4. BÖLÜM: Gölgedeki Işık

455 30 21
                                    

Sevinçler acıdan daha derindir...

Kayseri'ye gelmiş, otogardan çıkmış ve taksiye binmiştim.
Annemin, hisselerin bana devredilmesi konusunda ne diyeceğini, nasıl bir tepki vereceğini merak ediyordum çünkü hiç beklenmedik ve ani gelişen bu olaylarla birlikte benim bile dilim tutulmuş ve nasıl bir açıklama yapacağımı düşündürmeye başlamıştı.

Elin mafyasına 3 milyon dolar kumar borcu olan babam yüzünden Heart Pound'u devretmeyi reddedip üç gün süre istediğimi ve üç gün sonra parayı bulamadığım için satranç oynamayı teklif ettiğimi, berabere kaldığımız için o mafyayla ortak olduğumu direkt söyleyecek kadar çatlak olabilirdim, ama anneme bunu söylersem babamı hayatta yaşatmazdı.

En iyisi en iyi yaptığım şeyi yapmak yani yalan söylemekti. Her ne kadar anneme yalan söylemekten nefret etsem de bu seferliğine küçük bir istisna yapmalıydım, sonuçta bir gün öğrenecekti...

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye boş boşa söylememişlerdi ve bu her yalan söylediğimde istisnasız benim başıma geliyordu.

Eve geldiğimde bavullarımı aldım ve derin bir nefes verdim, kapıya geldim ve zili çaldım. Annem ilk önce şaşkınlıkla bana baktı, belli ki beni bu kadar erken beklemiyordu ama yine de kısa süre sonra gülümsedi ve kapıyı ardına kadar açtı.

"Kızım, hoş geldin." dediğinde gülümsedim ve bavullarımı alıp içeriye geçtim.
"Hoş bulduk," dedim sesim istenmeden isteksizce çıkmıştı ve bunu sebebini az çok tahmin edebiliyordum.

"Anne, biraz konuşalım mı?" diye sorduğumda gülümsedi ve benimle birlikte odama çıktı. Bavullarımı dolabımın yanına koydum ve annemin yanına, yatağa oturdum.

"Şimdi sana çok uzun bir şey anlatacağım ve bittiğinde senden sadece sakin olmanı istiyorum, tamam mı? "diye sorduğumda kaşları çatıldı.
"Kötü bir şey mi oldu?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım, "hayır, olmadı. Sadece hayatımızda biraz değişiklik olacak." dediğimde merakla yüzüme bakmaya devam etti.

Tamam, şimdi takside kurduğun diyalogu aynen söyle.

"Babam, beni Ankara'ya hisseleri, 3 milyon dolar kumar borcu yüzünden Pars Kara adında bir adama devretmek için çağırmış ve ben de bunu kabul etmeyip adamdan üç gün süre istedim ve üç günün sonunda, haliyle parayı bulamadığım için adama satranç oynamayı teklif ettim ama berabere kaldık ve bu yüzden Heart Pound'un hisselerini ben devraldım ve sonra Pars Bey ile ortaklık kurduk.

Kendisi beni NWM reklam şirketinin yarı hissedarı yaptı ve ben de onu Heart Pound'un yarı hissedarı yaptım.
Lakin fark etmişsindir ki adamın kumarhaneleri var yani çok düzgün birisi değil."

Takside kurduğun diyalog bu değildi sanki?

Annem şaşkınlıkla bana öylece bakakalmıştı, bir süre hatta uzun bir süre öylece ses çıkarmadan durdu.

Yutkundu ve gözlerini yumdu, şakaklarını ovaladı ve derin nefesler aldı. "Tamam," dedi ve bana döndü, gözlerine baktı bir süre ve sonra alnımdan öptü.
"Sana güveniyorum kızım, sen akıllı bir kızsın ve bunun da üstesinden geleceksin emin ol." dedi ve yüzümü avuçları içine aldı, "ben her daim yanında olacağım. Sadece dikkat et, kendine çok dikkat et." dediğinde gülümsedim ve onaylar anlamda kafamı salladım.

Annem yataktan kalktı ve önce bavullarımla sonra da bana baktı, "akşama teyzengil gelecek, eşyalarını yerle." dedi ve derin bir nefes alıp odamdan çıktı.

Kadının dili tutuldu...

Farkındayım, çaktırma...

O sırada telefonumdan yanıp sönen ışık ve bildirim sesi dikkatimi çekti ve derin bir nefes alıp telefonumu aldım.

Beyaz Gül: MasumiyetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin