Acıyla yaşamayı öğrenenler kazanır, öğrenemeyenler kaybeder...
Bazen hayat beni hiç beklemediğim yerlere sürükleyebiliyordu. Tıpkı diğer insanlara davrandığı gibi davranıyordu, beni her seferinde şaşırtıyordu lakin hayatın bile kontrol edemediği pürüzler vardı ve bu pürüzleri oluşturmayı kendime felsefe edinmiştim.
Şu anda ünlü iş adamı olan Pars Kara'nın karşısında, onun kumarhanesinde oturuyor ve önümüze dizilen satranç taşlarına bakıyordum.
Ortaokuldan sonra çok fazla satranç oynamamıştım ama oynadığım her seferde kazanmıştım ve şimdi elime geçen bu şansı, kaybederek harcamayacaktım.
Beyaz bendim, siyah ise Pars Bey'in hakimiyetindeydi.
Pars Bey kurnazca parıldayan gözlerini gözlerime yöneltti ve masaya yaklaştı, "başlayın." dediğinde onaylar anlamda kafamı salladım ve sonunda gözlerimi katran karası gözlerinden kurtardım.
Piyonumu E2'den, E4'e yerleştirdim. Klasik bir hamleydi ama satranç kurallarına göre ortadaki dört karenin hakimiyetini sağlarsan oyunu kazanma şansın artardı.
Çok uzun sürmeden Pars Bey D7'deki piyonunu, D5'e yerleştirdi ve beni tehdit etti.
Gülümsedim, klasik numaralarla başlamıştık.
D2'deki piyonumu, D3'e koyup rest çektiğimde Pars Bey'in yüzünde haince bir sırıtma belirdi ve E7'deki piyonunu, E6'ya koydu.
Kilitlenmiştik ve onun piyonunu yersem dezavantaja düşerdim bu yüzden B1'deki atımı, alıp C3'e yerleştirdim ve Pars Bey'in D5'teki piyonunu tekrar tehdit ettim.
Pars Bey'in yüzündeki gülümseme daha da büyümüştü. D5'teki piyonunu, D4'te yerleştirdi ve atımı tehdit etti.
Atımı C3'den alıp E2'ye koydum ve tekrar Pars Bey'in D4'teki piyonunu tehdit ettim.
E6'daki piyonunu alıp, E5'e yerleştirdi ve D4'teki piyonuna koruma sağladı.
C2'deki piyonumu, C3'e koydum ve Pars Bey'in D4'teki piyonunu tehdit ettim.
O piyonu ortadan kaldıracaktım, ve bunun için avantajlı taraf bendim.
Tabii Pars Bey hamlesini yapana kadar...
C7'deki piyonunu aldı ve C5'e yerleştirdi, D4'teki piyonuna koruma sağlamıştı.
Hemen ardından E2'deki atımı aldım ve C4'e yerleştirdim. Bu sefer Pars Bey'in E5'teki piyonunu tehdit etmiştim ve o da biliyordu ki piyonlarından birini ortadan kaldırmadan durmayacaktım.
Beni yenmek kolay değildi, ama Pars Bey'in de zorlayıcı olduğunu kabul etmemem aptallık ve kendini beğenmişlik olurdu.
F7'deki piyonunu, F6' ya yerleştirdi ve E5'teki piyonuna koruma sağladı.
G1'deki ikinci atımı aldım ve F3'e koydum, böylelikle Pars Bey'in hem D4'teki hem de E5'teki taşını tehdit etmiş oldum.
B7'deki piyonunu alıp B6'ya yerleştirdi ve C5'teki piyonuna koruma sağladı.
D1'deki vezirimi aldım ve A4'e koydum.
"Şah." dediğimde kısa süreliğine gözlerine bakma fırsatı bulmuştum.
Kaşlarını çatmış dikkatlice satranç tahtasını inceliyordu ve sonra bakışlarını satranç tahtasından kaldırıp bana yönlendirdi. Onunla göz göze gelmek, kalbimin bir anlığına şiddetli bir şekilde çarpmasına sebep olmuştu.
Bakışlarımı tekrar satranç tahtasına çevirdim.
C8'deki filini alıp D7'ye koymuş ve vezirimi tehdit edip şahı korumuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gül: Masumiyet
Misterio / SuspensoGece üç civarıydı, uyanıktım. Gözlerim kan doluydu, pınarlarımdan akan yaşlar her ne kadar durulmuş olsa da kalbimin derinliklerine yerleşen yangın hâlâ varlığını sürdürüyordu. Düşündüm, bir müddet sessizliğe adadım kendimi ama bitmiyordu, geçmiyord...