"Yeter! Yeter Akalp, yeter!"
Bağırışımla kafasını kaldırıp bana baktı. "Ne saçmalıyorsun sen?" Öfkeyle elimi saçlarımın arasından geçirdim.
"Anlamıyorsun değil mi? Veya şöyle söyleyeyim. SEN HİÇBİR ŞEY ANLAMAK İSTEMEYECEK KADAR ACİZ BİRİSİN!" Çenesi kasılırken elini yumruk yaptı.
"Hayatımı siktin be, hayatımı!"
Ayağa kalkarak tehlikeyi andıran yavaşlıkla üzerime gelmeye başladı. Geri adım atmadım, ona boyun eğmeyecektim. "Ne yaptım ben sana? Seni sevmekten başka ne yaptım?" Dişlerimi sıkarak, "beni sevdin öyle mi?" dedikten sonra, "Sen ruh hastasısın!" diye haykırdım.
"Numaramı bulup, önceden numaran buymuş gibi gösterdin! Herkese numaran buymuş gibi verdin! Ve sonra da benim karşıma çıktın!"
Ona doğru bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattım. "Sonrasını anlatmamı ister misin Akalp? Yaşaması daha mı zevkliydi yoksa?"
Öfkeyle dilini dudaklarının üzerinde gezdirdikten sonra arkamdaki duvara yumruğunu geçirdi. Alayla güldüm. "Sen busun işte. Öfkesini kontrol edemeyen, sevdiği insanı bile nasıl zorluklara bırakarak ona gelmesini bekleyen bir acizin tekisin!"
"Sen çok mu masumsun Hare? Beni öldürmeye kalktın sen." Başımı dik tutmaya devam ederek, "beni kaçıran bir adama başka ne yapacaktım? Sen, sana yaptığım ve yapacağım her şeyi hak ediyorsun Akalp. Her şeyi." dedim.
Bu savaştı.
Beni sevdiğini iddia edip beni oynadığı oyunla kendisine çekmeye çalışan Akalp ile benim savaşımdı.
Bu savaş, Akalp ile Hare'nin savaşıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mazinin Numarası
Teen FictionBu savaştı. Beni sevdiğini iddia edip beni oynadığı oyunla kendisine çekmeye çalışan Akalp ile benim savaşımdı. Bu savaş, Akalp ile Hare'nin savaşıydı.