Hikayeme hoşgeldiniz🤗
Oy verip , yorumlarınız benimle de paylaşırsanız çok mutlu olurum🤗
Bu bölüm Jutenya ya gelsin🤗❤
💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫Yine ölmedim ölüm bile bana gelmiyordu. Yine acılarımla, daha büyük kalp kırıklıklarımla, kederimle yeni bir güne uyandım. O kadından yediğim dayak canımı yakmamıştı bunu anladım. Benim canımı babamdan yediğim dayak ve duyduğum o ağır laflar daha çok yaktı canıma ruhuma daha büyük yaralar açtı.
Keşke diyorum keşke annem ölmeseydi. Zaten meleğim ölmese ben bunları yaşamazdım ya da en güzeli belki de buydu yani bende onunla ölseydim.
'Allah'ım sen görüyorsun, duyuyorsun, biliyorsun ben hiç kötü birşey yapmadım' dedim.Kendimi azda olsa toparlayıp her zaman yaptığım gibi acılarımı içime gömüp yataktan kalktım. Banyo da işlerimi halledip mutfağa geçtim o kadın yeniden laf söylesin canımı acıtsın istemedim. Kimse uyanmadan ağrılarımla ne kadar olabilirsem hızlı bir şekilde kahvaltıyı hazırladım.
Aklımda bugün olan iki sınavım vardı ve ben onlara hiç çalışamamıştım. İnşallah aklımda olan bilgiler yeterdi.
Babamla Fatma abla gülerek mutfağa geldiklerinde bir umut babamla göz göze geldim. Sadece ufak bir sevgi kırıntısı ya da bı özür bekledim ama babam kafasını önüne eğip yerine geçti. Sanki dün beni yakıp yıkan o değilmiş gibiydi ya da hiç pişman değilmiş gibiydi. Buna sevinen tabiki onun cici karısıydı. Dün benim evde olduğumu bile bile iğrenç şeylerini sesli şekilde yaptıkları karısı.
Masada sadece bardak ve catal sesi hariç hiç ses yoktu. İlk defa bizim evimiz ve soframız bu kadar sessizdi.
Babamın biricik karısı benim modumu daha da düşürecek konuşmasını yaptı;
-" Bugün kardeşim Serhat gelecek! Artık Nefes'i derslerine çalıştırır. Sınava az kaldı zaman kaybetmesinler'" diye ağzını yayarak konuştu. Babam az önce benden gözlerini kaçırırken ona hayranlıkla bakıp;
-" Sağolsun gelsin çalıştırsın. Böylelikle ortalıkta gezeceğine derslerine çalışır boş zaman geçirmez!" dedi kalbim bu kelimelerle yeniden yıkıldı...
Kardeşim Serhat dediği kimdir? Nasıl biri ki ?
Niye beni o çalıştıracak anlamadım.Kahvaltıdan sonra babam yine yüzüme bakmadan karısını içeri çağırdı ve sonrası Fatma ablanın cilveli sesi ve iğrenç öpücük sesleri geldi sonrasında yeniden yüzüme bakmadan evden çıkıp işe gitti...
Bende ancak öğlene kadar işleri bitirip sonra hemen okula gittim sanki sınavım yokmuş gibi. Okula gittiğimde herkes sanki bana bakıyordu ve bu durumdan çok utanıyordum. Beni gören Sude koşarak yanıma geldi.
-" Çiçeğimmmmm ne oldu sana? " diye panikledi.
Yüzümdeki izlerden bahsediyordu. Fatma ablanın yaptığı morartılar geçmeden babam yenisini eklemişti fondotenimde bittigi için onları kapatamadan okula gitmiştim. Başta Sude'ye sarılıp içime attığım bütün göz yaşlarımı akıttım sonrasında mecburen bütün olanlanları anlattım. Sude hem şaşkınlıkla dinlemiş hem de birçok yerde benimle beraber ağlamıştı. Sonrasın da sustuğumda hiçbir şey demeden beni adete içine koyarcasına sarıldı. Bu sarılışı sanki bütün acılarımı unutturdu... Bu sarılışın anlamını çok iyi biliyordum bu konuşmadan hiçbirşeyi dile dökmeden 'yanındayım...' demekti.
-" Artık o eve gitme!
Bize gel, bizle yaşa... Annem zaten seni çok seviyor seve seve kızı olarak kabul eder." dedi...-" Ah canım arkadaşım olmaz gelemem. Babam ne kadar cici karısını o an dinleyip sinirlenip bana zarar verse de eminim ki pişman olacak!" dedim. Çalan ders ziliyle toparlanıp derse girmek için sınıfa gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN NEFESİ
General FictionGenç kızın yalnızlığına umut olan ama kendi içinde hep umutsuzluğu yaşayan adamın hikayesi... Nefes 18 yaşında ve en büyük hayali Avukatlıkken üvey annesinin şiddetine, nefretine onun kardeşi tarafından tecavüz edilmeye çalışılan bir kız. Bu; hayal...