2

250 22 1
                                    

jimin, elindeki kitapları göğsüne yaslayarak en önde oturan yoongi'nin yanına gitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


jimin, elindeki kitapları göğsüne yaslayarak en önde oturan yoongi'nin yanına gitti. "akşam ormana kaçıyoruz. biraz şiir, biraz bira ve çokça kadın muhabbeti."

yoongi eşyalarını toplarken "kulağa hoş geliyor," dedi. "iyi eğlenceler."

cevabını adı gibi bildiği soruya "sen..." diye başladı. "...gelmiyor musun yine?"

"ders çalışacağım."

jimin, kitaplarını yoongi'nin sırasına bıraktı ve eğilerek onun yüzüne yaklaştı. "bir sorun mu var min?" fısıldıyordu. "neden kendini bizden bir anda çektin?"

yoongi gözlerini jimin'in gözlerine çevirdi. bakışları olabildiğince boştu. "sizden?"

"evet, bizden. sen de bizdensin unuttun mu?" bir yanıt alamayışıyla kaşları çatıldı. "alışamadın mı? oysa neredeyse dört ay olacak. evet, biz birbirimizi senden önce de tanıyorduk ama neden sen benden sonrası diye düşünemiyorsun?" elini yoongi'nin omzuna koydu, sıktı ve neşeli bir sesle devam etti. "sen varsın artık min, aramızdasın dostum."

yoongi önce jimin'in omzunda duran eline baktı, sonra da yakınında duran yüzüne. sessiz olmaya özen göstererek "buradan kaçamayız." dedi.

"her gün yapıyoruz bunu?"

"çünkü daha yakalanmadınız. yakalanırsanız eğitim hayatınız biter."

jimin gözlerini devirdi. "yakalanmayacağız. bu kadar kasıntı olma ve anı yaşa, min. gerçekten hiç sıkılmıyor musun sen?"

yoongi ifadesini bozmayıp yeniden "size iyi eğlenceler." dedi.

jimin pes ederek kitaplarını sıradan aldı. "tanrım, gerçekten- her neyse, sana iyi çalışmalar."

stay | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin