Nefesin ağzından
Bir genç kızın hayalleri arasında hep sevdiğiyle evlenip beyaz gelinlik giymek vardır.Ben hiç bir zaman evlilik hayali kurmamıştım taki Yiğit'i görene dek.Ben onun hiç karanlığını,siyahını, kötülüğünü görmemiştim yada görmek istememiştim.Onun tek öfkesini o karanlık gecede bana saldıranları döverken görmüştüm.Ben Yiğitin restorana geldiğinde herkesle ilgilenmesini,merhametini,kızına babalığını,annesine evlatlığını,abime kardeşliğini,güldüğünde kısılan gözlerini,çayı şekerli,kahveyi şekersiz içişini sevdim.Ne zaman tanıdımda bu kadar sevdim bilmiyordum.Ben küçükken babama sormuştum annemin evleneceğin kişi olduğunu nasıl anladın diye.Babamda başlamıştı anlatmaya."Bu taşıdığımız et parçasına kalp demişler.Yaşamamızın bağlı olduğu organ.Ama demeyi unutmuşlar bu organ sever,aşık olur,kırılır ,üzülür diye.Bir insanın hayatını geçireceği ,seveceği kişiyi önce kalp seçer sonra beyin onaylarmış. Ben anneni ilk gördüğümde kalbim yerinden çıkacaktı sanki,ellerim titreyip terlemeye başladı olduğum yere sanki beton dökülmüştü ben içinde kalmışım gibi hareket dahi edememiştim.Öyle bir gülüşü vardı ki kimse görmesin o gamzelerini diye saklamak istemiştim.Gözleri ışıl ışıl,saçları pırıl pırıldı.Yanındaki arkadaşıyla birşeyler konuşup gülüyorlardı.Bir an kafasını kaldırıp gözlerime baktığında orda gözlerimiz kitlendi.İşte o an dedim bu benim canımın yarısı,ömrümün sahibi olacak kadın.Kalbim ilk onun için deli gibi çarpmıştı."diye anlatmıştı.Bende Yigitin gözlerinde kendimi gördüğümde onun evleneceğim adam olmasını istemiştim.Karşımdaki adamın değil.
Devrim ne demişti"Nefes bu senin elinde Yiğit Melekle hayatına devam etsin diyorsan evlen benimle .Sana iki gün müddet "diyip odadan çıkmıştı.Aptal adam beni nasıl ikna edeceğini çok iyi biliyor duygularımla oynuyordu.Bu benim için çok zor bir karar olacaktı iki gün değil iki asır geçsede çok zordu.Yigitle Meleğimi korumak için evet desem beyaz gelinlik giycektim.Hayır dersem onların yokluğuyla beyaz kefen giycektim.Onlar benim canımdan parçaydı.Nasıl bir tesadüf ki ölümüde simgeleyen kefen beyaz ,mutluluğu simgeleyen gelinlikte beyazdı.Tamamen arafta kalmıştım.Tek duam Devrim kararımı sormaya gelmeden Yigitin beni bulmasıydı.Evlenirsem Devrim bana dokunursa benim için sonuç yine ölüm olacaktı.Hiç gormediğim anneme ,özlediğim babama kavuşurdum belkide.
Kapının açılmasıyla Fatma elinde tepsiyle içeri girdi.Yüzüme dahi bakmadan tepsiyi dizlerimin üzerine bırakıp çıkmıştı.Anlaşılan Devrim gözünü iyi korkutmuştu.Canım hiçbir şey yemek istemesede yapılan eziyetler karşısında güç almak için yemeliydim.Biraz çorbadan ve salatadan yemiştim bu bana yeterdi.Bu sefer ayaklarım kelepçeli değildi.Zorda olsa yataktan kalmaya çalıştım.İkinci denememde ayakta durabildim.Biraz başım donsede zar zor adım atıp banyoya girdim.Aynaya bakmaya korkuyordum.O kadar darbeden sonra eminim ki berbat bir haldeydim.Banyoda işlerimi hallettikten sonra aynada gördüğüm yüz ben değildim.Vucumdaki yaralar kabuk tutmaya başlamış yüzümdeki morluklar rengi değişmiş gözlerim kan çanağına dönmüştü.Bu ben değildim Yiğit beni böyle görse ne derdi acaba?Ya Meleğim korkarmıydı benden ?Yiğit nasıl kabul edecekti bu gerçekleri ,hayatının yalanlar üstüne kurulu olduğunu öğrendiğinde.Bir insan için ne kadar zor bir durumdu.Ama eminimki burdan kurtulursam herşeyi beraber atlatacaktık.
Aklımdaki sorular ,sorunlar ancak Yiğitle çözülecekti.Banyodan çıktığımda Serhat koltukta oturmuş beni bekliyordu.Çıktığımı görünce kafasını kaldırıp bana baktı."Ooo Nefes hanım ayaklanmışız.Bak gördünmü nasıl güzel bakıyorum sana.
Senden bana bakmanı isteyen yok benden uzak dur diye bağırdığımda Serhat ayağa kalkıp dibimde bitmişti.Saçlarımdan tutup yüzümü yüzüne yaklaştırıp konuşmaya başladı."Ne oldu küçük sevgilim yürek mi yedin bu cesareti nerden buldun?Devrimmi yoksa Yigitmi bu cesaretinin sebebi ?Devrimse eğer o gitti işleri varmış seni bana bıraktı,Yiğitse artık seni aramıyor bile .O yüzden boşuna heveslenme yarın benim olacaksın .Benim işim bitince seni kim alırsa alsın umrumda değil.Ha ben hep benim ol isterdim ama para daha cazip geldi güzelim.Simdi uslu uslu gelmemi bekle "diye konuşmuştu.Sonrasında saçlarımı bırakıp yere itekledi.Ben düştüğüm yerde kalırken Serhat odadan çıkmıştı.Aklım söylediği şeylerde takılı kalmıştı.Devrime elbette güvenmiyordum onunda Serhattan kalır yanı yoktu.Ya Yiğit gerçekten de aramıyormuydu beni.Korktuğum olmuşmuydu benden bizden vaz mı geçmişti?Ben onu çok severken o bunu yapmamıştır inşallah diye dua etmekten başka bir çarem yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN NEFESİ
General FictionGenç kızın yalnızlığına umut olan ama kendi içinde hep umutsuzluğu yaşayan adamın hikayesi... Nefes 18 yaşında ve en büyük hayali Avukatlıkken üvey annesinin şiddetine, nefretine onun kardeşi tarafından tecavüz edilmeye çalışılan bir kız. Bu; hayal...