktuğum şeylerin üzerine gitmek. Eğer onların benim üzerime gelmesine izin verirsem o zaman kaybeden taraf ben olacağım bunu biliyorum. Bildiğim diğer şey ise kaan'ın boş durmayacağıydı. Ve doğruyu söylemek gerekirse ben kaandan ve yapacaklarından korkuyorum.

Hemde hiçbir şeyden korkmadığım kadar... Artık perdenin yavaş yavaş açıldığına şahit oluyorum...

_____________________________

Süprizzzzzzzz

Ben geldim. Selam canlarım.

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Biraz kısa bir bölüm oldu ama bir sonraki bölümlerde telafi etmeye çalışacağım.

İnstagram hesabım=mavimsisiyah16 takip etmeyi unutmayın.

Bol bol yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın!! Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşçakalın.

Hepinizi çok seviyorum ♡♡

İMKÂNSIZIN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin