hastaneye pt 2 yazdım çünkü neden olmasın, yıldıza basıp bolca yorum yapmayı unutmayalım 🌌
Yine Aybike'nin başında bekliyordu Berk. Üç ay olmuştu. Üç aydır gözlerini açmıyordu güzeller güzeli. Berk çok yorulduğunu hissediyordu. Hayattan, uyanamamasından. Bir daha uyanmazsa korkusu vardı hep bir yerlerde. Ellerini tutup sevdi yine. Yine nemliydi gözleri, Aybike'sini bekliyordu.
Genç kızın gözleri yavaş yavaş açıldığında zorla yutkunup gülümsemeye çalıştı ona.
"Aybike? Uyanmışsın güzelim benim." Elleri genç kızın saçlarını okşarken sarıldı ona. "O kadar korktum ki bir daha uyanmayacaksın diye. Çok özledim ben seni."
Aybike ise hızla ittirdi Berk'i. Ne hakla şuan yanına gelebiliyordu?
"Senin burada ne işin var ya? Yetmedi mi bize yaptıkların? Uzak dur benden de ailemden de artık."
Berk ise donup kalmıştı sadece. Ne demekti ki bu şimdi?
"Aybike ne diyosun sen, neyden bahsediyosun?" sesini en yumuşak tonda kullanmıştı.
"Babamı hastanelik ettiğin yetmedi mi diyorum. Alay etmeye mi geldin buraya diyorum."
Şimdi anlamıştı Berk ama anlamamış olmayı dilerdi. Doktorlar, başını merdiven basamağına çarptığı için uyandığı zaman kısa süreli bir hafıza kaybı yaşama riski olduğunu söylemişlerdi. Ve genç kız Berk'in yaptığı kötülüklerden başka bir şeyi hatırlamıyordu.
"Aybike, ben-"
"Hala konuşuyor ya. Defol git Berk. Git seni görmek de istemiyorum iğrenç alaylarına malzeme olmak da istemiyorum. Git!"
Berk kapıdan olan biteni üzgünce izleyen Oğulcanların yanından çıkıp gitti. Onu görmek istemiyordu belli ki kız, daha fazla üzülmesini istemiyordu.
Ailesi de dinlenmesi için Aybike'yi yalnız bırakırken olaylara uzaktan tanık olan Tolga, kimsenin kalmadığından emin olduğunda genç kızın yanına gelmişti.
"Aybike, geçmiş olsun."
Bu çocuğu tanımıyordu Aybike. En son hatırladığı Berk'in fotoğraflarından sonra babasına zarar vermeye çalışmasıydı işte ama bu çocuğu hiç görmemişti.
"Teşekkür ederim."
Kim olduğunu sorgular bir ses tonunda konuştuğunda Tolga genç kızın ellerini tuttu.
"Nasıl oldun sevgilim, iyi misin?"
"Sevgilim mi?"
Bu fırsatı kullanacaktı Tolga. Bir süredir Aybike'yi inceliyordu ve onun yalnızlığı, kimseye kendini ezdirmemesi ve değer görmemesinde kendini görüyordu, ilgisini çekmeye başlamıştı bu kız.
"Evet, sevgilim. Sen hafızanı kaybettin ya şimdi, hatırlamıyosun bizi. Ben senin sevgilinim."
Gözleri kısıldı Aybike'nin. Anlamlandırmaya çalışıyordu. Nasıl güvenebilirdi bilmiyordu bu çocuğa.
"İyi de abimler söylemedi bana böyle bir şeyi. Sevgilim olsa bahsederlerdi bana değil mi?"
Olabildiğince masum görünmeye çalışarak genç kızın çektiği ellerini tuttu tekrar. İnandırıcı olmalıydı ve güvenini kazanmalıydı.
"Abinler beni pek sevmez de o yüzden hazır fırsatını da bulmuşken benden hiç bahsetmemişlerdir sana muhtemelen. Şimdi söylediğinde de inkar edip yalanlayacaklar. Hala kabullenemediler sevgili olduğumuzu ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kurnaz vezirin prensesi | ayber
Acaktek partlık ayber kurgularıdır. bir ya da iki partlık hikayelerden olacak. dizide olmasını istediğimiz ama yazılmayan sahneler ya da gördüğümüz ve devamını farklı hayal ettiğimiz, istediğimiz tüm sahneleri yazacağım. hot sahneler fazla olacaktır. 🌼