KARANLIĞIN NEFESİ

bölüm 17

Nefesin ağzından
Çaresizlik,korku ,kaybetmek nedir diye sorsalar şu an içinde bulunduğum durum derdim.Mutluluk kapımı çaldı içeriye aldım dediğim anda ellerimden kayıp gidecekmiydi?Bunun olmasını asla istemiyordum.

Ondan kurtuldum bir daha yoluma çıkmaz beni unutmuştur dediğim adam tam karşımdaydı.Doğup büyüdügüm,çocukluğum ,gençliğim ,
babamın kokusunun olduğu evimi sırf bu pislik ve ablası yüzünden terk etmiştim.Serhat şu an bütün iğrencliğiyle tam karşımda duruyordu.Kemal abim ve adamlarının burda olması birazda olsa rahat hissettiriyordu ama aynı şeyleri yaşamaktan korkuyordum.

"Ne oldu küçüğüm beni unuttunmu yoksa?Oysaki sen gittin gideli benim gecem gündüzüm hep seninle.Hep seni,kokunu,tenini düşünerek geçirdim.Zor olsada buldum seni artık istesende istemesende yalnız benim olacaksın.Cici annende seni çok özledi.Ya şimdi uslu uslu benimle gelirsin yada o veletde, babasıda ölür"dediğinde söylediklerine hem şaşırmış hem korkmuştum.Bu adam dediklerini yapacak gücü ,cesareti nerden almıştı merak etmiştim.

Aklımdaki tek şey Kemal abime ulaşmaktı.Eğerki ulaşırsam Serhat kimseye bir şey yapamazdı.Geriye doğru bir adım attığımda tam bağıracakken yüzüme yediğim tokatla yere düşmüştüm.Serhat düştüğüm yere çöküp saçlarımı kafamdan kopartırcasına çekerek"sen kendini uyanık mı sanıyorsun sana ne dedim ya isteyerek ya zorla olsada benimle geleceksin "dediğinde elini ağzıma kapattığında çabalasamda gözlerim karanlığa mahkum olmuştu.

Yavaşca gözlerimi araladığımda ne kadar saat geçmişti bilmiyordum bir sandalyenin üzerinde ellerim ayaklarım bağlı bir haldeydim.Etrafıma bakındığımda eski depo gibi bir yere benziyordu.Pislik ve rutubet kokusundan midem bulanmaya başlamıştı."Kimse yok mu yardım edin imdat"diye bağırdığımda sesim tekrar bana dönmüştü.Zaten karanlıktı,sessizdi korkum artıyordu.Dalından koparılmış bir yaprak misali titriyordum.

Karanlığın içinden kapı açılma sesi geldi sonra ayak sesleri bana doğru yaklaşıyordu."Kimsiniz lütfen bırakın beni"diye tekrar bağırdım."Ben geldim sevgilim nasıl buldun yeni yerimizi"diyen Serhat pisliğinin sesini duyunca şansıma lanet etmiştim."Allah senin belanı versin Serhat bırak beni yoksa çok kötü olacak"dediğimde karşımda durmuş elindeki şişeden bir yudum alıp gülerek konuşmaya başladı."Ne oldu sevgilim yoksa o yanında kaldığın adamamı güveniyorsun  dur adı neydi hah Yiğit o mu kurtaracak seni"diyip gülmeye başladı.
"Pislik,adi herif evet o kurtaracak o zaman kaçacak yer ara kendine" diye sinirlenip Yiğitin kurtaracağını söylemiştim.Suratıma attığı tokattan yüzüm yana doğru düştü sanırım dudağım patlamıştı ağzıma gelen metalik tatdan anlamıştım."Seni burda kimse bulamaz bunu kafana yaz.Sen artık yalnızca benimsin .Ablam evimizi hazırlıyor bebeğim ya oraya gidince yada istersen burda benim olacaksın . Bakalım o zaman benden gidebilecekmisin?"diye konuştuğunda yüzüne tükürüp ,ikinizdende nefret ediyorum diye bağırmıştım.

Serhat karşıma koyduğu koltuğa oturup hem içiyor hem beni süzüyordu.Bu durum hem midemi alt üst etmiş hem korkumu artırmıştı.Ne desem anlamayacaktı.Acaba Kemal abim anlamışmıydı Yiğite söylemişmiydi ?Ah koca yürekli adam bul beni,kurtar diye dua etmekten başka çarem yoktu.İçkiden tam sızmak üzereyken Serhatın telefonu çaldı.Karşıdaki kişi her kimse bir an afalladı sanki karşısında gibi kendine çeki düzen verdi."Efendim abi ,yok dediğin gibi şimdi depodayız ablam evi hazırlasın oraya geçeceğiz.Yok abi bir şey yapmıyorum.Tamam abi sen nasıl istersen"diyip telefonu kapattı.Anladığıma göre Serhat tek değildi bu iş de başka biri daha vardı.Bir yol bulup kurtulmam lazımdı.Şimdiden Meleğimi,Yigiti, Kemal abimi ,Sudeyi çok özlemiştim.

Burda başıma ne gelecek ,planı ne düşünemiyordum.Aklıma hiçbir şey gelmiyordu.O konuştuğu kişi kimdi benden ne istiyordu?Aklımda deli sorular dönüp duruyordu.Konuşmasını bitirip yanıma geri gelmişti."Sevgilim kusura bakma eğlencemiz yarım kaldı.Ama hiç merak etme sana sonsuz mutluluğu vereceğim "diyip öpmeye çalışmıştı.Kafamı sallayıp engel olmaya çalışmıştım.Bu tepkim sinirlendirmiş yine saçlarımı çekip tokat atmıştı.