𝘉Ö𝘓Ü𝘔 10 : İ𝙉𝘾İ𝙉𝙈İŞ𝙎İ𝙉İ𝙕, 𝘿𝙀𝘿İ

120 8 0
                                    

  Keyifli okumalar<3         

                                          
                                                           ☯︎

En son nabzımın düştüğünü hatırlıyorum, kalbimin  'ben onu görmek istiyorum'  demesini hatırlıyorum.
Ah kalbim, emin misin, diye soruyorum bu karardan sonra.
Bilmiyorum, diye cevap veriyor.

Bir insanın, aşık olduğunuz insanın bir hareketiyle, bir sözüyle soğur musunuz?!

Evet, soğuyabiliriz. Ve ben artık o adamı eskisi kadar sevmiyorum.
Sen seviyor musun kalbim?
Bilmiyorum, diyor gene.
Bence sen de sevmiyorsun, unutalım gitsin, diyorum.
Olur, diyip kafa sallıyor.

Başımda gene sesler, bu kez kolumda bir de ağrı.
Uyanıyorum, onu görmek  için değil, onu unutup içimde bitirmek için.

Bana kaç serum taktılar, bunların bir önemi yok. Ben uyandım, hayata kalbimi dinleyerek dönsem de gözlerimi açmak için mantığımı kullanacağım.
Ben arkadaşlarımın gözleri özlediğim için uyanıyorum...

Yavaş yavaş ayrılıyor göz kapaklarım birbirinden, gözümden akan yaşlardan dolayı yapışmış olan kirpiklerim beni zorlasa da sonunda açıyorum gözlerimi.
Ve gene o tavan.

Bu tavanı görmekten sıkıldım gerçekten ya!
Başımı sola çevirince sokak lambalarının ışıkları, direk yüzüme vurdu. Bu pencereyi daha önce neden fark etmemiştim acaba?

Tanıdığım ve çok sevdiğim o yüz geldi başıma.
"Uykucu!!"
Sena'ydı. Ebrar ile Aslı bir koltukta uyumuş, Esma ile Sena ayaktaydı, yani daha doğrusu Esma oturuyordu.

Benim uyandığımı görünce o da diğer tarafıma geldi.
"Su falan ister misin?" diye sordu Esma.

Konuşabiliyor muydum acaba?
"Dudakların kurumuş, al iç biraz" dedi su şişesini açarken.
Dikkat ederek içirdi güzelce.

"İyiyim ben" dedim sonunda.

"Lan sesine kurban olduğum" dedi Esma sanki ilk defa duyuyormuş gibi.

"Sevgi altı saattir buradayız, uyuyorsun. Ve biz senin sesini bile çok özledik" dedi Sena da.

"Hadi canım, beni bu kadar önemsiyor olamazsınız?" dedim dalgaya vurarak.

Esma su şişesini yüzüme doğru savurdu, şişe değil ama içindeki suyun yarısı neredeyse üzerime dökülmüştü, yüzüme yani.

"Yaa!! Manyak mısın kızım sen?"
Ellerimle yüzümü silmeye çalışıyordum ama nafileydi.

"Off! Ben doktoru çağırayım" diyerek çıktı odadan Sena.

"Nesi var?"
Tedirgin sesimle sormuştum Esma'ya.

"Boşver, eve gidince ya da sen iyileşince anlatırız" dedi geçiştirmeye çalışarak.
Ardından kızların uyuduğu koltuğun önünde durdu.
Onların da yüzüne bir iki damla su serpiştirince gözlerini korkuyla açtılar.

Tabi ben kıkırdadım, hatta kahkaha attım yüzlerini görünce.
Ebrar hayal görüp görmediğini kontrol etmek istercesine ovuşturdu gözlerini.

"Uykucu gülüyor mu?" diye sordu inanamayarak.

Ben buna daha sesli kahkaha atınca Aslı da uyandı.
"Ne oluyor? Uyandı mı?" diye sordu. Sanki altı saat boyunca bunu beklediler... Evet, beklemişler...

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin