güçlü çekim

1.2K 59 223
                                    

oğulcan'la ömer ikinci bölümde berk ve doruk'la kavga ederken orada aybike de olsaydı nasıl olurdu bunu yazdım. bölümde +18'e kayan yerler var. yıldıza basıp bol bol yorum yapmayı unutmayın 🍂

Doruk ve Harika'nın dans edişine gözlerini devirdi Berk. Böyle aşk ilişkilerine hiç gelemiyordu. Az önceki varoş iki çocukla dalga geçerlerken şimdi de buraya damlamış olması eğlence çıkarmıştı ona da. Tam onlarla uğraşacağı esnada içeri giren kıza takıldı gözü.

Üstündeki kırmızı saten elbisesinin oldukça mini olmasıyla ortaya çıkan biçimli beyaz bacakları ilgisini çekerken dokunmak isteyeceği ince askılarının açıkta bıraktığı omuzları şahaneydi. Göğüs dekoltesinde ve kırmızı dudaklarında da bakışlarını gezdirdiğinde kızın da kendisini gördüğünü fark etmek heyecan dalgasına sebep olmuştu içinde. Kızın ona hafifçe gülümsemesiyle oluşan gamzelerini de fark ettiğinde yanına gitmeye karar verdi.

"Berko baksana bi."

Doruk'un söylenişiyle o tarafa döndüğünde gelen iki çocuğu göstermişti arkadaşına. Doruk'u onaylayıp Oğulcan'ın garip dansına gülerken yeniden kızı gördüğü yere döndüğünde yoktu orada kız. Endişelendiğinde de ilerledi kalabalığın içinde. Yüksek sesle çalan müzik ve yanıp sönen ışıkların içinde kızı ararken koluna dokunan el ile döndüğünde o kızı gördü yine.

"Birini mi arıyordun?"

Kızıl, çapkın bir gülümsemeyle kıza yaklaştığında kollarını alıp boynuna sarmıştı. Ellerini de kızın beline sardığında değdiği çıplak tenle yandığını hissetmişti, bir de belinde dekolte vardı bu kızın.

"Seni arıyordum."

Kızın gülümseyişiyle yüksek sesli müzikle beraber uyumlu hareketleriyle eğlenirlerken de kızılın elinin arada kalçasına iniyor oluşuyla yaklaştı kız kızıla. Kızıl, hissettiği çekime ve duygulara engel olmak istemedi. Kızın dudaklarına yaklaştığında Doruk ve o çocukların kavgasına gözü takılsa da odak noktasını sadece bu kız yapmak istiyordu. Yeniden kıza doğru döndüğünde ise gitmiş olmasıyla yüzü asıldı.

Lavaboya gitmiş olabileceğini düşünerek oraya baktığında ise bu sefer aydınlıkta tamamen vücut hatlarını inceleyebildiği kızı görmek yutkunmasına ve gülümsemesine sebep olmuştu.

Kapıyı kapattı sertçe. Kilidi çevirip yanına adımladığında ondan ayrı durmaya dayanacak gücü kalmadığını fark ettiği kızılı birkaç saniye daha kendinden mahrum bırakmak hoşuna gidecekti.

Gerileyip sırtının duvarı bulmasıyla durmak zorunda kalırken tek kolunu duvar yaslayıp ona gittikçe yaklaşan kızıla baktı cesur gözleri. Dudaklarında gezinen bakışlarla aynı bakışların sahibinin dudaklarını üzerinde hissettiğinde beklemeden sertçe karşılık vermişti.

Oldukça çekişmeli başlayan öpüşmeleri hızlanırken kızıl, kemikli ellerini kızın dolgun kalçalarına indirmekten hiç çekinmiyor ve boğuk iniltilerini kuvvetlendirirken de kendini ona yaslıyordu.

Duvardaki kızı hissetmek yoğunca inlemesini sağladığında tek eli kalçasını severken diğer eli bacağını okşuyordu. Kızın elleri kaslı omuzlarında gezerken kızılın deri ceketini sıyırıp yere bıraktığında omuzlarına kıyafeti üzerinden uzun tırnaklarını batırıyordu.

Kızıl, kızın dudaklarından ayrılıp boynuna indiğinde dudaklarının değdiği beyaz ten ve içine aldığı eşsiz kokuyla başının döndüğünü hissederken kızın yükselen iniltileri sakinliğini koruyamamasına sebepti. Genç kız, boynunu öpen kızılın saçlarını çekiştirirken boynuna ısırıklar bırakmasıyla da bu çocuğa kendini bırakmamak elinde değildi. Kızıl, yer yer ısırıklar bırakıp diliyle gezinirken ensesini sevdi kız.

"Ah..."

Berk biraz daha aşağılara indiğinde kızın köprücük kemiklerine sulu öpücükler bırakmıştı. Dekoltesinden görünen dolgun göğüslerine de öpücükler sıraladığında iniltileri dinmeyen kızın kalçasını sertçe sıkıp yeniden yukarı çıktığında tek kolunu yine duvara yasladı. Göz temaslarını sağladığında kızın renginden emin olamadığı gözlerinin derinliklerindeydi. Yeşile çalan bir elaydı ama oldukça da tehlikeliydi.

Genç kız da kızılın gözlerini izlerken arada dudaklarına kayan bakışlarına engel olamıyordu.

"Nesin sen?"

Kızılın hayranlık dolu sorusuyla gülümsemeden edemezken de işaret parmağıyla yakasından çektiği çocukla dudaklarını buluşturdu yeniden. Dilleri de işin içine girdiğinde kısık mırıltılarıyla kızı kendine çekip elini düzleştirdiği saçlarının içinde gezdirirken diğer eliyle de kızın tek bacağını alıp belinin yanına koydu.

Kendini kıza yasladığında kendine sardığı bacağını sevip öpüşünü derinleştirdi. Duvara yasladığı kıza kendini sürttüğünde tamamen hissediyor olduklarından ikisi de inlemişti.

Derinleşen bakışlarıyla dişlerini geçirmeyi hayal ettiği ademelması hareketlendiğinde yutkunduğunu anladı çocuğun. Soluk soluğa kaldıklarında da gözlerini genç kızdan alamazken eliyle saçlarını sevmeye başlamıştı.

"Kimsin sen? Adın ne senin?"

"Aybike, Aybike Eren."

"Aybike Eren." diye mırıldandı kızıl çocuk. Genç kız ise ismini kızılın ağzından duyduğunda neredeyse inleyecekti. Tabi bunda kasıklarına gittikçe daha çok baskı uygulayan sertliğin de etkisi vardı.

Daha fazla dayanamayacağını düşünen çocuk, kıza kendini sürtmeyi ihmal etmeyerek kızın ip askılarını omzundan indirirken oralara inip omuzlarına öpücükler bıraktı.

"Aybike, abicim gidiyoruz hadi!"

Lavabonun dışından seslenen Oğulcan'la beraber kaşlarını çatıp ona bakan kızıldan bakışlarını kaçırarak elbisesini düzeltti.

"O çocuk, senin abin mi?"

Cevap vermeden yanından gittiğinde de kalakalmıştı kızıl.

🍒

Ataman Koleji'nde okuyacakları düşüncesiyle içi kıpır kıpır olan kız bardaki o çocuğu unutamıyordu bir türlü. Okula adımladıklarında gördüğü kişiyle ise yutkunamadı. Her dokunuşunda onu biraz daha fazla yakmış kızıl da bu okuldaydı.

Kızın geldiğini görmek Berk'e büyük bir keyif verirken de Oğulcan ve Ömer'in kavga çıkmaması için hızla sınıfa girmesiyle de peşlerinden giden kızı bileğinden yavaşça tutup durdurmuştu.

"Selam."

Kızıla cevap vermemişti kız. Umursamaz bakışlarıyla sırıtan kızıldan kolunu kurtarıp gitmeye yeltendiğinde bu sefer de belinden çekilmesiyle kızılın saçlarını kokluyor oluşu gözlerini kapatıp kendini ona bırakmasına sebep oluyordu.

"Ne istiyorsun benden?"

"Seni."

"Dalga geçme benimle. O varoş dediğin çocuğun kardeşi olduğumu öğrenince bakışlarını gördüm ben. Uzak dur benden."

"Senden uzak durmak... o biraz zor artık güzelim. Aybike'ydi değil mi? Berk ben de. Berk Özkaya."

"Uzak dur benden Berk Özkaya."

Adını kızdan duymak o gece Aybike de oluşturduğu etkilere sebep olurken de sertçe yutkundu. Yanından hızla çekip giden kızın arkasından sırıtarak bakan çocuk ise bu kolejde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının farkındaydı, bu kızdan fena etkilenmişti.

bu kurgunun devamını hate n passion ayberi gibi düşünebiliriz sanki

kurnaz vezirin prensesi | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin