7. Bölüm: Korku Ve Umut

876 95 56
                                    

Selaaaam

Dün bölüm gelecekti ama elimde olmayan nedenlerden dolayı gelmedi :( O yüzden bugüne sarktı.

Neyse geç olsun güç olmasın diyoruzz <3

Sizi bölümle baş başa bırakmadan önce oy ve yorumlarınızı beklediğimi belirtiyorum. Ayrıca yorum yapanlara da çok teşekkür ederiiim 💙 İyi ki varsınızzz

O zamaan ben kaçtım, keyifli okumalaaar...






7. Bölüm: Korku Ve Umut

Derin bir uykudan irkilerek uyandım. Sanki derin bir uçurumdan düşmüştüm. Birkaç saniye kendime gelmek için bekledim. Ardından hemen kalkıp banyoya koşturdum. Minik adımlarla banyoya ulaştıktan sonra, üstüne çıktığım sandalye ile yüzümü yıkadım. Hemen sonra koşa koşa odama üstümü giyinmeye gittim. Yine geç kalacaktım, öğretmenim kızacaktı kesin.

Küçük ellerimle okul kıyafetlerimi giymeye çalışıyordum. Birkaç dakika uğraşarak beceriksizce kıyafetleri üstüme geçirmiştim. Telaşla annemin odasına gittim. Kapıyı açtığımda yatakta uyuyan annemi gördüm. Acaba uyandırsam kızar mıydı bana? Ama tek başıma saçımı tarayamazdım ki. Korkak adımlarla yatağın yanına gittim. Titreyen ellerle annemin koluma dokunup kısık sesle seslendim. Tepki vermemişti. Daha yüksek sesle tekrarladığımda sadece kıpırdadı. Bir kere daha denedim, bu sefer daha çok dokunmuştum ve sesimi normal tutmuştum.

-"Ne var ne?" diye bağırmıştı uyku mahmurluğuyla.

-"Şey, okula geç kaldım anne. Saçımı bağlar mısın?"

Sinirle nefes verdi."Eflal, git başımdan."

Alt dudağım aşağıya sarkmıştı, gözlerim ağlayamanın belirtisi olarak yanmaya başladı
"Ama anne geç kalıyorum...". Sesim istemesiz bir şekilde kısık çıkmıştı.

Yatakta hızla doğruldu ve kızgın bakışlarını bana dikti."Sana defol git dedim, kalkarsam ayağımın altına alırım seni! Gitme sen okula felan."

Gözlerim dolmuştu. Niye bunları söylemişti ki? İçimde bir şeylerin acıdığını hissettim. Bir damla yaş elime düşerken çoktan arkamı dönüp odadan çıkmak için adımlıyordum. Okula gitmezsem öğretmenim çok kızardı, gitmem lazımdı. Başka çare yoktu, ben yapacaktım saçımı. Yanağımdan yaşlar süzülerek banyoya gittim. Sandalyeyi aynanın karşısına koydum yine ve üstüne çıktım. Minik ellerimle tarağı zorla kavrayarak saçımı taramaya başladım. Bir yandan ağlıyor bir yandan saçımı taramaya çalışıyordum. Canım acıyordu, saç tellerim tarakta takılıyor ve saç diplerimi sızlatıyordu.

İlk o zaman öğrenmiştim, yedi yaşımda kendi saçımı kendim taramayı...

Canım çok acımıştı ama yapacak bir şeyim yoktu.

Canınız yansa da bir şeyleri öğrenmek zorundaydınız, çünkü hep tekseniz başka çareniz yoktu.

Saçlarımı çok kötü bir şekilde bağladım. Her yerlerimden saçlar çıkmış ve toka çok gevşek kalmıştı. Bu manzara karşısında daha da çok ağlamıştım. O kadar çok uğraşmıştım ki kollarım ağrımıştı ve  tekrar yukarı kaldırmaya güç bulamıyordum. Sandalyeden indim, çantamı aldım ve son hızla evden çıktım. Ayakkabımın iplerini bağlamadan koşarak okulun yolunu tuttum. Saç diplerim ağrıyordu, saçım çok kötü olmuştu. Üstümdeki kıyafetler çok özensizdi. Yolları koşarak geçiyordum ve ayakkabımın ipleri ayağıma dolaşıyordu. Bir yandan karnım açtı ve bir şeyler yemek istiyordum. Tüm bunlar yüzüne ağlıyordum.
Gitmemek daha mantıklı gelmişti ama artık  bir bahanem kalmamıştı. Okula gitmediğim günlerin bir sonraki günü öğretmenimden çok daha fazla azar işitiyordum bu yüzden okula hızla koşuyordum. Yine yetişemeyecektim, biliyordum.

TATBİKATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin