Belki de herşeyi kabullenip hayatı akışına bırakmak lazım.Zorlamak bazen çözüm değildir.Ve zorla olan hiçbir şey güzel değildir.
Yigitin ağzından
Huzurlu ,mutlu yaşamak neden benim için bu kadar zordu.Hicbir zaman hayattan çok fazla şey istememiştim.Bi defasında babamdan kırmızı araba istemiştim .Okulda bir arkadaşımda görmüştüm.Babam benim çocuk olmadığımı oyuncaklarla oynamamı bı tokatla anlatmıştı.Annem dayanamamış benimle beraber ağlamıştı.Babamdan nasibini annemde almıştı.Babsm hep anneme kızardı beni korkak gibi yetiştirdiği için.Ama o gün ilk defa babamın karşısına geçip annemi korumuştum.Babam bu hareketime sevinmişti demekki istediğinde kaplan oluyormussun demişti.O zaman ne demek istediğini anlamamıştım ama şu an çok iyi anlıyordum.Ben biseyleri istedikten sonra gerçekten yapabilirdim.O istediğim kırmızı arabayı Kemal'in babası hem bana hem Kemal'e almıştı.Tek bir şartla vermişti hiç kimseye göstermeyecek gizlice oynayacaktık.İkimizde dediğini yapmıştık ne zaman kırmızı araba görsem babamın acımadan attığı tokat gelirdi.Annemin yanında her zaman çocuk babamın yanında Yiğit Yıkılmaz oluyordum.
Arabada gözlerimi kapatmış karanlığımı dinliyordum.Bu karanlıktan kurtulmak istedikçe sanki görünmez bir girdap beni içine çekiyordu.Zaten bu karanlık yüzünden hayatıma kim girdiyse hep çıkar peşindeydi.O yüzden kimseye tam anlamıyla güvenmiyordum.İnsanların daha fazla para kazanma arzusu ,hırsları,çıkarları yüzünden bir hiç uğruna ellerimi kirletmistim.
Araba durduğunda evime geldiğimi anlamıştım .Arabadan Kemalle beraber indik.Kemalde benim yan evimde kalıyordu.Kapıdaki adamlardan biri kapıyı açtığında hiçbir şey demeden içeriye girmiştim.Her zaman yaptığım gibi ne annemin ne Meleğimin odasına gidebilmiştim.Direk kendi odama geçtim.Uxerimdekileri bile çıkarmadan duşa kabinin içine girip soğuk suyu açtım.Ellerimi kirletmistim bu ellerle Melegimin saçlarını nasıl okşayacaktım nasıl yüzüne bakacaktım.Annemin Kara ogluydum koruduğu sakındıgı şimdi herşey yerle bir olmuştu.Başımdan aşağıya su aktıkça temizlenmek istedim .Ellerimde sanki kan varmışcasına birbirine sürttükçe sürttüm.Çıkmıyordu kan aktıkça akıyordu sanki .Ne kadar suyun altında kaldım bilmiyorum artık üşüdügümü hissedince banyodan çıktım.
Islak kıyafetlerimi çıkartıp gri eşofman altı ve siyah tişörtumu giydim.Bu gece ne kızımın ne annemin yüzüne bakacak gücü kendimde bulamıyordum.Yatagıma uzandım üşüyordum.Bedenim ruhum her yerim.Ama artık kalbimin üzülmesine izin vermiycektim.Nefesi kızımı ve annemi bu karanlıktan koruyacaktım.Ne kadar kafamdaki düşüncelerle bogustum bilmem uykuya yenik düştüm en son hatırladığım orman gibi yemyeşil gozlerdi.
Sabah üzerimde hafif bir kırgınlıkla uyanmıştım.O soğuk suyun ellerimi kirletmemin acısı çıkacaktı.Bir günde kızımın kokusunu gülüşünü çok özlemiştim.Uzerimdekileri çıkartıp lacivert takım elbise icinede uzun zamandır giymedigim beyaz gömleğimi giymiştim.Bugun herşeyin beyaz olması için adım atmaya karar vermiştim.Annemin odasına girdiğimde hemşiresi gelmiş rutin tahlillerini yapıyordu.Annemi hastanede yormak yerine hemşire düzenli gelip kanlarını alıp doktoru degerlendiriyordu.Herhangi bir sorun olmadığına kanaat edince odadan çıktım.Melegin odasına girdiğimde odası boştu .Demekki asagidaydi.Asagi indiğimde kahvaltı masasında Kemal ,Melis ve Meleğim vardı.Melegim beni görünce gülümseyip sesler çıkarıyordu.Mama sandelyesine oturmuş onundekilerle oynuyordu.İste kızım benim huzurum mutlulugum herseyimdi."Günaydın"diyerek masadaki yerime oturdum.Kemal'e bakarak restorana gitmeden konuşalım sonra gideriz dediğimde Melis bişey diycek gibi oldu ama vazgeçmişti .Hem hapsirmaya hem öksürmeye başlamıştım şifayı kapmıştım.Kahvaltıyı Meleğimin sesiyle yapmıştık.Biz çalışma odasindayiz Melis kızım sana emanet diyerek odadan çıkmıştık.Evin içinde olsakda Melis demek istediğimi anlamıştı.
Çalışma odasına girdiğimizde Kemal dayanamayıp konuşmaya başladı."Abi akşamla ilgili konuşmak istemediğinin farkındayım ama Devrim rahat durmayacak.Seni huzursuz etmek ve yerine geçmek için daha çok saldıracaktır.Bugun Nefesle konuşup buraya gelmesini söyleyelim .Benle gidip gelir o zaman bişey diyemez.Guvenlikteki adamları daha dikkatli olmaları için uyardım.Bugun Melisle ilgili yaptirdigim araştırmanın sonuçları elimize gelecek.O kızda bı tuhaflık var içim rahat değil "diye konuşmasını bitirdiğinde dediklerinde haklıydı.Kardesim yine herşeyi benden önce düşünmüştü.Bu arada konuşmakta dahi zorlanıyordum .Kemal ayağa kalktığında "hemşireye desemde sanada biseyler yapsa abi bu halde daha kötü olacaksın"dediğinde gülerek kötüye birşey olmaz merak etme diye gülmüştüm.Aglanacak halime gülüyordum.Kemal tam çıkacakken tam kapıda kucağında Melekle Melis vardı.Kemalle birbirimize bakıp bence aynı şeyi düşünmüştük.Ne oldu Melis biseymi oldu diye sordugumda kekeleyerek "şey Yiğit bey annem çok hastaymış kardesimde arkadaşlarıyla şehir dışına çıkmış.Kardesim gelene kadar komşumuz bakacaktı.Simdi beni aradı cenazesi düğünü annemin yanına gitmemi söyledi.Eger izniniz olursa bugün izin kullanabilirim"dediğinde kızın hakkında düşündüklerimden utanmıştım.Kızın derdi ailesine bakmak ben hep kötü şeyler düşünmüştüm.Tabi Melis çıkabilirsin bişey lazım olursa soylemen yeterli Kemal cocuklardan birine söylesin seni bıraksın oyalanmadan git demiştim."Yiğit bey gerek yok herşey için teşekkür ederim siz Meleği alın bende gidip hazırlanayım.Aksama gelmeye çalışırım.Tekrar herşey için teşekkür ederim"Melis teşekkür etme sende kızımla annemle ilgileniyorsun.Bunlarin lafı olmaz.Simdi git hazırlan .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN NEFESİ
General FictionGenç kızın yalnızlığına umut olan ama kendi içinde hep umutsuzluğu yaşayan adamın hikayesi... Nefes 18 yaşında ve en büyük hayali Avukatlıkken üvey annesinin şiddetine, nefretine onun kardeşi tarafından tecavüz edilmeye çalışılan bir kız. Bu; hayal...