Nefesin ağzından
Hayat herkes için mi zordu yoksa bütün zorluklarla biz mi karşı karşıya kalmıştık.Bir an ölürsem her şeyin biteceğini düşünmüştüm.Arkamda bıraktıklarımı hiç düşünmeden.Yaşadığım korku,şiddet,duyduğum şeyler ölümü tek çare olarak düşündürmüştü.Ama yapamamıştım bayılmıştım.Şu an yanımdaki adamın gözlerine baktığımda iyiki yapamamışım diyorum.Bu adam yaralarımın dermanı,sevdiğim, geleceğim,her şeyimdi.Nasıl bu kadar içime işledi bilmiyorum.Onun koruyuculuğu,şefkati,merhameti o gözlerindeki hüzün beni ona çekmişti.Yigitte babamı görüyordum.Babamın da tek hayatı her zaman ben olmuştum taki evlenip o kadını hayatımıza dahil edene kadar.O kadının girmesiyle hayatım cehenneme dönmüştü.Ama babam ölmeden hatasını anlamış özür dilemişti.Zaten onunla küs kalamazdım ayrı olamazdım.Aramıza ölüm girmeseydi.Hayattaki tek varlığım babamda beni bırakmıştı.Kız çocuklarının ilk aşkı babası olurmuş benimde öyleydi.Babamla herşeyi konuşurdum ,her şeyi beraber yapardık.Yigitte Melek için her şey demekti.Şimdide hayatına beni almak istiyordu.Bu kararından çok mutluydum ama henüz onunla tam olarak konuşmamış nasıl bir yola çıkacağımızı bilmiyordum.
Sude, Kemal abim ,Yiğit ,Ayşe abla hepsi benim için çabalıyordu hatta Meleğim bile benden gülücüklerini hiç esirgemiyordu.Artık kocaman bir aileye sahiptim.Ayşe ablam benim için çok sevdiğimden yaprak sarması yapmıştı.Yigit getirdiğinde hem aglamış hem yemiştim.Yigit gozyaşlarımı silip "artık gozlerinden yaş akmasın ömrüm herşey bitti artık hayatımıza beyaz bir sayfa açacağız"diyip sıkıca sarılmıştı.Bir adamın ömrü olmak ne kadar eşsiz bir duyguydu .Kollarında huzur ve güveni iliklerime kadar hissediyordum.Utandığımdan sadece "hıhı"diyebildim.Uyumamı söylediginde Melekle uyumak istediğimi duyunca şaşırmış sevinerek prensesimi getirmişti.Devrim pisliği ne derse desin Melek bizim kızımızdı.Bunu hiçbir şey degiştiremezdi.
Yiğit Meleğimi getirdiğinde yüzündeki yaralar iyileşmedigi için "anne ,uff"dediğinde Yigitle ikimizde gülmüştük.Yigit bir psikolog ayarladığını onunda bugün geleceğini söylediğinde beni düşünmesi bir kez daha mutlu etmişti.Melegimin uykusu geldiği için biberonla mamasını içirdim yine saçlarımı tutunca beraber uykuya daldık.Melegimin elleriyle uyanmak kadar güzel bir duygu olamazdı.Sude yatağın ucuna oturmuş bizi izliyordu.Sude güler yüzüyle bize bakıp "günaydın uykucular "dediğinde canım kardeşime gülümseyerek bu prensesle uyanınca gün aymasınmı bak sana teyzesi.
Sude muzipçe gülmeye başladığında eminimki bir şey diycekti."Nefess belki bir gün o prenses yerine de Yiğit abimle uyanırsın "demiş gülmeye başlamıştı.Utanıp kızarmıştım yanımdaki yastığı ona fırlattım.Melek oyun oynadığımızı sanıp oda kalk maya çalıştı.Bende dayananamayıp onu yatırıp gıdıklama ya başladım.Benim yoklugumda prensesim ilk adımlarını atmış bir yaşına girmişti.Odanın kapısı çalınıp açıldığında eşsiz duruşuyla Yiğit karşımızdaydı.Arkasına baktığımda Kemal abim ve bir kadın vardı.Psikolog teklifini kabul etsemde tedirgindim.Simdiye kadar konuşamadıklarımı,yaralarımı,sevinçlerimi nasıl bir başkasına anlatacaktım bilmiyordum.Yigit odaya girip psikologla tanıştırdı.Uzun boylu,zayıf,sarışın bir bayan beklemiyordum.Yigit "Nefesim bu hanım psikoloğun Aleyna hanım onunla seni yalnız bırakalım.Ben hemen aşağıdayim diyip Meleği alacağı zaman Melek anne diye ağlayıp gitmek istemedi.Aleyna hanımda izin verdiğinde kızımdan aldığım güçle konuşmaya başladık.
Aleyna hanım aramızdaki resmiyeti kaldıralım dediğinde çok sevinmiştim.Kendimi hanım dedikçe daha çok kasıyordum.Hanım diyince aklıma kötü hatıralar geliyordu. Bir keresinde Fatma'da babam yokken ona hanım dememi istemiş yok diyince yine dövmüştü.O yüzden belkide hanım demek kötü hissettiriyordu.Hitap şekli olmadan konuşmak daha içten olabilirdi. Aleyna çok sıcakkanlı ve güler yüzlüydü.Belkide o yüzden onu kendime yakın bulmuştum.Konuşmaya başlamadan önce kucağımda duran Meleğimi sevdi.Melek sanki korkmuşcasına üzerimdeki ceketi sıkı sıkıya tutuyordu.Oda benim gibi kaybetmek ne demek bu yaşta öğrenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN NEFESİ
General FictionGenç kızın yalnızlığına umut olan ama kendi içinde hep umutsuzluğu yaşayan adamın hikayesi... Nefes 18 yaşında ve en büyük hayali Avukatlıkken üvey annesinin şiddetine, nefretine onun kardeşi tarafından tecavüz edilmeye çalışılan bir kız. Bu; hayal...