33. Bölüm - Yenilgi

33 4 0
                                    

Hare, dört harfli iki heceli bir kelime.

Ölüm, dört harfli iki heceli bir kelime.

En başından belliydi benim sonum.

Ben bu sonu bile bile yürüdüm bu yolu.

Akalp kollarını geriye getirerek beni kendine bastırırken çaresizliğini hissediyordum.

Kaçmaya çalışsak yakalanacaktık, etrafımız sarılmıştı. Beni bırakmak zorundaydı.

''Akalp, bırak beni...''

Fısıltımla, ''kes çeneni!'' diye bağırmaya devam etti. ''Seni kimseye vermem! Onlar bunu anlayacaklar!''

Onun bu haline dayanamayarak çığlık attım. ''Yapma, kendine bu eziyeti daha fazla yapma!''

Beni umursamazken bir anda karnımın üzerine dolanan ellerle çığlık attım.

Akalp hızla arkasına dönerken göğüs kafesim hızla kalkıp iniyordu. Şakaklarıma dayanan namlu ile dişlerimi sıkarak derin bir soluk verdim.

''Uzaklaş Akalp Poseidon! Yolun sonu geldi!'' Akalp öfkeden dönmüş gözlerle üzerimize doğru bir adım attığında namluyu şakaklarıma daha fazla bastırmıştı. ''Yolun sonu sizin gibi orospu çocukları için geldi. Bizim yaşayacak çok fazla şeyimiz var, ama sizin ölümünüze saatler kalması ne acı.''

Adama bakarak tükürürcesine söyledikleri ile bakışlarım arkasından ona yaklaşan adama takıldı. ''Dikkat et!'' Çığlığım ile Akalp arkasına döndüğü an kafasına denk gelen silah kabzası ile çığlık attım. ''Akalp!''

Başından aşağıya kanlar usulca süzülürken sendeleyerek bana döndü.

''Akalp!''

Çığlık atarak ona ilerlemeye çalışırken karnıma bastırılan eller ile arkamdaki adamın diz kapağına tekme attım. İnleyerek beni bırakmasıyla yere düşen sevdiğimin yanına çöktüm.

Yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Gözleri kapanmadan önce gülümsedi. ''Benim için endişelendin, beni sevdiğini söyledin. Artık ölsem de gam yemem.''

Arkamdan iki kolumun da tutulmasıyla sürüklenerek ayağa kalktım. ''Bırakın!'' Çırpınarak bağırsam da kollarımı bağlayarak mezarlıktan çıkartmışlardı beni. Arabaya ilerlerken, ''bırak! Bırak! Akalp!'' dedim.

Fırlatılırcasına atıldığım arabanın içine dövdüğüm adam girerek karşıma oturdu. ''Güzellikle gelseydin şu an bu halde olmazdın.'' diyerek üzerimi gösterdiğinde, ''sende orospu çocuğu olmasaydın şu an böyle olmazdın.'' diyerek ellerimi çözmeye çalıştım. ''Çözün şunları!''

Bağırışımı umursamadan, ''Akalp'in neden seni sevdiğini anladım. Asisin. Onun kanı da asidir, ve beyni döndüğü an ona yaklaşmaman gerekir. Sen onun aynası olmuşsun, önceki çıt kırıldım kızdan eser yok karşımda.'' diyerek beni süzdüğünde, ''çek o gözlerini üzerimden!'' diyerek bağırdım.

Duygusuz bakışları gözlerimle buluştuğunda, ''iyi bak bu gözlere,'' dedim nefretle. ''Beni bu hale siz getirdiniz, anladın mı? Benim tek suçum onu deli gibi sevmekti, asla da pişman değilim, olmayacağım da! Ama siz, o kızın üzerinde kapanmayacak yaralar açtınız.''

Geçmişin kara bulutları etrafımı sarmışçasına, ''her aynanın karşısına geçtiğimde bedenimde bıraktığınız izleri gördükçe sizi öldürme isteğim katbekat artıyor!'' diyerek bağırmaya devam ettim. ''Bağlayın şunun ağzını.'' Komutu bile bana yaklaşan adamın diz kapağına tekme attım. ''Aklından bile geçirme.''

Mazinin Numarası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin