Selam canlarım. Nasılsınız?
Uzun mu uzun bir aradan sonra tekrardan buradayım. Hepinizi çok özledim.
İlk öncelikle hayırlı ramazanlar demek istiyorum. Bu ay rabbim tüm dualarınızı kabul etsin inşallah.
Ardından ise söylemek stediğim bir diğer konu Deprem...
Ülkece çok zor günler geçirdik. Umarım hepiniz iyisinizdir. Bu zor durumdan etkilenen canım okurlarım, biricik destekçilerim. Umarım ki bu bölüm size bir nebze de olsa iyi gelir.
Size her şeyi unutun diyemem ama önümüzde daha çok güzel günler olacak. Bu bölümü tüm okurlarımın ismine hediye ediyorum.
Bol bol yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayalım lütfen 😍
Keyifli okumalar💚
_______________________________
H
ayatta her şeyin emek, çaba, gayret istediğini her seferinde başka bir sebepten dolayı da olsa öğreniyordum. İlk başlarda ne kadar çok çaba gösterirsem göstereyim, hiçbir şekilde sorunun tamamen ortadan kalktığını görmemiştim. Kaan yüzünden ailemle sayısız kez karakollara gitmiş, avukatlar tutmuş olmama rağmen hiçbir şekilde işi şu anki evreye kadar getirememiştim.
Uraz...
Ne oldu, nasıl oldu? Bilmiyorum ama bir şeylerin olduğu kesindi. İnce, içten, tek tek her ayrıntısını hesaba katan bir adamdı Uraz. Onunda geçmişinde, her ne kadar derinliğini bilmesem bile yaraları olduğunu biliyordum. Gözleri kırık bakıyor, gülüşü acı barındırıyordu bana göre. Kendi tahminlerim açısından ne kadar doğru analiz yaptığımı bilmiyordum ama bir şeylerin olduğu bariz ortadaydı. Ve ben bunların sebebini öğrenmek istiyordum. Öğrenecektim de!
Şu anda Gece ve ben mutfağa girmiş, çeşit çeşit yemekler, tatlılar yapıyorduk. Neden mi? Bugün Bora Kumsal evimize teşrif ediyordu. Abim İstanbul'dan bile buradaki her şeyle ilgilenmiş elinden gelenin fazlasını yapmıştı. Ve işin tuhaf mı tuhaf can alıcı noktası şuydu ki bu Bora bey ile Beliz abla birbirlerini nereden tanıyorlardı. Benim abimin çevresi ne zamandan beri bu kadar genişlemişti hâla aklım almıyordu.
Beliz ablaya ücretini ödemeyi ne kadar teklif edersek edelim kabul etmemişti. Ama abim en azından yarısını almasında ısrarcı olunca kabul etmişti. Ve size son bir bomba! Yarın büyük gündü.
Yarın mâhkeme günüydü. Size yemin ederim er ya da geç bir şekilde olmuştu. Ben başarmamıştım, biz başarmıştık...
Başta ailem olmak üzere Uzay, Gece, Uraz.. tayfa, Selim abi, beliz abla, Tolunay'ın ablası... herkesin ufacık bile olsa yardımı vardı. Ve bu insaların hayatımdaki en büyük şans olduğunu bir kere daha söylememe gerek olduğunu düşünmüyordum.
Elimdeki tepsiyi fırına atarken, Gece: "O keki tarçınlı mı yaptın sen?" Diye bir soru atmıştı ortaya. Tayfanın herbir üyesinin sevdiği yemeği yapmaya çalışmıştık. "Eveet." dememle, "anca kendinle Araz'a müslümansın! Bari biraz havuçta rendeleseydin içine..." alttan imalı vurgulanmasına gülerken; "ekledim merak etme aşkım." Dememle "beni sevdiğini biliyordum mâtmazel." Demesiyle kahkaha atmam bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZIN AŞKI
Chick-LitZor bir dönem geçiren Kumru, her daim yanında olduğunu sandığı sevgilisinin ihanetine uğrar. Bir yandan hastalığı ile mücadele verirken bir yandan da sevgilisinin ihaneti ile karşı karşıya kalan genç kız, yıkılmak yerine üstün çaba ve azmi ile mükem...