Selamlar canlarım!
Uzun mu uzun bir aradan sonra buralardayım yine. Hepinizi çok özledim. Aynı şekilde Uraz ve Kumru da çok özledi sizleri.
Fazla uzatmak istemiyorum o yüzden sizi direkt bölüme alıyorum.
Keyifli okumalar dilerim 🖤
____________________________
Sonlara inanır mısınız?
Ben bu soruyu her kendime sorduğumda rahat yirmi dakika cevabını düşünürüm. Peki cevabını bulabiliyor muyum?
Tabiiki de hayır!
Biz insanlar kötü olayların bir an önce son bulmasını isterken, iyi olayların sonsuzlaşması için Allah'a dua ediyoruz. Ee durum böyleyken 'son' kavramına inanmak biraz da olsa tuhaf geliyor hâliyle...
Bugün, hatta ve hatta 1 saat sonra büyük bir binanın kendine ait, içinde; hakimlerin, bazen savcıların, davalı ve davacının, tanıkların, kâtiplerin, avukatların bulunduğu bir salonunda sona veya sonsuza devam edebilmek için geçmiş travmalarımda bulunan bir pislikle yüz yüze gelecektim.
Şu anda tüm tayfa, abim, avukatım Beliz abla ve Tolunay'ın ablası Çiçek abla ile birlikte bahçede oturmuş sanki az sonra mahkemem yokmuşcasına kahve içip sohbet ediyorduk. Yani ben en azından odaklanmaya çalışıyordum.
"Şimdi, en azından şu anlık mahkeme konusunu konuşmak istemesekte sizden bir ricam var..." diyerek direkt konuya giriş yaptım. Çiçek Abla hafif tebessüm edip, "Nedir canım, şöyle tabii ki." Demişti. "Duruşmaya hiçbirinizin gelmesini istemiyorum." Dediğimde; "Haklısın Kuşum. Hepimiz gelirsek o pisliğin avukatı duruşmaya girmeden kaçar. O yüzden ben tek gelirim." Diyen Gece'ye hepimiz gülmüştük.
"Haklısın o da var tabii, ama sen de gelmeyeceksin Gece!" Dememle ağzındaki kahveyi Araz'ın üzerine tükürmüştü. Ben olayın şoku ile donakalırken Araz "Yuh Gece!" Diye bağırmış, herkes kahkahaya tutulmuştu. Gece'nin bakışları hızla bana dönerken " hayatımda hiç bu kadar soğuk bir espiri duymamıştım Kumru! Kendini biraz geliştirmelisin." Dediğinde cevap vermeden yüzüne bakmaya devam ettim.
"Öyle bakmayı kes Kumru, geleceğim." Demesiyle elimdeki kahve kupasını önümdeki sehpaya bıraktıktan sonra Gece'ye dönüp; "Onlarca delil, onlarca fotoğraf, ses kayıtları varken oradan elini kolunu sallayarak çıkacağını düşünmüyorum. Ama istediği kadar sonuç olumlu olsun, seni..." deyip bakışlarımı dostlarımın yüzüne çevirdim. "Sizi o gergin, stresli ortamda görmek istemiyorum. Bu eve yüzümdeki gülümseme ile geri döneceğim, döneceğiz öyle değil mi Beliz abla?" Diyerek bu seferde bakışlarımı Beliz ablanın üzerinde durdurdum.
Sanki ondan bir söz istercesine. Gözlerimin içine bakıp tıpkı dudaklarındaki gibi buruk tebessümü kendi gözlerine yerleştirdikten sonra. "Kesinlikle!" Diyen Beliz ablayla bir rahatlama esir almıştı vücudumu.
"Duydunuz zilin sesini. Şimdi size burada tek bir iş düşüyor." Dediğimde Uraz'ın "Neymiş bize düşen iş?" Demesiyle. "Hepiniz güzelce hazırlanıyorsunuz, ben geldiğimde güzel bir gece geçirmek için eğlenmeye gidiyoruz." Dememle Araz'ın "Hesaplar senden mi?" Sorusuna göz devirip, "Saçmalama kıvırcık, babamın bankası yok!" Diye karşılık verdiğimde herkes gülmüştü.
Bakışlarımı kolumdaki saate çevirdikten sonra saatin yaklaştığını anlamamla ellerimi dizlerime vurup "hâydi gençlik, bize müsade." Diyerek ayağa kalkmıştım. Benimle beraber Abim, Beliz abla ve Çiçek abla da ayağa kalktığında bakışlarım onu bulmuştu. "Çiçek abla sen de gelmek zorunda değilsin," diye bir cümle yönelttiğimde bana gülümseyip, "Aklı başında birinin yanınızda durması gerekiyor güzelim." Diyerek göz kırpmıştı. Ona gülümsediğimde Tolunay'ın " burada ki aklı başında kişi sen olmuyorsun değil mi abla?" Diye konuştuğunda "tabii ki de ben oluyorum!" Diye cevap vermişti Çiçek abla. "Yapma Allah aşkına abla, senin istediğin zaman yapamayacağın delilik yok. Nasıl sen olabilirsin ki!" Diye konuştuktan sonra hepimiz gülmüştük. "Sen ne zamandır abla dayağı yermemişsin sanırım!" Dediğinde Tolunay oturduğu yere iyicene sinip ablasına öpücük atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZIN AŞKI
ChickLitZor bir dönem geçiren Kumru, her daim yanında olduğunu sandığı sevgilisinin ihanetine uğrar. Bir yandan hastalığı ile mücadele verirken bir yandan da sevgilisinin ihaneti ile karşı karşıya kalan genç kız, yıkılmak yerine üstün çaba ve azmi ile mükem...