1. BÖLÜM: KİMDİ O?

2.4K 146 77
                                    

Selamlar herkeseee 🖤 Resmen kurguya başladık 🥺 çok heyecanlı ve mutluyum. Tepkilerinizi aşırı merak ediyorum o yüzden bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Daha birinci bölüm olduğu için durgun gelebilir ama ilerleyen bölümlerde tabii ki de hızlanacak

Sizi burada çok tutmayayım o zaman, keyifli okumalar diliyorummm.

Oy vermeyi unutmayın :)

Oy vermeyi unutmayın :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm 25.10.2024 tarihinde düzenlenmiştir!

1. BÖLÜM: KİMDİ O?

Gece tüm karanlığını yeryüzüne bahşetmişti. Tüm insanlığın sırlarını örtmek ister gibi bir hali vardı sanki. Yıldızlar da ürkekti bu gece, çekiniyorlardı kendilerini göstermeye. Serin ve rüzgarlı bir hava hafif aralık duran penceremden bana ulaşıyordu. Gözlerim ve odağım son cümlesini okuduğum kitaptan ayrılarak pencereye ilişti. Kitabın kapağını kapatırken sırtımı yaslamakta olduğum duvara kafamı da aynı şekilde yasladım ve derin bir nefes aldım. Bir gece ve bir kitap daha bitmişti yine. Göz kapaklarımın yavaştan ağırlaştığını hissedince birkaç saattir hareketsiz durduğum yatağımdan kalktım ve olduğum yerde gerinerek vücudumu esnettim. Ardından elimden bırakmadığım kitabımla pencereye doğru yöneldim ve aralık duran pencereyi sonuna kadar açtım. Her ne kadar gece hakim olsa da her yere, aydınlığa gebe bir hali vardı. Gözlerimi kapatıp bu serin havanın ve sessizliğin keyfini çıkarttım. Birkaç dakika öylece durduktan sonra pencereden ayrılmaya karar verdim çünkü maalesef ki okulum vardı ve benim okula gitmekten başka çarem yoktu.

Elimde duran kitabı küçük kitaplığıma yerleştirdikten sonra kendimi banyoya attım. Kısa ve soğuk bir duş beni kendime getirirdi.

Yaklaşık on dakika sonra duştan çıkmış, giyindikten sonra ıslak saçlarıma havlu sarmıştım. Mutfağa doğru yürürken şu an sıcak bir kahvenin bana ne kadar iyi geleceğini düşünüyordum. O yüzden mutfağa girdiğim anda hemen su ısıtıcısını çalıştırıp, kupama kahve ekledim. Suyun ısınmasını beklerken tezgaha yaslandım ve o an keyfimi bozacak şey olan düşünceler zihnime istila etti.

-‘’Bu kadar kahve içme!’’ Halbuki günde en fazla iki bardak içiyordum.

-‘’Bir kahvenin fiyatı ne kadar haberin var mı?’’ Eminim ki paraları fazlasıyla vardı.

-‘’Sen sadece kendine yap zaten!’’ Oysa anne ve babama da kahve yaptığım zamanlar da çoğu zaman o kahvelerin olduğu gibi soğuduğunu bilirim ya da nadiren de olsa yaptığım kahveleri alıp kendi odalarına çekilirler ve hiçbir zaman neden bu kadar yoğun olduğunu anlamadığım işlerini evde de devam ettirirlerdi.

Benim ailem böyleydi işte. Herkes birbirine yabancıydı. Bizi bir arada tutan hiçbir duygusal bağ yoktu. Bir çatı altında sıkışıp kalmıştık sadece.

TATBİKATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin