5.Bölüm

18.6K 657 72
                                    

Selamlaaaar<3

Biliyorum bölüm atmayalı uzun zaman oldu.Aslında bazı yazarlar haftada bir falan atıyorlar.Ben bundan önceki bölümleri arada en fazla 2 gün olacak şekilde atmıştım.Fakat okulların açılmasına az kaldığı için ödevlerimi vs. yetiştirmeye çalışıyorum.Aklımda kitapla ilgili bir kaç plan var ama onları yazıya dökmeye vaktim yok.Her şeye rağmen sizi beklettiğim için özür diler ve iyi okumalar dilerim<3

Bölüm şarkısı:Son Feci Bisiklet-Uyku

☟︎

Alaylı bir gülüşle Kerem ve Arda'nın kavgasını izliyordum.Arda şaşırmıştı benim bu hareketime.Beni hafife almaması gerektiğini söylemiştim.

Bundan sonra herkes hakkettiği muameleyi alacaktı.Yiyorsa tekrardan böyle davransınlar.Her şeyin karşılığını bir güzel verirdim onlara.

Kerem bu kadar ileri gitmemesi gerektiğini söylüyordu.Kendisini de sütten çıkmış bir ak kaşık sanıyordu galiba.Tamam,Arda kadar ileri gitmedi ama ileriki zamanlarda gidip gitmeyeceğini bilemeyiz sonuçta.

Arda bana beni öldürecek gibi bakıyordu.Bende ona bakıp sırıtıyordum.Kerem olduğumuz yerden ayrılmıştı.Bende artık sıkıldığım için son sözlerimi de söyleyip gitmek istiyordum buradan.

"Beni hafife almaman gerektiğini söylemiştim Arda.Sakın bana abimle aram bozuldu,senin yüzünden deme.Ben sadece yaptığın davranışın karşılığını verdim sana.Aklın başına gelmiştir umarım."

Bu sözlerimin ardından onun bir şey demesine izin vermeden yürümeye başladım.Yiğit de saklandığı yerden çıktığında hemen yanıma geldi.

Kolunu omzuma atıp;

"Ağzının payını verdin sonunda.Harikasın kızım sen!"

Ona güldüğümde o da bana tebessüm etmişti.Sonunda evin önüne geldiğimizde Yiğit konuşmaya başladı.

"Kendini savunmayı bildiğini biliyorum ama yine de söyleyeceğim.Kendini asla ezdirme.Eğer hâlâ bir şey yapmaya devam ederlerse eminim ki sen ağızlarının paylarını verirsin.Ama bana ya da bize de söylemekten asla çekinme.Ne olursa olsun.Tamam mı?"

Kafamı usulca sallayıp hemen ona sarılmıştım.İyi ki yanımdaydı,iyi ki vardı.

Yiğit ile aramızda her zaman ayrı bir bağ vardı.Bir şeye çok üzüldüğümde dışarıya belli etmekten çekinirdim hep.İnsanların bana acımasını istemiyordum.Ama Yiğit ona söylemesem bile davranışlarımdan,konuşma şeklimden bir şey olduğunu anlıyordu.

Birbirimizden ayrıldığımızda eve doğru yürümeye başlamıştım.

Zili çaldığımda sanki benim çalmamı bekliyorlarmış gibi kapı açıldı.Alperen beni gördüğü gibi hemen boynuma atladı.Ben ne olduğunu anlayamazken o lafa atladı;

"Abla nerede kaldın ya?Çok merak ettik seni."

Sevgi patlaması falan mı yaşıyordu bu çocuk?

"Geldim işte Alperen.Sen hayırdır böyle sarılmalar falan?Bir şey mi oldu?"

"Hayır,içimden geldi."

"E peki madem."

İçeri girdiğimde Beren Hanım'a selam verip odama çıktım.Çok yorulmuştum bugün ve yarın da okul vardı.Üstüme rahat bir şeyler giyindim ve aşağıya indim.

İndiğimde hemen adımlarımı mutfağa yönlendirdim.Mutfağa girdiğimde Kerem'i görmeyi beklemiyordum.Çalışanların gitmiş olması çok doğaldı.Saat geç olmuştu çünkü.Hemen kendime bir şeyler hazırlamaya başladım.

DURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin