14.BÖLÜM

2.6K 162 48
                                    

Yigitin ağzından

Hayattaki en büyük acı nedir deseler kesinlikle evladını kaybetmek derdim.O kurşunlardan biri kızıma gelseydi ne yapardım onun saçının teline zarar gelmesine asla izin vermezdim.Bu dünyayı yakar yıkardım.

Dünkü toplantıda kuyruğuna bastıklarım bununla acısını almaya çalışıyordu. Çatışma sesleri sustugunda kucağımda ağlayan kızımın başını öpüp sakinleştirmeye çalıştım. Serefsizler beni boyle boş tehditlerle yıldırmaya çalışacaklardı.Ne kadar sevdiklerimi kaybetmeden korksamda korkularım hep başıma geliyordu. Silah sesleri kesildiğinde etrafıma baktım bir kaç koruma kolunu tutmuş duvarın ardına saklanırken digerleri araçların ardıdan koşup ateş ediyorlardı. Bu tedbirsizligin cezasını hepsi fena halde ödeyecekti. Ne demekti lan benim evime gelip silahlı saldırı düzenlemek... Korumalar yanımıza geldiğinde Melis korkuyla bana bakıyordu. Melisin tam çıkacağı sırada  bu olayın olması hiç iyi olmamıştı. Ona ihaleden dolayı göz korkutmak istediklerini korkmamasını söyleyerek adamlarımla gideceği yere gönderdim. Kucağımda Melek olmasına rağmen kurşun kolumu sıyırmıştı. Bunu Melis'e göstermemek için epeyce uğraşmıştım.  Melis'in gitmesiyle Kemal koşarak yanıma geldi kucağımdaki Meleği aldı.

"Abi yaralanmışsın.Dur hemen doktoru arayalım . Sen koluna bastır kanama artmasın"
diye hızlı hızlı konuşmaya başladı.

Bazen Nefesle gerçekten abi kardeş olduklarını düşünüyordum.Kemalde söz konusu sevdikleri olunca hız kesmeden konuşurdu.Tamam Kemal sakin ol sadece sıyrık bu ilk değil biliyosun.Uyduruk bı sıyrık öldürmez bizi ." Desemde başım fazlasıyla dönüyordu. Kemal'e sabit bakmak için elimden gelenin fazlasını yapıyordum. "Aman abi ne ölmesi ya şakası bile kötü daha yaşayacak çok uzun yıllarımız var"dediğinde inşallah kardeşim dedim...

Ona belli etmeden koltuğa oturduğumda bir kaç dakika başımın dönmesi kesilsin diye gözlerimi kapattım.

İyi olduğuma emin olduğum da gözlerimi açtım ama karşımda sadece Kemal vardı ve bana endişeli gözlerle bakıyordu.  Melek nerde Kemal iyi demi bişey var mı? "Korkma abi uyudu beşiğine yatırdım iyi hiçbir şeyde yok şükür "dediğinde kapının sesiyle ayağa kalktım ki kalkmaz olaydım baş dönmem öncekinden daha da şiddetli bir hal almıştı. "Abi sen yat doktor gelmiştir ben kapıyı açıp geliyorum" diyerek odadan çıktı Kemal.

Koltuğa biraz uzanayım derken kolumdaki sızı kendini belli ediyordu.Devrim eğer bu işin altından sen çıkarsan hatır falan dinlemem canını kendi ellerimle gözümü kırpmadan alacağım. Gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapattığımda duydugum seslerin gerçekliğini sorguluyordum. Ya ateşim yükselmişti yada gerçekten kıytırık bir kurşun yüzünden ölüyordum Nefesin sesini duyuyordum.Resmen Kemalle kavga ediyordu.Kafamı kaldırıp baktığımda uçsuz bucaksız o orman gözleri dolmuş biseylere inanmak istercesine bana bakıyordu. Uzandığım yerden yavaşça kalkıp ona  bakakalmıştım.Gozlerimden iyi olduğumu anlamasını istemiştim.O nasıl olacaksa? Gozlerimiz kesişti ve ben ne olduğunu anlamadan Nefes koşup gelip boynuma sarıldı. İçli içli ağlıyordu. Boynuma dökülen her bir damla yaşında canım yanıyordu. Etlerimi sanki lime lime  koparıyorlardı. Canımın acısını umursamadan bende kollarımı beline dolayıp mis gibi kokusunu içime çektim. Bu koku huzurdu ,bu koku şifaydi,bu koku mutluluktu.Hic bitmesin hep böyle kalalım istedim.Ama kollarımı çektiğim anda bu büyü bozulacak gerçek dünyaya dönecektim. Nefes sanki daha da mümkünmüş gibi beni sıkıca sarmaya çalıştığında ağrıyan kolumla ağzımdan çıkan istemsiz iniltiyle kendime içimden küfür etmeye başladım.

Nefes kollarını gevşetip "özür dilerim Yiğit bey ben bir korktum size bişey oldu sandım.Karşımda sizi böyle canlı görünce sevinçten ne yapacağımı bilemedim sarıldım "diyince istemsizce yine gülmeye başlamıştım. Bu kız her şekilde beni güldürmeyi başarıyordu. "İyiyim Nefes sadece sıyrık bişey yok şimdide doktor gelecek pansuman yapacak.Ben alışkınım korkma." dediğimde anlamayan gözlerle bana bakıyordu.Sude ordan dahil olup geçmiş olsun Yiğit bey dediğinde
beni kurtardığı için memnun olmuştum. Ona sağol demek için baktığımda endişeyle Kemale baktığını gördüm. Kemal'in birşeyi olup olmadığını kontrol ediyordu.Kemal ise yine munzur gülümsemesiyle benle Nefese bakıyordu. Kemal'e ters ters bakarken kafama takılan şey ise Nefesin ve Sudenin buraya nasıl geldiği ve nasıl öğrendiğini bilmediğimdi.

KARANLIĞIN NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin