Aslı Demirer&Gökhan Türkmen-Korkak 🎼
Eveeet. Yeni bi kurguyla karşınızdayım. Her bölüm birbirinden bağımsız olacak. Vote verip satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen. Okumayanlar için diğer kurgum Sende Tutuklu Kaldım'ı da profilimden okuyabilirsiniz. İyi okumalar.
"Niye? Karşılık vermediğim minnoş kalbini kırdım diye mi?"
Berk'in az önce kantinde söylediği bu cümle genç kızın aklından çıkmıyordu. Tamam Kadir abisi yapılması gerekeni yapmıştı ama... Önce yakınlaşıp kıza umut vermesi ve sonra da fotoğrafını çekmesi kalbini kırmıştı. Pislik kantinden hızlıca çıkıp gittikten biraz sonra Aybike de elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitmişti. Gözyaşlarını sildikten sonra aynadaki yansımasına baktı. Güçsüz gördü kendini, zayıf. Halbuki Aybike Eren her zaman başı dik, söylenmesi gerekenleri çekinmeden o an söyleyebilen çok güçlü bir kızdı. Gözü aynadaki yansımasında saçlarına gitti.
"Bu ne ya? İğrenç duruyo. Özgüvensiz bi kere."
Hızlıca tokasını çıkarıp buklelerini özgür bıraktı. Son kez gözyaşlarını silerek kendine gülümsedi ve lavabodan çıktı. Koridorda kızıl şeytanı gördü. Tüm gün hiç bi şey olmamış gibi umursamazca telefonuyla oynuyordu. Çocuğu bileğinden tutup yangın merdivenlerine çekti ve duvara dayadı.
"Hayırdır tatlım? Bak eğer beni çok üzdün, bana bi özür borçlusun falan diye drama yapacaksan-"
"Yoo. Özür diletmeme gerek yok ki. Bildiğin gibi Kadir abim o işi halletti."
Çocuğun gözlerindeki siniri gördüğünde genç kız gülümsedi. Çocuğa doğru bir adım attığında ise çocuğun yüz hatlarının gerildiğini fark etti.
"Yaydığın o saçma fotoğrafta kimse sana inanmadı biliyo musun? En yakın arkadaşım dediğin kişiler bile. Zaten bu olay iki üç saate unutulacak ve kimsenin umrunda bile olmayacak. Birilerinin umrunda olsun diye de yapmadın zaten, bunu ikimiz de biliyoruz. Yapmanın sebebi, sana acı gerçeklerini hatırlatan tek kişi olmam ve bunu kendine yedirememenle beni üzmeye çalışman."
"Beni tahminimden de iyi tanıyosun. Ama yanıldığın bi konu var tatlı kız. O fotoğrafta herkes bana inandı. Abiciğin bile."
Aybike sinirine hakim olmaya çalışırken bunu yüzüne ve sesine yansıtmamaya çalıştı. İşaret parmağını çocuğun göğsüne bastırdı.
"Canımı yakamazsın Berk Özkaya. Beni üzemiyosun da. Şuan belki de gelip sana ağlamamı falan bekliyodun dimi?"
"Emin misin bebeğim? Kantinde gözlerimin içine baka baka ağlıyodun da- Ahhh!"
Aybike tüm gücüyle dizini çocuğun bacak arasına geçirmişti. Çocuk iki büklüm olduğunda Aybike'nin beklediğinden de hızlı toparlandı ve yerlerini değiştirerek kızı duvara yasladı.
"Kaşıma beni Aybike. Sen zararlı çıkarsın."
Genç kız gözleriyle az önce vurduğu yeri işaret etti.
"Zararlı çıkan pek ben olmuyorum sanki."
"Ama tatlım niye böyle şeyler yapıyosun? Anne olamayacaksın sonra."
Berk'in bu küçük oyununu bozuntuya vermeden devam ettirdi.
"Senin babası olacağın bi çocuğu dünyaya getirmek suçtur resmen."
"Niye? Canavar mıyım ben?"
"Değil misin vampir? Gerçi canavar değilsin. Daha önce de düşündüğüm gibi. Sadece kuklasın. Zavallı bi haldesin. Tek arkadaşın Doruk ki buna da arkadaş denemez bence. Seni arkadaşı olarak görmüyo. Eğer görseydi benim yazdığım o yazıya tepkisini koyardı. Gülüp geçmezdi."
Berk öfkeden çıldırmak üzereydi. Kızın söyledikleri doğruydu çünkü. Berk Doruk'a çok değer veriyordu, Doruk ise Asiye'ye aşık olur olmaz 'sözde İyilik Atakul' olup Berk'i yalnız bırakmıştı. Tek kötü taraf da Berk olmuştu. Berk öfkelenmemeye çalışarak gülümsedi. Kıza istediğini vermeyecekti. Adımlayarak tek kolunu duvara dayayıp kızı duvarla arasına aldı. Çok yakınlardı.
"Yalnız o günlüğe benimle ilgili başka şeyler de yazmıştın bebeğim. Hatırla istersen."
Yine aynı kozu kullanmıştı. Aybike'yi sürekli günlükten vurmaya çalışıyordu.
"Aynı kartı oynamaktan sıkılmadın mı Özkaya?"
Çocuğa yaklaşarak fısıltıyla söyledi. Berk'in gözleri bir saniyeliğine kızın dudaklarına kaysa da tekrar gözlerine baktı.
"O kart joker ama Aybik. Her türlü işime yarıyo biliyo musun? Senin bana olan duyguların."
"Duygularım?"
"Evet."
"Şu konuda bi anlaşalım bence. Sana aşık falan değilim-"
"Hem platonik tarzım değil." diyerek tamamladı Berk.
Aybike çocuğun hatırlattığı cümleyi umursamadan devam etti.
"Sadece seni beğendiğimi yazdım oraya. Ayrıca niye bu kadar havaya girdin ki sen? Tek seni değil Doruk'u da beğendiğimi yazdım. O günlükte tek bi duygu var: o da acıma."
Berk sinirlerini kontrol edemiyordu.
"Aybike. Zorluyosun beni. Sınırını aşma istersen."
"Ne yaparsın? Öper misin mesela?"
Çocuğun dudağına üfleyerek söylediğiyle Berk'in bakışları tekrar kızın dudaklarına kaydı. Geçen hafta Aybike ile girdikleri iddia aklına gelince yaklaştığı dudaklardan kendini geri çekti.
Aybike Berk'in ondan uzak durmasını istiyodu. Evet onu çok seviyodu ama uzak durmayınca da hep kırılıyodu. Girdikleri iddiada diğerine yaklaşan, bi adım atan kaybedecekti. Eğer Aybike kazanırsa Berk bundan sonra ondan hep uzak duracaktı. Berk ise kazandığında ne istediğini söylememişti.
"Kurnazsın Aybike. İddia uğruna beni etkilemeye ve aklımı başımdan almaya çalışacak kadar kurnazsın."
"Bunu bana sırf hırslandığı için az önce fotoğrafımızı yayan Berk Özkaya mı söylüyo? Sen de korkaksın. Sırf saçma bi iddia için uzak duran, kalbinin sesine kulak tıkayan bi korkak."
Ortam gerilmişti.
'Sesimi yükselttiğim için ortam mı gerildi şuan? Hayır, sesimi yükselttiğim için değil. NE? Az önce ben kalbinin sesi mi dedim? Nolur anlamamış olsun ya da jeton düşmemiş olsun ne bileyim fark etmesin işte lütfen.'
Çocuğun kızın beline dolanan kollarıyla kızı kendine çekmesiyle anlaşılan jeton düşmüştü.
"Kalbimin sesini dinlememi ister misin?"
Aybike yutkunduğunda Berk kızın dudağına yapıştı. Karşılık vermesini beklediğinden hafifçe öpüyordu. Genç kız kollarını çocuğun boynuna dolayarak sertçe karşılık verdi. Yaptıklarının acısını çıkarmak istercesine sert öpüyordu. Dudağını ısırmasına rağmen Berk kızı bırakmayınca kız da onu ittirdi. Nefes nefese kalmışlardı.
"Benden uzak durcaksın artık. Öyle anlaşmıştık."
"Kes sesini bebeğim."
Aybike Berk'in kollarından sıyrılmaya çalışsa da çocuk onu sıkı sıkı tuttuğundan başaramadı.
"Senden uzak durmak falan istemiyorum. O aptal iddia da umrumda değil. Kazanan ya da kaybeden yok. İkimiz de kaybettik. Birbirimize yenildik. Ayrıca sen kazanmış olmuyosun. Karşılık verdin."
Aybike oflayıp ayağını yere vurdu.
"Sen kazandığında ne istediğini söylememiştin."
"Ne istediğim belli değil mi?"
Dudağını da yalamasıyla genç kız Berk'in yaptığı imayı anlamıştı.
"Sapık."
Berk tekrar dudaklarını birleştirdiğinde zaman durmuştu sanki. İkisinden başka kimse yoktu. Berk kararlıydı. Aybike'yle yeniden bi başlangıç yapacaktı.
Nasıl buldunuz bölümü umarım beğenmişsinizdiiiir. Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Sizi seviyoruum. 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kurnaz vezirin prensesi | ayber
Randomtek partlık ayber kurgularıdır. bir ya da iki partlık hikayelerden olacak. dizide olmasını istediğimiz ama yazılmayan sahneler ya da gördüğümüz ve devamını farklı hayal ettiğimiz, istediğimiz tüm sahneleri yazacağım. hot sahneler fazla olacaktır. 🌼